05 Aralık 2025 Cuma
Alışveriş sonrası yaşanan en büyük sıkıntılardan biri, bozuk ya da beklentiyi karşılamayan ürünlerle karşılaşmak. Telefon, mobilya, beyaz eşyor. Fark etmiyor. Ayıplı ürün konusunda pek çok tüketici hakkını bilmiyor, bu yüzden de satıcıların oyalamalarına maruz kalıyor. Oysa süreç sandığınızdan çok daha kolay.
Teslim aldığınız ürünün ilan edilen özellikleri taşımaması, eksik parça çıkması, montaj hatası veya beklediğiniz performansı vermemesi ayıplı mal sayılır.
Ayıbı fark ettiğiniz anda vakit kaybetmeden satıcıya başvurmalısınız. İlk 6 ayda satıcı ayıbı kabul etmek zorundadır. 2 yıla kadar başvuru hakkınız sürer ancak ispat yükü değişir.
Ürünü iade edip paranızı geri isteme. Ayıp oranında indirim talep etme. Ücretsiz onarım ve ayıpsız yeni ürünle değişim gibi haklarınız var. Tercih hakkı sizindir; satıcı “biz ilgilenmiyoruz, servise gidin” diyemez.
Ayıbı tespit eder etmez kullanmayı bırakın, fotoğraf/video ile belgeleyin ve yazılı olarak satıcıya başvurun. Sonuç alamazsanız hakem heyetine gidin.
149 bin TL altındaki uyuşmazlıklarda Tüketici Hakem Heyetleri, üzerindeki tutarlarda ise Tüketici Mahkemeleri yetkilidir. Hakem heyeti başvuruları ücretsizdir.
Unutmayın: Tüketici olarak haklarınız sandığınızdan çok daha güçlü. Doğru adımlarla kısa sürede sonuca ulaşabilirsiniz.
Çukurova’da üreticiler yeniden tarlaya indi, buğday ekim sezonu başladı. Aslında bu yıl ekimler gecikti. Bunun nedeni de hava şartlarının kurak geçmesi. Pazartesi ve Salı günü yağan yağmurun ardından düzelen havayı fırsat bilen çiftçiler yoğun şekilde ekime yöneldi.
Her yıl olduğu gibi toprağa düşen ilk tohum, bereketin habercisi olmalıydı. Ancak bu yıl tarlaların sessizliği, umutla kaygının birbirine karıştığı bir sessizlik.
Çünkü çiftçinin omzunda artık yalnızca toprağı sürmenin ağırlığı yok; girdilerdeki bitmeyen pahalılık ve kapıyı çoktan çalmış olan kuraklık da yükün bir parçası hâline geldi.
Mazot fiyatı tarlaya girmekten korkuturken, gübre maliyeti çiftçinin hesap kitap defterini hiç olmadığı kadar kabartıyor. “Bu sene ne kadar masraf çıkar? Ektiğimi biçebilir miyim?” soruları, traktörün gürültüsünü bile bastıracak kadar yüksek aslında.
Tohumlar toprakla buluşturuldu. Artık çiftçinin tüm umudu hava şartlarının iyi geçmesi ve hasat sezonunda yüksek verim elde etmesi. Çünkü tohumlar toprakla borçla buluşturuldu. Bu borçların ödenebilmesi içinde verimin iyi olması şart.
‘’Her şey çiftçinin gönlünce’’ olmasını dileyerek sözlerimizi bağlayalım.
Son yıllarda ekonomik dar boğazla mücadele eden esnafın sırtına binen en ağır yüklerden biri hiç şüphesiz e-haciz uygulamaları. Vergisini ödemek, çekini karşılamak, işini ayakta tutmak için çabalayan küçük işletmeler, artık borç baskısından değil, borcu ödemeye imkân bırakmayan bir sistemden bunalmış durumda.
E-haciz borç kadar değil, tüm mal varlığına uygulanıyor. Sadece borcunu değil, işini çevirmek için gerekli olan maddi kaynakları da kilitliyor. Esnaf sattığı ürünün parasını hesabında görse bile o paraya dokunamıyor. Çünkü sistem paranın daha hesabına düşer düşmez haczi işletiyor.
Esnaf, e-haciz karşısında çaresizliğe itiliyor. Borcunu ödemek istese bile, adeta borcunu ödeyemeyeceği bir çıkmaza sokuluyor. Bu tablo sürdürülebilir değil.
