Kuyumcular Başkentte buluşuyor

Kuyumcular Başkentte buluşuyor

Türkiye çapındaki 40 bin kuyumcu esnafını temsil eden sivil toplum kuruluşları ve oda başkanları, 10-11 Aralık’ta Ankara’da “Türkiye Yüzyılı 1. Kuyumculuk Çalıştayı”nda bir araya gelecek.

ABONE OL
2 Aralık 2025 18:10
Kuyumcular Başkentte buluşuyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye çapındaki 40 bin kuyumcu esnafını temsil eden sivil toplum kuruluşları ve oda başkanları, 10-11 Aralık’ta Ankara’da “Türkiye Yüzyılı 1. Kuyumculuk Çalıştayı”nda bir araya gelecek. Sektörün sorunlarını ve Türkiye ekonomisine katkılarını arttırmak amacıyla kapsamlı bir çalıştay gerçekleştirileceğini söyleyen Ankara Kuyumcular Odası Başkanı Timuçin Sönmez, özellikle kaçak altın ile ilgili önemli adımların atılması gerektiğinin altını çizdi.

Altın kotası nedeniyle ülkeye giren kaçak altının ciddi bir sorun olduğunun altını çizen Sönmez, “Kaçak altının ne olduğu, kimin tarafından üretildiği, ayarı belli değil. Dolayısıyla kaçak altın ile üretilerek satışa sunulan ürünlerde ayar sorunu var ve kuyumcu da müşteri de zarar görüyor. Kuyumcunun bunu anlaması mümkün değil” diye konuştu. Sönmez, Darphane ürünlerinin çok değerli olduğunu ve onların taklit edilmesi sorununun da ciddi boyutlarda olduğuna dikkat çekerek, “Aslı ile kopyasını ayırmak mümkün olmayınca vatandaş da mağdur oluyor” dedi.

Sönmez, sahte altınla mücadelede teknolojinin önemine de vurgu yaparak, altının saflığını ve ayarını tespit eden altın test cihazlarının kullanımının yaygınlaşmasının hem tüketici hem de kuyumcu açısından hayati olduğunu söyledi. Sönmez bu amaçla kullanılan altın test cihazları gibi teknolojik ürünlerin, Darphane ve piyasadaki altınların ayarının tespitinde önemli bir güven unsuru oluşturduğunu ifade etti.

MASAK tarafından yapılan denetimlerin haklı olmakla beraber, yerli ve yabancı müşterileri yıldıracak kadar detaylı belge istenmesinin hem ticarete hem de dolaylı olarak ihracata engel olduğunun altını çizen Sönmez, kuyumculuk sektörünün kara para ile mücadelede üzerine düşeni yaptığını ancak uygulamaların sahada daha öngörülebilir ve sade hale getirilmesi gerektiğini kaydetti. Sönmez, yüksek tutarlı işlemlerde kimlik tespiti gibi yükümlülüklerin zaten kuyumcular tarafından yerine getirildiğini, şüpheli işlemlerin de mevzuat gereği ilgili kurumlara bildirildiğini hatırlatarak, “Biz hem devletimizin yanında durmak hem de müşteriyi ürkütmeyen, ticareti tıkamayan bir sistem istiyoruz.” diye konuştu. Sönmez, altın alımında 185.000 TL ve üzeri işlemlerde kimlik tespitinin zorunlu olmasının anlaşılabilir olduğunu ancak rakamın güncellenerek yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.

Son dönemde gündeme gelen 22 ayar 1 gram altınlara yönelik yeni düzenlemelerin de sahada çeşitli soru işaretlerine yol açtığını dile getiren Sönmez, “Vatandaş elinde 1 gram 22 ayar gram altınla geldiğinde, mevzuat gereği bu ürünü alış konusu yapamadığımızı anlatmak zorunda kalıyoruz. Buna karşılık aynı vatandaşın çeyreğini, bileziğini, Cumhuriyet altınını almaya devam ediyoruz. Bu durum zaman zaman vatandaşın kafasını karıştırıyor; biz de bu konudaki belirsizliklerin giderilmesini ve sahada tek bir uygulama dilinin oluşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

Her meslekte olduğu gibi kuyumculuk mesleğinde de sorunlu insanların olduğunu anlatan Sönmez, “İyileri kötülerle aynı sepete koyarsak onları da kaybederiz. Kuyumculuk mesleğinin dışına çıkanlara gereği yapılmalı, kuyumculuk mesleğini icra edenler de masumiyet karinesinden yararlanmalı” diyerek, işini namusuyla yapanlara ve vergisini ödeyenlere karşı saygılı olmak gerektiğini söyledi.

