ÖZCAN ALADAĞ

ÖZCAN ALADAĞ

14 Kasım 2025 Cuma

BİRİ BANA BUNU ANLATSIN

BİRİ BANA BUNU ANLATSIN
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Çarşı pazarda alışveriş yaparken size yeni basılmış ve sanki çeyrek altın gibi parlayan 1 lirayı para üstü olarak veriyordur. Elinize aldığınız paranın yeni basıldığını görüyorsunuzdur.

Yakın tarihte basımı gerçekleştirilen bu paraların basım maliyetinin 4 lira 50 kuruş olduğu açıklandı. Yani 1 lirayı basıp piyasaya sürmek için 4 lira 50 kuruş masraf yapıyorsunuz.

Böyle bir Merkez Bankası yönetim şeklini ilk defa gördüm. 1 lira basmak için misli miktarlarda harcama yapıyorsunuz. Sonra da ülkedeki paranın nasıl heder olduğunu oturup düşünmeyi bizlere bırakıyorsunuz!

Biri bana çıkıp bunun mantığını anlatsın ve beni ikna etsin. Yurttaş olarak bunu bir israf, savurganlık ve iş bilmezlik olarak görüyorum. Yanlışım varsa bilgi sahibi olmaya adayım.

Yeni yıl ile birlikte zamlara hazırlanan yurttaşın cebindeki para eriyerek yok olurken yeni 1 lira basmanın kime ne faydasının olduğunu da anlamış değilim. 1 lira ile tuvalete giremediğiniz, yere düşse insanların eğilip almadığı değeri olmayan para konumuna gelmiş bir parayı, 4 lira 50 kuruşa basarak insanlara sunmanın mantığını anlamamakta sanırım haklıyım.

Anlamadığım bir başka konu daha var ki bu konuyu sanırım sizlerde anlamıyorsunuz. 16 bin 800 lira ile bir emekli bir ay boyunca nasıl geçinir? Sorusunu sizlerde soruyorsunuz. Ortalama olarak bir insanın evinin elektrik, su, doğalgaz, telefon, mutfak ve diğer masrafları 16 bin 800 lirayı geçiyor.

Böyle bir ortamda kirada oturuyorsanız eğer yandınız!

Günlük olarak çarşıya çıkmayarak haftada iki gün çarşıya çıksanız ortalama olarak bin liraya yakın parayı da dolmuş parası olarak verirsiniz. Vallahi yandınız 16 bin 800 lira ile!…

Emeklilere bu parayı reva görenlerin hiç vicdanları yok mu? Vicdanları sızlamıyor mu? Yakınlarında, hısım akrabalarında, etrafında kendisine destek veren, oy veren emeklisi yok mu ki bu parayı reva görürler. Onların da çile çektiklerinden haberleri yok mu?

Ben bunu bir türlü anlamıyorum.

İktidar partisine mensup milletvekilleri ile gazeteci olmam nedeniyle çeşitli ortamlarda bir araya gelme imkanı buluyorum. Bu sayın milletvekillerimiz konuştuklarında ‘Evet, bu para ile geçinmek zor!’ diye başlayan cümleler kuruyorlar. Onlar da yapılanın haksızlık olduğunu kabulleniyorlar.

Sonrasında da ‘AMMMMMMAAAAAAA’ diyerek lafı uzatıp gerekçeleri, ortaya çıkacak olduğunu iddia ettikleri olumlu gelişme beklentilerini anlatarak savunmaya geçiyorlar.

Biri bana bunu izah etsin diyeceğim o kadar çok olay var ki yaşadığım. Saymakla, yazmakla bitmez. Şükür olsun ki bunları bağımsız bir şekilde buradan dile getirip gazetemizde haber olarak da değerlendirebiliyoruz.

Hem dertlenen hem de bunu yazamayanlar düşünsün!

Devamını Oku

CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR MECLİS ÜYELERİNİ ANLAMAZ OLDUM

CHP’Lİ BÜYÜKŞEHİR MECLİS ÜYELERİNİ ANLAMAZ OLDUM
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bugün sizlere iki önemli örnek üzerinden Adana Büyükşehir Belediye Meclis Üyelerini neden anlayamaz duruma geldiğimi örnekleriyle anlatmaya çalışacağım. Sayın CHP’li meclis üyelerimiz eğer benim bu tespitlerime yanıt verirseler çok memnun olurum. Yanıtlarını da noktasına dokunmadan buradan yayınlamayı taahhüt ediyorum.

