Kadın çiftçi, serada yetiştirdiği marulları yurt dışına gönderiyor
Topraksız tarımla yılda 300 bin kök marul yetiştiren ziraat mühendisi Özge Kaya: - "Ürünlerin yarısını Orta Doğu ve Körfez ülkelerine gönderiyorum. Ürünümüz çok seviliyor. Raf ömürleri uzun ve ilaç kalıntısı olmadan üretildiği için ihracatta çok tercih ediliyor"
ÖMER FANSA - Adana'da çiftçilik yapan ailesinin işletmesini geliştirmek için Ziraat Bankasından yatırım kredisi kullanarak sera kuran Özge Kaya, topraksız tarımda yetiştirdiği marulları yurt dışına gönderiyor.
Karataş ilçesi Yenimurat Mahallesi'nde 27 yaşındaki Özge Kaya, narenciye üretimi yapılan aile işletmesini tarımda yeni gelişmelere ayak uydurması için 5 yıl önce Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü'nde eğitimi sırasında çeşitli araştırmalarda bulundu.
Araştırmaları sırasında hidroponik (su içinde mineral besin çözümleri kullanılan) tarım uygulamasına rastlayan Kaya, bu üretim modelini kendi çiftliklerinde hayata geçirmek için çalışmalara başladı.
Ailesinin arazisine ilk etapta küçük bir topraksız tarım serası kurmak isteyen Kaya, sistemde kullanılan boruların sadece ithal edilebileceğini öğrenince ortaya çıkan maliyeti düşürmek için bu borunun Türkiye'de üretilmesine yöneldi.
Kaya, yurt içinde bir boru fabrikası ile görüştükten sonra İtalya'dan bu borunun kalıbını getirtip üzerinde çalışılmasını sağladı.
Fabrikanın ilk yaptığı boruyu yine kendi kurduğu 264 metrekarelik serasında kullanan Kaya, üretimine katkı sunduğu bu borunun ülke içi satışını da yürütmeye başladı.
Küçük çaplı serasında ilk etapta 5 bin kök marul elde eden Kaya, bu ürünün tamamını bir zincir markete sattı.
Kaya, üretime devam ederken çalışmalarından haberdar olan Ziraat Bankası yetkililerinin teklifiyle yatırım kredisi kullanıp 3 bin metrekarelik sera kurdu.
Fidesini de kendisi üreten Kaya, senede 6 kez hasat ettiği serasında yılda elle ettiği 300 bin kök marulun yarısını Orta Doğu ve Körfez ülkelerine gönderiyor.
- İlaç kalıntısı olmadan üretildiği için ihracatta çok tercih ediliyor
Bahçe Bitkileri alanında yüksek lisans eğitimi devam eden Özge Kaya, AA muhabirine, toprakta marulun 90-120 günde, kurduğu sistemde ise 30-45 günde yetişerek erkencilik sağladığını söyledi.
Bitkilerin borular içinde kökleri suya temas ederek yetiştiğini aktaran Kaya, hasadın da ürün kesilmeden köklü olarak yapıldığı için bitkilerin yaşayan bitkiler olarak adlandırıldığını belirtti.
Bitkilerin hasattan sonra 2 hafta raf ömrü olduğunu dile getiren Kaya, şunları kaydetti:
En fazla 5-7 bin kök ekilirken bu sistemde 18 bin kök elde edilerek birim alandan iki katından daha fazla ürün elde edilmesi sağlanıyor. Bunun yanında ürün tertemiz, toz, toprak yok, böcek olmadığı için ilaç yok. Steril bir şekilde ilaç kalıntısız canlı yaşayan bitkileri hasat etme imkanı sağlıyor. Ürünlerin yarısını Orta Doğu ve Körfez ülkelerine gönderiyorum. Ürünümüz çok seviliyor. Raf ömürleri uzun ve ilaç kalıntısı olmadan üretildiği için ihracatta çok tercih ediliyor.
Kaya, sabit 2 kadın işçi bulunan serasında dikim ve hasat zamanı 4 kadının daha istihdam edildiğini belirtti.
Kurduğu sistemin yüzde 95 gübre, yüzde 90 su tasarrufu sağladığına dikkati çeken Kaya, akıllı sera olarak da adlandırılan sistemde cep telefonuyla gübreleme, iklimlendirme gibi konuları kontrol edebildiğini kaydetti.