Türk kuyumcu esnafının buluşmasına Ankara Kuyumcular Odası’yla birlikte ev sahipliği yapmaktan gurur duyduklarını söyleyen AgaOne Genel Müdür Yardımcısı Tanyel Yılmaz, “Mücevher ve takıları ülkemizde üretemezsek ithal ederek tedarik ederiz. Mücevher ve takıları Türk kuyumcusundan alamazsak İtalyan, Fransız, Hintli kuyumculardan almak durumunda kalırız. Kimse farkında değil ama altınla, gümüşle, elmasla iştigal eden stratejik bir sektördür kuyumculuk. İster üretimi ister perakendesi ister ihracatı, neresinden bakarsanız bakın bir ülkenin en değerli maddi varlıklarından birisi sahip olduğu altın birikimidir. Ona da Türk kuyumcuları sahip çıkmalı, onlar işlemelidir” diye konuştu.

Temiz Altın Zamanı

AgaOne grubuna bağlı firmalardan birisi olan Aleks Metal Rafineri’nin, Türkiye’de üretim yapma lisansına sahip 6 rafineriden biri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, sadece Türkiye’de değil küresel ölçekte de iş yapmanın kurallarının çok net olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Responsible Jewellery Council dünyada regülasyonu sağlayan kuruluşlardan birisi. Sürdürülebilirlik, karbon ayak izi, temiz altın gibi kavramlar artık çok önemli. Dolayısıyla daha önce bu kuruluş tarafından verilen COP sertifikasını almıştık, son olarak daha yeni COC (chane of Custudy/Delil zinciri) sertifikasını da aldık. Bu sertifika ile, rafinerimizde ürettiğimiz ve sattığımız altının ilk kaynağından satış noktasına kadar takibini yapıyor ve belgeliyoruz. Yani altının ilk kaynağını; madense maden, insan ise insan kaydediyoruz ve ürettiğimiz altının temiz olduğunu belgeliyoruz. Bu anlamda dünyadaki sayılı firmalardan biri olmaktan gurur duyuyoruz.”

Altın Kiralama Güvenli

Yılmaz, Türkiye’ye getirmek istedikleri yeni altın kiralama modeliyle ilgili sorular üzerine şunları söyledi:

“Şu ana kadar Monetary Metals’in kurduğu pazaryeri sistemi, ABD merkezli olmak üzere uygulandığı İsviçre, Almanya gibi ülkelerde 1 gram bile soruna neden olmadı. Türkiye’de de bunu yasaklayan bir sistem yok ve bildiğimiz kadarıyla insanların altınlarını toplayanlar var. Biz devletimizin yetkilileri ile de iş birliği yaparak sistemi en ufak bir boşluk olmadan kurmak için çalışıyoruz. Belirli teminatları vermeyen, bilançosu, vergi tablosu şeffaf olmayan ve uluslararası standartlarda yeterli olmayan firmalara zaten altın kiralanmayacak. Canı isteyen ‘altın kiralamak istiyorum’ diyemeyecek.”

Yılmaz, altın kiralama modelinin devreye girmesiyle birlikte, öncelikle sistemde yararlanmak isteyen firmaların kurumsal koşulları yerine getirerek kayıt altına girmek sorunda olacağını anlattı. Sistemden altın kiralamak isteyen firmaların şeffaf bilanço, iç denetim raporları ve teminat ile ilgili koşulları sağlamaları halinde üretimde kullanacakları altını satıl almayarak kiralayacaklarını ve bunun da bilançolara ve karlılığa olumlu yansıyacağını anlattı.

Altın sahipleri fiziki altınlarını has olarakmülkiyetlerinde tutacaklarını ve karşılığında yine altın olarak kira geliri elde edeceklerini anlatan Yılmaz, özellikle uluslararası kurumsal yatırımcıların cazip kiralama koşulları olması halinde Türkiye’ye ciddi bir yatırımı altın/döviz olarak getireceklerini ve bunun da cari dengeyi pozitife çevireceğini belirtti.

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.