Ekim ayı meclis oturumunda 3.derece SİT alanı olan ve altından tarih fışkıran ve halen tarım arazisi olarak gözüken tarlaların doktorlar tarafından satın alınıp kooperatif kurulup buraya konut yapmak istemelerinden kaynaklı bir imar değişikliği konusu gündeme geldi. CHP’li meclis üyeleri, içerisinde Adana Büyükşehir Belediyesi’nin yöneticileri ile CHP’ye yakın kişilerinde bulunduğu bu çoğunluğunu doktorların oluşturduğu bu kooperatifin tarım arazisini konut alanına dönüştürün bina dikmelerine EVET diyerek canla başla mecliste mücadele ettiler.

İlgili madde oy çokluğu ile meclisten geçti. Lakin imar değişikliğine askı süresinde çok şükür ki Cumhur İttifakı’nın meclis üyeleri itiraz etti. Bakalım akıbeti ne olacak bu imar değişikliğinin…

Gelelim ikinci örneğe; Kasım ayı meclis oturumunda bu kez CHP’li meclis üyeleri Kurttepe’de 7,5 dönüm bir araziye (Bu arazi Büyükşehir Belediyesine ait bir arazi), turizm tesis alanı yaparak burasını 10 yıllığına şahsa kiraya verilmesine ait bir maddeyi meclis gündemine getirdi.

CHP’li meclis üyeleri canla, başla bu maddenin geçmesini savundular. Cumhur İttifakı ise ‘Turizm tesis alanı yapılsın ama kiraya verilmesin. Burasını belediye işletsin, halka ucuza düğün salonu kiraya verilsin. Belediye para kazansın’ dediler. Ve konuya ait gündem maddesi komisyonlara yeniden sevk edildi.

İki ayrı örnek verdim sizlere. Bu iki örnekte Cumhur İttifakı üyeleri doğruyu yaptılar. CHP’li meclis üyeleri ise yanlış yaptılar. Bu benim görüşüm.

Peki, CHP’li meclis üyeleri neden böyle davranırlar?

Bu sorunun yanıtını buradan dile getirsem itirazlar yükselecek bana biliyorum. Onun için bu sorunun yanıtını CHP’li meclis üyeleri versin istiyorum.

Bu iki örnek şayet Zeydan Karalar cezaevinde olmasa, başkanlık koltuğunda otursa inanın bana her iki maddeye de bugün CHP’li meclis üyelerinin bakış açısı ile BAKMAZ, Cumhur İttifakı meclis üyeleri gibi düşünür, hatta böyle maddelerin meclise gelmesine izin vermezdi.

Bu da benim Karalar ile ilgili düşüncem…

Demem odur ki, CHP’li meclis üyelerinin bu tür davranışları akıllarda başka düşüncelerin oluşmasına neden oluyor.

Buna da CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, Adana Milletvekilleri, il başkanı ve partinin kurmayları müsaade ediyor. Partiye de bu tür davranış şekli zarar veriyor.

Söylediğim gibi  ben CHP’Lİ  ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE MECLİS ÜYELERİNİ anlayamıyorum!

Devamını Oku

KARALAR ŞUBAT AYINA KADAR CEZAEVİNDE

KARALAR ŞUBAT AYINA KADAR CEZAEVİNDE
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Silivri’de tutuklu bulunan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın duruşmasının 27 Ocak ile 20 Şubat tarihleri arasında görülmesi bekleniliyor. Bu demek oluyor ki, Sayın Karalar Şubat ayına kadar tutuklu kalacak.

Adana halkının ‘Adana gibi başkan’ diyerek sahiplendiği Zeydan Karalar için hukukçular, siyasiler ve az ya da çok bu işlere aklı eren herkes ‘Karalar serbest bırakılmalıdır’ görüşünde birleştiği bir ortamdayız. Kamuoyunun Karalar için tutuklu kalmasının doğru olmadığını dillendirdiği bir ortamda 200 sanıklı duruşma kapsamında olan Sayın Karalar’ın tutukluğunun devam edecek olması Adana için hiç ama hiç iyi olmayan bir gelişme…

Aziz İhsan Aktaş iddianamesinin Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesinden sonra Karalar hakkında ilgili mahkeme ‘tutukluluk halinin devamına’ karar verdi. Bu demek oluyor ki, Sayın Karalar, duruşmaların yapılacağı tarihe kadar tutuklu…

Sayın Karalar gibi Oya Tekin ve Kadir Aydar’da tutukluğu devam ettiği için Silivri’de kalmaya devam edecek. Bilindiği üzere her üç isimle ilgili olarak 4 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası istenilmişti.

Karalar’ın cezaevine konulması onun geleceğe dair siyasetinde güçlenmesine sebep oldu. Ben kendi adıma bunu düşünüyorum. Karalar’ın sadece CHP seçmeninden oy almadığından hareketle Adanalıların ‘Karalar’ın yolsuzluk ve rüşvetle işi olmaz’ kanaati onun siyasi anlamda arkasında durmalarını pekiştirecek.

