Kebabın başkenti olarak bilinen Adana’da kebap tüketimi korona virüs nedeniyle yüzde 80’in üzerinde düşüş gösterdi. Adana Kebapçılar ve Lokantacılar Odası Başkanı Şefik Arslan, bu düşüşün kentin tarihinde ilk kez olduğunu vurgulayarak, “Kebapçı esnafı hiçbir zaman böyle uzun süre kapalı kalmadı” dedi.
İçişleri Bakanlığı, korona virüs salgınının engellenmesi amacıyla ülke genelinde toplu gıda tüketiminin olduğu restoran, lokanta ve kafe gibi iş yerlerini 17 Mart itibariyle geçici süreyle kapatma kararı aldı. Restoranlar müşterilerine sadece paket ve al-git sistemi üzerinden hizmet verirken, birçok iş yeri önlem amacıyla tamamen hizmet dışı kalmayı seçti. Bu tedbirler nedeniyle kebabın başkenti olarak bilinen Adana'da ise et tüketimi günlük 30 tondan 5 tona kadar düştü.
"Esnafın yüzde 80’i kapattı"
Adana Kebapçılar ve Lokantacılar Odası Başkanı Şefik Arslan, konuyla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Adana’da tüketilen etin yüzde 80’inin kebapta kullanıldığını belirterek, “2 bin 200 civarında esnafımız var. Bunun yüzde 80’i tam kapalı. Yüzde 20’si de paket sipariş olarak çalışıyor. Ancak paket siparişte pek tutulmuyor. İnsanlar bu süreçte dışarıdan yemek yemeyi pek düşünmüyor” diye konuştu.
"İlk kez böyle düşüş yaşandı"
Et tüketimindeki düşüşün Adana tarihi boyunca görülmediğini vurgulayan Arslan, “Kebapçı esnafı hiçbir zaman böyle uzun süre kapalı kalmadı. Ramazan Bayramı'nda bile kebapçılar kapatmazdı dükkanlarını. Bir tek Kurban Bayramı'nda kapatırlardı. Adana tarihinde ilk kez böyle hızlı bir düşüş yaşandı. Yüzde 80-85 civarında düştü tüketim” ifadelerini kullandı.
Kentte uzun yıllardır kebapçılık yapan ve dükkanını Ramazan ayı nedeniyle açan Yaşar Aydın kendisine göre tüketimin yüzde 90 oranında düştüğünü söyledi. Aydın, “Adana kebap olarak bilinir. Adana’da tüketilen etin yüzde 70-80’ı kebaba gidiyor gerisi yemeklerde tüketiliyor. Çoğu esnaf da kapalı olunca o etler de tüketilmiyor. Ülkelerden, şehirlerden insanlar kebap yemeye geliyordu. Herkes bu virüsün gitmesini bekliyor. İnşallah bir an önce bu virüs geçer ve insanlar misafirlerini bu kebap cennetinde ağırlar. Çünkü Adana kebap dedin mi üstüne başka bir yemek yok. Bu süreçte yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz” dedi.
İçişleri Bakanlığı, korona virüs salgınının engellenmesi amacıyla ülke genelinde toplu gıda tüketiminin olduğu restoran, lokanta ve kafe gibi iş yerlerini 17 Mart itibariyle geçici süreyle kapatma kararı aldı. Restoranlar müşterilerine sadece paket ve al-git sistemi üzerinden hizmet verirken, birçok iş yeri önlem amacıyla tamamen hizmet dışı kalmayı seçti. Bu tedbirler nedeniyle kebabın başkenti olarak bilinen Adana'da ise et tüketimi günlük 30 tondan 5 tona kadar düştü.
"Esnafın yüzde 80’i kapattı"
Adana Kebapçılar ve Lokantacılar Odası Başkanı Şefik Arslan, konuyla ilgili İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Adana’da tüketilen etin yüzde 80’inin kebapta kullanıldığını belirterek, “2 bin 200 civarında esnafımız var. Bunun yüzde 80’i tam kapalı. Yüzde 20’si de paket sipariş olarak çalışıyor. Ancak paket siparişte pek tutulmuyor. İnsanlar bu süreçte dışarıdan yemek yemeyi pek düşünmüyor” diye konuştu.
"İlk kez böyle düşüş yaşandı"
Et tüketimindeki düşüşün Adana tarihi boyunca görülmediğini vurgulayan Arslan, “Kebapçı esnafı hiçbir zaman böyle uzun süre kapalı kalmadı. Ramazan Bayramı'nda bile kebapçılar kapatmazdı dükkanlarını. Bir tek Kurban Bayramı'nda kapatırlardı. Adana tarihinde ilk kez böyle hızlı bir düşüş yaşandı. Yüzde 80-85 civarında düştü tüketim” ifadelerini kullandı.
Kentte uzun yıllardır kebapçılık yapan ve dükkanını Ramazan ayı nedeniyle açan Yaşar Aydın kendisine göre tüketimin yüzde 90 oranında düştüğünü söyledi. Aydın, “Adana kebap olarak bilinir. Adana’da tüketilen etin yüzde 70-80’ı kebaba gidiyor gerisi yemeklerde tüketiliyor. Çoğu esnaf da kapalı olunca o etler de tüketilmiyor. Ülkelerden, şehirlerden insanlar kebap yemeye geliyordu. Herkes bu virüsün gitmesini bekliyor. İnşallah bir an önce bu virüs geçer ve insanlar misafirlerini bu kebap cennetinde ağırlar. Çünkü Adana kebap dedin mi üstüne başka bir yemek yok. Bu süreçte yapacak bir şey yok, bekleyeceğiz” dedi.