18 Ocak cumartesi günü AK Parti Adana İl Teşkilatı’nın 8.Olağan Genel Kurulu yani kongresi gerçekleşecek. Kongrelerine tek aday ile giden AK Parti’nin il başkan adayının kim olacağı merak konusu iken, Adana Eski Milletvekili Tamer Dağlı’nın yeni dönem il başkanı olarak tayin edildiği öğrendik.
Öncelikle Tamer Dağlı’ya hayırlı ve uğurlu olsun diyorum. Ozan Gülaçtı’nın da partisine vermiş olduğu hizmetleri ve aynı zamanda Adana için koyduğu katkılar için teşekkür etmiş olayım.
Cumartesi günü yapılacak olan kongre ile ilgili benim açımdan önemli olduğunu düşündüğüm bir konu var ki, bunu siz kıymetli okuyucularımla ve AK Parti’nin etkili, yetkili isimleriyle paylaşmak istedim.
İl başkanı olarak Tamer Dağlı’yı atayan AK Parti Genel Merkezi, il yönetiminin şekillenmesi konusunda nasıl bir yol izleyecek?
İşte benim merak ettiğim konu bu…
Bence AK Parti’nin 50 olan yönetim kurulu üye sayısını 25’e indirmek gerekiyor. 50 isimle yönetim oluşturmak, bazı kişilere ‘İKTİDAR PARTİSİNİN YÖNETİCİSİ’ unvanı vermekten ileriye gitmiyor.
Yönetime girmeyi bir ayrıcalık, iş bitiricilik, ihale kovalama, bürokraside iş bitirme yani kısacası iktidarın nimetlerinden yararlanma olarak gören, değerlendiren isimlerin yönetimde yer aldıklarını geçmiş yıllarda yaşayarak gördük.
Yeni dönemde sayı 50’den 25’e veya başka bir rakama çekilir mi onu bilemem.
Bence sayı azaltılmalı…
Bir başka husus daha var ki yönetim kurulu listesinin oluşmasında, bu konu yönetim kurulu sayısının aşağıya çekilmesinden daha da önemli…
Yönetim kurulunda kimlerin yer alacağına dair bir istişare yapılırken milletvekillerine şu kadar sayı hak tanıyalım, eski milletvekillerine, genel merkez yöneticilerine, eski belediye başkanlarına gibi yönetim kurulu üyelerinin belirlenmesi sırasında ‘bize isim verin, listeye alalım’ şeklinde bir yöntem izlenirse bence yanlış yapılır.
AK Parti’nin Adana’daki kurmayları yönetime isimler verirken ‘kendileriyle birlikte yatıp kalkacak’ isimleri belirleyip yönetime koymak isterler. Bugüne kadar hep böyle oldu bu işler.
Bu kişilerin verdiği yönetim kurulu üye listesinden oluşan yönetimler de halk ile bütünleşmeyip, kendilerini oraya taşıyan kişilerle bütünleşiyorlar!
Demem odur ki, AK Parti il yönetim kurulu üyelerinin belirlenmesi yönteminde ‘sen, ben, bizim oğlan’ yönteminden vazgeçilmeli…
Eğer aynı yöntemle il yönetim kurulu üyeleri belirlenirse bugüne kadar Adana’da yaşanan bütün olumsuzluğun ‘TIPKISININ AYNISI!’nı yaşarlar.
Bu hususu öncelikle belirtmek istedim.
AK Parti’nin Adana özelinde neden başarılı olamadığına dair yerel seçimlerden sonra ortaya çıkan sonucu da inanın çok merak ediyorum. O kadar insanlarla, toplumun akil insanlarıyla, STK’larla görüşülüp bir rapor hazırlandı.
Bu rapora göre Adana AK Parti’nin başarısızlığını neye getirip dayandırdıklarını da doğrusu merak ediyorum.
Yine aynı başarısızlıklar yaşamamak isteniliyorsa bence önce eleştiriye açık olunmalı, gelen telkinlerin dikkate alınıp hayata geçirilmeli, kimsenin gözünün yaşına bakılmadan toplumda karşılığını her geçen gün yitirerek adeta hiç karşılığı olmayan kişilerin yönetici olmalarından uzaklaşılmalıdır.
Burada bir soluklanalım.
Neden soluklanalım? Cumartesi günü ortaya çıkacak olan il yönetim kurulu üye listesine bakarak yeni döneme ait görüşlerimizi de bu vesile ile önümüzdeki hafta içinde siz kıymetli okuyucularımla paylaşmak adına soluklanalım diyorum.
Tamer Dağlı’ya hayırlı olsun yeni görevi.
Ozan Gülaçtı’nın da emeklerine sağlık…
ADANA
3 saat önceGÜNDEM
3 saat önceADANA
3 saat önceADANA
3 saat önceADANA
2 gün önceGÜNDEM
2 gün önceADANA
3 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.