Üreticiyi Bekleyen Tehlike

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

TURHAN ALADAĞ

Üreticiyi Bekleyen Tehlike

Tarımsal faaliyetlerde insanların öncelikli gayesi meşgaledir. Boş durmamaktır. Ekip, biçmek, üretmektir.
Arkasından evinin, ailesinin ihtiyaçlarını karşılamak, idame ettirmektir. Ve elde edeceği gelir ile hayatını devam ettirmek, ülkesine hizmet etmektir. Üretici bütün bunları bilerek hareket eder. Kazancı ile de ailesini ayakta tutmaya çalışır.
Tarımda son yıllarda ciddi anlamda ekilen ve biçilen alanlar, üretim yapılan alanlar her geçen gün eksilmektedir. Bunun temel nedeni artan maliyetler karşısında üreticinin çaresiz kalmasıdır.
Yılda bir kez açıklanan ürün fiyatındaki artışı göz önüne getirin. Ortalama yüzde 15 ile 30 arasında yıldan yıla fiyat artışı zar zor veriliyor hükümet tarafından üreticiye… Buna karşın yılın 12 ayının en az 8 ayında mazot fiyatları artırılıyor. Gübre fiyatlarına yılda yüzde 50 oranına yakın zam koyuluyor!
İşçilik, elektrik yöntemiyle suyu temin edin üreticiye gelen elektrik faturaları da zamlarla kabardıkça kabarıyor. Yıllık rekolteye göre de izlenen politikalar neticesinde ihraç edilecek durumda olamayan ürün yüzünden fiyatlar düşüyor, komisyoncuların aradaki pay oranları artınca da kazanan aracılar oluyor. Hep duyuyorsunuzdur. Tarlada şu fiyata, markette bu fiyata diye… Aracılar para kazanıyor maalesef.
Bütün bu olumsuzlukların yanında küçülen arazileri de dikkate almak gerekiyor. Bir babanın 40 dönüm tarlası varken vefat edince 4 çocuğu var ise bu tarla 10’ar dönüme düşüyor kişi başına.
Bir de böyle durumla karşı karşıya üretici…
Üreticiyi bekleyen tehlike aslında her yıl kapıda. Piyango oynar gibi ürün üretiyor Türk üreticisi.
Mevsim koşullarını da dikkate alması gerekiyor. Dolusu var, kuraklığı var. Dalından dökülen, afetle yok olan derken zayiatlar üreticinin belini büküyor. İlaçlamadaki rakamlar ise dudak uçuklatıyor.
Gelecekte Türkiye’deki üreticileri rahatlatacak tedbirlerin acilen alınması gerekiyor. Tarımdaki teşviklerin iyileştirilmesi, maliyet artışına neden olan girdilerin aşağıya çekilmesi gerekiyor.
Yurt dışından ithal edilen ürünlere kota getirilmesi, bizim ülkemizde üretilen ürünlerin değerlendirilmesi önceliğimiz olmalıdır. Türkiye’nin Tarım Politikası sürekli eleştiriliyor. Eksiklikleri olmasına karşın revizyona gidilmediği, üreticiye gelir getirecek önlemlerin alınmadığı yönündeki feryatların yükseldiğini de maalesef yaşayarak görüyoruz.
Her geçen yıl ekilen dikilen alanların azalması da ayrıca bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Bu gidişle tarımda sıkıntılı günleri yaşamaya başlayacağız. Şimdiden önleminin alınması gerekiyor.
İktidarı muhalefeti ayırt etmeksizin herkesin bir araya gelerek el birliği etmesi, üreticiyi kalkındıracak çalışmalara imza atmalarını önermiş olalım. Bu gidişat hiç iyiye gitmeyen gidişat…
Üretici ekmeyi, biçmeyi terk ederse gelecekte ciddi sıkıntılar çekilir. Bunu da bilen bir toplumuz ama önlemimiz nedense almıyoruz.
Bu da ayrı bir sorun…
Veya alıyor isek yeterli kalmıyor. Kıtlık ile Allah kimseyi terbiye etmesin. Çok zor…
O halde önlemleri önceden almak gerekiyor.