28 Aralık 2021 Salı
News
Döviz kurlarının bir gecede 18 liradan 11 liraya gerilemesinin ardından şimdi gözler, kurlar bahane edilerek zamların geri alınmasında. Kurların arttığı dönemde iğneden ipliğe her ürüne fahiş oranlarda artışlar yapıldı.
Aslında gıda, akaryakıt gibi birçok ürün grubunda döviz kurlarını bahane ederek jet hızıyla zam yapanlar şimdi samimiyetlerini göstermeli yaptıkları oranda fiyatları indirmeliler. Normalde yapılan zam oranlarının aynı düzeyde aşağıya çekilmesi gerekiyor. Peki olur mu? bence zor.
Bu sadece benim kanaatim değil. Hemen hemen tüm vatandaşların dilinde zamların indirilmeyeceği. Aslında mahalle baskısı yapılırsa firmalar kuzu kuzu indirirler. Bunun yolu da her gün bir ürünü 3-4 gün boyun almayarak peki yapabilir miyiz bu da bence zor? O zaman görev yine ülkeyi yönetenlere ve sivil toplum örgütlerine düşüyor.
Ticaret Bakanlığı bu yönde özellikle marketlerde sıkı denetimler yapmalı ve ürünlerde gerekli indirimi yapmaları konusunda uyarmalı. Hatta yapmayanlar hakkında da gerekli cezai işlemlerin başlatılacağını bildirmeliler.
Sivil toplum örgütleri de bu konuda yani fiyatların indirilmesi gerektiği yolunda sürekli açıklamalar yapmalılar. Nitekim ilk açıklamayı da Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (TESK) açıklamayı yaptı ve yerinde bir açıklama oldu.
Adana özelinde de MHP İl Başkanı Bünyamin Avcı harekete geçerek fiyat indirimi yapmaları konusunda görüş-alışverişinde bulundu.
Buna diğer sivil toplum örgütleri de katılmalı jet hızıyla zam yapanlar aynı hızla bunu geri almalılar. Olacak mı? bekleyip göreceğiz….
News
2020 yılından bu yana yaşadığımız Kovid-19 süreci tarımın bize ne kadar vazgeçilmez bir sektör olduğunu göstermişti. Bu süreçte gelecek yıllarda tarımsal ürünler ve gıdaların çok önemli olacağını gözlemlemiştik.
Bu süreçte peki biz ne yaptık tarımla uğraşan çiftçiler için (destekleme adına) hiç birşey. Çiftçi adeta kaderine terk edildi. Borç harç içerisinde inatla üretime devam etmeye çalıştı. Taki son 2-3 aydır yaşadığımız krize kadar.
Özellikle çiftçinin en önemli girdi kalemlerinden olan gübre ve tohumlukların fiyatı aşırı derecede arttı. Özellikle gübre fiyatları geçen yıla göre yüzde 300’e oranlarda arttı. Durum böyle olunca gübre alamayan çiftçi buğdayını taban tarlasına taban gübresi atmadan ekerek adeta ‘’ne çıkarsa bahtıma’’ demek durumunda kaldı.
Zaten buğday üretimimiz ihtiyacı karşılamıyor, dışarıdan ithal etmek durumunda kalıyoruz. Bu yetmiyormuş gibi bu yıl ekim alanları da daraldı. Seneye daha çok buğday ihtiyacımız olacak. Bu da ister istemez un fiyatlarını dolayısıyla halkın temel gıda maddesi olan ekmeğe zam olarak yansıyacak.
Tüm bunlar dikkate alınarak üretici desteklenmeli ve ülkemiz topraklarının bir karışı bile boş bırakılmamalı. Hemen bugünden harekete geçilmeli ve üreticiler ek destek paketleri açıklanmalı. Çiftçimiz dünya çiftçisiyle rekabet edecek duruma getirilmeli. İlk etapta mazot, gübre ve elektrik gibi maliyetleri düşürülmeli.
Daha sonra da altyapı ve sulama yatırımları, kooperatifleşme, birlikleşme gibi sorunları çözümlenmeli.
İyi haftalar
News
Son günlerde bankaların reklamları arasında emeklilere yönelik promosyon verme yarışı aldı başına gidiyor. Emeklilerin telefonlarına bu yönde sıklıkla mesajlar geliyor.
Son olarak Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu’nun (BDDK) promosyon güncellemeleri ile bir karar aldığı ve bu kararla emeklilere promosyon güncellemesinin yapıldığı ortaya atıldı. Dost sohbetlerinde sıklıkla bu konu gündeme gelince bunun doğru olup olmadığı yönünde kısaca bir araştırma yaptım. Yaptığım araştırma sonunda BDDK’nın bu yönde aldığı bir kararın bulunmadığını öğrendim.
Sadece bazı bankaların bir güncelleme yaptığını belirledim. Hatta televizyonlarda da bu bankaların promosyon reklamları dönüyor. Bu güncellemelerde eski yani 3 yıl önce verilen bedel üzerinden yapılıyor. Benim naçizane tavsiyem sakın güncelleme yaptırmayın. Şunu sakın unutmayın hiçbir banka müşterisi lehine yapmaz. Herkesin bildiği gibi promosyonlar 3 yılda bir yapılıyor.