Belediye önüne kurulan ‘demokrasi nöbet çadırı’ ile ilgili olarak da gördüğüm odur ki, gerek CHP yöneticilerinin gerekse de belediyelerin bu çadırla ilgili olara heyecanlarını yitirdiklerini görüyorum. Çadır sanki göstermelik gibi durmaya başladı!

İlk günkü heyecanını yitirdiler gibime geliyor!

Önemli olan çadırı bu heyecandan yoksun kılanların tutumları değil elbette. Önemli olan Adana halkının Karalar ile ilgili ne düşündüğü. İşte bu düşünüş tarzı, Karalar’ın geleceğe dair siyasetini güçlendiren öğe oluyor.

Karalar’ın makamını temsil eden Güngör Geçer’in Karalar’ı aratmayan belediye başkanvekilliğine de değinmekte yarar görüyorum. Sayın Geçer, Karalar’ın bıraktığı yerden onun izinde yürüyerek başkanvekilliği yapmaya çalışıyor. Yaklaşım tarzı uzlaşıcı, kucaklayıcı, kimseyi kırmadan, dökmeden ve imkânlar dâhilinde hizmet etmek adına mesaisini harcayan Sayın Geçer’in de doğru bir tercih olduğu bu yönetim tarzı ile pekişiyor diye düşünüyorum.

Sözün özü, Adana halkının Karalar’a sahip çıkması her siyasetçiye nasip olan bir davranış şekli değildir. Bunu başarmış olacak ki Sayın Karalar, yokluğunda dahi halkın desteğini alabiliyor. Böylesine zor günlerden geçen Karalar’ı cezaevinde mutlu eden en önemli konu da bu olsa gerek.

Halkın sevgisini kazanmak herkese nasip olmuyor…

Devamını Oku

MİKSERLER İŞ BAŞINDA

MİKSERLER İŞ BAŞINDA
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan insanlar, maalesef insanların huzurunu bozuyor. Çalışmak isteyenlerin de şevkini kırıyor. Bilmeden, konuyu anlamadan getirilen yorumlar ve insanları zan altında bırakacak olan ifadeler her daim muhatlarını rahatsız eder.

Adana Büyükşehir Belediyesi ile ASKİ’ye yani devletin resmi kurumlarına 10 Kasım günü Türk Bayrağı, Atatürk ve Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın fotoğraflarının asılmasını fikir sahibi olmayanlar öyle bir yorumladılar ki, sosyal medyada feryadı figan koparmaya çalıştılar.

Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafının asılmasını ‘Cezaevinde olan Zeydan Karalar ile AK Parti Hükümeti arasında yaşanan olaylara bağlayıp’ fotoğrafı asanları Karalar’a ihanet etmekle suçladılar!

Yazık vallahi…

Adana Valiliğinin resmi talimatı ile resmi kurumlara asılması gereken bu fotoğrafları ve posterleri asanlar, devleti temsil eden kurum amirlerinin yerine getirmesi zorunlu olan görevdir. Bu zorunluluğu yerine getirmemek asıl suç olanıdır.

Adana Büyükşehir Belediyesi ile ASKİ yetkilileri, Adana Valiliğinin yasal zorunluluğunu yerine getirmişlerdir. Düşman gibi davranmak devletin yöneticilerine yakışmaz. Asılan fotoğrafın da kimseye zararı yoktur. Ben kendi adıma böyle düşünüyorum.

Şimdi bu MİKSER görevi yapanlar bakın görün bu düşünceme de saldıracaklar!

Hiç önemli değil…

Lakin şunu bilmeleri gerekir. Devletin yöneticileri hasma hane tutum içinde olamazlar. Amirin emrini yerine getirmemek de suçtur. Zeydan Karalar’ın cezaevine konulmasıyla asılan fotoğrafları bağdaştırmak sığ bir düşüncedir.

İkinci bir konuyu da buradan dile getirmek istiyorum. Geçtiğimiz hafta içinde Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile ilgili bir yazıyı kaleme alıp Fatih Beyin, babası Necmettin Erbakan’ın yerini dolduramadığına değinmiştim.

Fanatik Erbakan taraftarları bu yazıma çok alınganlık gösterdiler. Düşünceme saygı duymadıkları gibi kendi düşüncelerinin doğruluğunu kabul ettirmek adına da akıllarınca siyaset yaparak bana yorumda bulundular.

Ben kendi adıma bu yorum içerikli yazıyı kaleme alırken bana gelecek olan tepkileri de düşündüm elbette.  Hiç önemli değil. Eleştiriye açığım. Lakin akıl verenlere tahammülüm yok. Akıllarına kendilerine saklasınlar.