Devlet alacağını elbette tahsil etmek ister, bunda bir sorun yok. Ancak mesele, adil ve uygulanabilir bir tahsilat yöntemi belirlemekte. Borçluya nefes alacak kadar alan bırakılmadığında, tahsilat da gerçekleşmiyor, ekonomi de güçlenmiyor.
Kaldı ki küçük esnafın çökmesi demek, zincirleme bir ekonomik kayıp demek. Marketinden terzisine, kasabından kahvecisine kadar tüm küçük işletmeler, yerel ekonominin omurgasıdır. Bu omurga kırılırsa, bedeli sadece esnaf değil herkes öder.
Adana’da kent merkezindeki çok sayıda kişinin geçmek durumunda kaldığı kaldırımlarda artık yürüyebilmek cesaret işi… Kent merkezinde, özellikle İnönü Caddesi, Ziyapaşa, Gazipaşa ve Abidinpaşa civarında kaldırımda yürümeye çalıştığınızda, kaldırımların, yayalardan çok başkalarına ait olduğunu rahatlıkla anlayabiliyorsunuz.
Bir yanda dükkanların önüne taşan tezgâhlar, diğer yanda masa-sandalye yığınları, seyyar satıcılar, dubalar, motosikletler… Bu engellerin arasında kıvrıla kıvrıla yürümek zorundasınız. Engelli bir vatandaş, bebek arabasıyla bir anne ya da yaşlı biri için bu durum artık neredeyse imkânsız hale geldi.
Aslında kaldırımlar, bir kentin medeniyet aynasıdır. Bir şehirde yayalar yürüyemiyorsa, orada planlama da, denetim de, öncelik de yanlış demektir.
Adana’da son yıllarda kaldırım işgalleri artık öylesine normalleşti ki, bazı esnaf bunu hak gibi görüyor. Oysa kaldırımlar kamusal alan; tıpkı parklar, yollar, meydanlar gibi herkesin ortak hakkı. Birinin kazancı, diğerinin özgürlüğünü gasp etmemeli.
Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyeleri zaman zaman denetim yapıyor, tabelalar kaldırılıyor, masalar toplatılıyor. Ama birkaç gün sonra aynı manzara yeniden karşımızda. Kalıcı çözüm, sadece zabıta müdahalesiyle değil, kararlılıkla ve toplumsal bilinçle sağlanır.
Soğuk günler yaklaşıyor. Hava serinledikçe kombiler yanmaya, faturalar kabarmaya başlıyor. Sonbahar rüzgârları, yerini kışın sert gerçeklerine bırakırken, aklımıza aynı soru düşüyor: Bu kış doğalgaz faturası ne olacak?
İşte burada hemen aklımıza ‘’nasıl tasarruf yapıp faturamızı düşürebiliriz’ diye.Uzmanlar, oda sıcaklığını 1 derece düşürmenin faturalarda yaklaşık yüzde 6 tasarruf sağladığını belirtiyor. 22 yerine 21 derecede ısınmak, cebimizde fark edilir bir rahatlama yaratabilir. Üstelik sağlık açısından da daha dengeli bir ısı öneriliyor.
Isının büyük kısmı pencerelerden ve kapı aralıklarından kaybolur. Basit bir yalıtım bandı ya da kapı altı süngeri, ay sonunda ciddi fark yaratabilir. Bu küçük yatırımlar, doğalgaz tasarrufunun ilk adımı.
Kış akşamlarında kalın perdeler kullanmak, içerideki ısının dışarı kaçmasını önler. Gündüz güneşli saatlerde perdeleri açmak da doğal ısıyı içeri alır. Bedava enerji, kim hayır der ki?
Yıllardır kullanılan kombi ve petekler, bakımsız kaldığında verimini kaybeder. Peteklerin havasını almak, kombiyi yılda bir kez bakım yaptırmak hem güvenlik hem ekonomi açısından önemlidir.
Kullanmadığınız odaların peteklerini kısmak, o alandaki ısı kaybını önler. Enerjiyi gerçekten bulunduğunuz alanlarda kullanmak, faturayı gözle görülür biçimde düşürür.
Yeni nesil akıllı termostatlar, evde olmadığınız zamanlarda ısıyı otomatik olarak düşürür. Teknoloji doğru kullanıldığında cebin en iyi dostu olur.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.