Sanıyorum 2022’de bir çok banka en geç Şubat ayında yeni 3 yıllık dönemin promosyon bedelini belirleyecek. Muhtemelen bu bedellerde 3 bin lira ve üzerinde olacak gibi görünüyor.
Bankaların bugünden güncelleme yapmalarının altında kesinlikle lehimize olmayan bir durumun olduğuna inanıyorum. Bundan dolayı bugünden sakın ola güncelleme yaptırmaya kalkışmayın. Şunun şurasında bankaların yeni dönem promosyon bedellerini belirlemelerine 1,5 ay gibi kısa bir süre kaldı. Bu süreyi beklemenizde yarar var.
Sağlıkla kalın
News
Yüksek olduğu kadar oynak olan döviz kurları nedeniyle firmalar ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Tahsilat neredeyse durma noktasına gelirken, kartlarda yeniden karılmaya başlandı.
Sermayelerini korumanın derdine düşen firmalar, piyasalara hemen her gün yeni bir kural getirirken, TL’den dolara doğru bir yöneliş sergiliyorlar. Bir çok sektör peşin satışa yönelirken, çekler de dolar olarak yazılmaya, vadelerde oldukça kısa tutulmaya başlandı. Kartla ödemelerde bile komisyon alınmaya başlandığı piyasalar adeta diken üzerinde. Hemen her şey artık dolarla anılıyor. Mal almayı planlayanlar mümkün olduğunca ötelemeye çalışıyorlar. Çünkü önlerini göremiyorlar. Haksızda değiller.
Yani anlayacağınız ekonomide hal ve gidiş kötü demeyeceğim kötünün de ötesinde. Nasıl düzelecek kimsenin bu konuda bir bilgisi yok. Geçtiğimiz hafta içerisinde evime masa örtüleri (takım) almak için Mısır Çarşısı’na gittim. Yaklaşık bir yıl önce 300 liradan satın almış iken bakın (Tük Lirası’ndan bahsediyorum) aynı örtülere 100 dolar istediler. Türk lirasını ağızlarına bile almıyorlar.
Niye ‘’TL değil de dolar olarak fiyat’’ söylüyorsunuz diyince, ‘’Abla ne yapalım bizde yurtdışından dolarla alıyoruz. Böyle olunca bizde dolar üzerinden satmaya çalışıyoruz. Tabi satabilirsek satamıyoruz. Günlerimizi yanı başımızdaki esnafla sohbet ederek geçiriyoruz’’ dediler.
Hakikaten şöyle bir etrafıma baktım bir süre öncesinde insanların adım atmakta zorlandığı Mısır Çarşısı’nda yaprak kımıldamıyor. Esnaf bir hayli perişan. Kurlardaki bu yükseliş hemen her kesimi etkilemiş, etkilemeye de devam edecek gibi.
Piyasalar adeta yangın yeri gibi bu yangının bir an önce söndürülmesi ve normale dönülmesi gerekiyor. Normale dönüşün olması içinde piyasalar hükümetin atacağı adımı dörtgözle bekliyor.
News
Çukurova yöresinde Kasım ayının ilk haftasında başlayan buğday ekimi tamamlanmak üzere. Bir çok çiftçi tarımsal üretimin en önemli girdilerinden olan gübre olmak üzere girdi fiyatlarının bir hayli yüksek olmasının ardından buğday ekmekten vazgeçerken, bazı çiftçilerde taban gübresi atmadan ekmeyi tercih etti. Gübresiz ekim yani ‘’ne çıkarsa bahtıma’’ hali.
Gübrede son dönemde yaşanan fiyat artışlarının ardından çiftçilerin karşısına gübre bulunamama sorunuda çıktı. Üre ve 26 nitrat gübreleri piyasalarda bulunmazken, Tarım Kredi Kooperatifleri de sipariş toplayarak gübre getirmeye başladı.
Aşırı fiyatlar nedeniyle gübre fabrikaları bayilerden sipariş alamadıklarından yakınırken, bayilerde satış yapamamaktan yakınıyor. Parası olan çiftçi ise neredeyse parasıyla gübre bulamaz hale geldi.
Buğday ekiminin gübresiz yapılmasının yanında üreticinin girdisi daha az olan ayçiçeğine yönelmesi nedeniyle önümüzdeki yıl ciddi bir buğday krizi ile karşı karşıya kalacağız gibi.
Tarım dünyanın ve ülkemizin en önemli sektörü ve gıda güvencesinin kaynağı. Çok ciddi tarımsal üretim sorunuyla karşı karşıyayız. Çiftçi girdilerin yüksekliği nedeniyle üretmekten, ekip biçmekten vazgeçiyor. Asıl tehlike bu. Çiftçinin ekimini yapması sağlanmalı. Bu duruma bir şekilde çare bulunmalı.
Daha fazla geç kalınmadan çiftçiye yeterli destekler verilerek tarımsal üretimi arttırmalıyız.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