Demem odur ki, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olanların varlığını da bilerek yolumuza devam edeceğiz. Şunun unutulmamasını istiyorum kendi adıma. ‘Her türlü fikre saygı duyarım ancak herkes kendi aklını da kendisine saklasın. Yazdığım yazıları beğenmeyebilirsiniz. Bu beğenmemeniz yazının sahibine akıl verip,  hakaret etmenizi gerektirmez. Hepsi bundan ibaret…

Devamını Oku

İLÇELERDE UZMAN DOKTOR AÇIĞI!

İLÇELERDE UZMAN DOKTOR AÇIĞI!
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Belirli branşlardaki doktor açıklarını kapatmakta zorlanan Sağlık Bakanlığı, özellikle ilçelere merkez ilçelerden görevlendirmeler gerçekleştirerek bu açığı kapatmaya gidiyorlar. Lakin buda çözüm olmuyor.

Haftanın belirli günlerinde uzman doktorların görevlendirildiği hastanelerde, o ilçenin halkı yeterince hizmeti alamıyor. Bu ilçelerden birisi de İmamoğlu ilçesi…

İmamoğlu Devlet Hastanesinde kulak burun boğaz, göz gibi önemli branşlarda var olan eksiklik takviye yapılarak giderilmeye çalışılıyor ancak bu uygulamada halkın yeterince sağlık hizmeti almasına yetmiyor. Bu açıdan bizlere önemli şikâyetler ulaşmaya başladı. Adana İl Sağlık Müdürlüğünün bu konudaki planlamasından haberdar değilim. Lakin şikâyetler geldiğine göre ortada bir sorun var demektir. Bunu da çözmek gerekiyor.

Her ilçedeki sağlık kuruluşlarının eksiksiz çalışması ve hizmet vermesi ideal olanıdır.  Ancak mevcut koşullarda maalesef diyorum bu temin edilemiyor.

İlçelere görevlendirilen uzman hekimler de her hafta değiştiği için bir hastayı muayene edip tedavi edecek doktor diğer hafta o ilçede olmadığı için bir daha ulaşmak mümkün olmuyor. Sağlıkta devamlılık ilkesi böylelikle ortadan kalkıyor.

Sağlık Bakanlığını ve bakanlığın Adana’daki temsilciliği olan Adana İl Sağlık Müdürlüğü’nü geçtiğimiz hafta içinde meydana gelen kopan parmağın dikilmesine yönelik el cerrahisi uzmanlığı alanına gelen bir olayla ilgili göreve davet etmiştim.

40 bin 35 bin lira olmak üzere iki ayrı hastadan toplam 75 bin lira ücret alan Adana’daki özel bir hastanenin yönetimiyle ilgili soruşturma açılmasını, alınan paranın yasal olup olmadığının ortaya konulmasını, eğer yasal ise alınan paranın Adana İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinin devreye girmesi üzerine yeniden parayı ödeyen hastalara gerisin geri neden ödendiğini sorup bu anlamda bir soruşturma açılmasını bakanlıktan ve il müdürlüğünden özellikle ricacı olmuştum.

Aslında özel hastanelerin kestikleri faturaların ve aldıkları paranın mercek altına alınması gerekiyor. Yani gazetede konunun haber olmasına gerek duyulmadan bu denetimlerin yapılması gerekiyor.

Kanımca denetimler doğru dürüst yapılmıyor ki, bu tür olaylar vuku buluyor.

Kozan ve İmamoğlu ilçelerinden gelen iki ayrı hastanın el cerrahisi tedavisi adı altında parlarının alınmasına yönelik soruşturma açılıp açılmadığını, açıldı ise neticesinin ne olduğunu, aynı hastanenin bu uygulamaya devam edip etmediğinin kamuoyu ile resmi yoldan paylaşılması gerekir diye düşünüyorum.

Gazetecilik mesleğine başladığım günden bu güne kadar sağlık teşkilatında o kadar sayısız yasal olmayan ve haksız uygulamalara yönelik haberler yaptım ve bunlardan hiç sonuç çıkmayarak hep bazı konularda konunun kapatıldığına tanıklık ettiğim için soruşturma açılmasını istediğimiz ve haberimize konu olan olayla ilgili de bir sonucun çıkmayacağını düşünerek ümitsiz olduğumu da peşinen belirteyim.

Yine de gazetecilik dürtüsü ise haber takibimizi yapalım ve Sağlık Bakanlığı ile Adana İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerine soralım.

Soruşturma açtınız mı? Açtıysanız akıbeti ne oldu?

 

 

 

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.