Yerel seçimler öncesinde iddialı cümleler kurarak halka vaatleriyle şirin gözüken belediye başkanları seçimi kazanınca verdikleri sözü mutlaka yerine getirmek durumunda kalırlar. Bunu da yapmak adına işe hızlı başlarlar.
Tıpkı Ceyhan Belediye Başkanı gibi…
Seçimler öncesinde Ceyhan tarihinde az rastlanır özellikte bazı vaatleri oldu Başkan Kadir Aydar’ın. O tarihte verilen vaatleri ‘bu başkan seçimi kazansa bunları nasıl yerine getirecek?’ diyerek de rakipleri tarafından seçim meydanlarında eleştirildi.
Lakin bugün işe başlar başlamaz söylediklerini gerçekleştirmek adına basından takip ettiğim kadarıyla her gün sahada ve halkın arasında. Onlarla kol kola. Dediklerini de imkânlar dâhilinde yapıyor.
İki dönem belediye başkanlığını yaparak bir dönem ara veren Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan’ın rakibinin adli sicili yüzünden birinci olarak bitirmediği seçimlerde ikinci olmasına karşın belediye başkanlığı kendisine altın tepside ikram edilince biraz şaşkınlığa uğradığını düşünüyorum.
Bıraktığı yerde durmayan bir belediye, bütçesi ile açık veren bir belediye ve kendi yönetim tarzından tamamen uzak bir belediye devir alınca şimdileri şaşkın ördek misali toparlamaya çalışıyor Kozan’ı…
Bu da işin bir başka yanı…
Diğer belediyelerin bir değerlendirmesini de yapmak gerekir ise;
Yüreğir Belediye Başkanı genç ve iddialı bir isim. Projeleri de var elbette. Lakin şimdilik belediye içinde ekibini kurmaya çalışıyor. Buradan baktığımda ekibini tam kurduğunu söyleyemem. Bazı isimleri görevinden alıp yerine atama yapmakta zorlanıyor. Atamaları da çok elle tutulur nitelikte değil. İşi zor gözüküyor. Bir parantez daha açmam gerekir ise kendi partisi olan AK Partinin içinden dahi eleştiri alıp kimin amir, kimin müdür olduğunu karıştırır duruma doğru bir yol alış söz konusu. Dikkat etmeli diyorum.
Seyhan Belediye Başkanı Akif Akay Beyin kamuoyu önündeki algısı da Büyükşehir Belediyesi ile mesafeli duruş içinde olduğu, Zeydan Karalar’ın atadığı bir belediye başkanı olacağı beklenir iken aksi bir davranış sergilediği ve Karalar döneminde yapılan bazı uygulamalardan da rahatsızlık duyduğu yönünde… Bu konuda önümüzdeki süreci değerlendirip görmek lazım.
Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin en rahat olan belediye başkanı. İYİ Parti ile de ilişkileri tam yerli yerinde bir şekle soktu. Onlara da gerekli değeri veriyor. Kendi belediyesi içindeki dengeleri de kurdu. Bazı değişiklikler yaptı. Yapması gereken yerler de var. Onlara da bir el atması gerekecek. Türkiye genelinde ilk kez hayata geçirilen uygulamalarına tanıklık ediyoruz.
Sarıçam Belediyesi’nin atom karıncası diye bilinen Bilal Uludağ’ın bu dönem hızını kesen bir belediyecilik yaptığını düşünüyorum. Belki de üzerinde partinin yükünden kaynaklı bir baskı vardır. Lakin Sarıçam Belediyesi inanın bana basından yine izlediğim kadarıyla vasatın altında bir yönetim şekli gösteriyor.
Bütün belediyelerin dışarıdan yani kamuoyunun önünde nasıl algılandığına dair herkesin kendine göre bir fikri, düşüncesi olabilir. Bütün bunlar da benim kendi düşüncelerim ve bana ait olan düşüncelerdir. Elbette katılan olur, olmaz. Orası tartışılır.
Eğer bende böyle bir kanaat oluşmuş ise vardır elbette bir sebebi… Demek ki belediye başkanları bu görüntüyü bizlere yansıtmış demektir.
Daha iyisi olabilir mi?
Elbette olabilir. Bu nedenle daha altı aylarını doldurmadılar yeni seçilen belediye başkanları. Bu gidişat ile halkın huzurunda pek bir iş yapan belediye başkanı konumunda gözükmeyenlerin özellikle kendilerine acilen çeki düzen vermeleri gerekiyor.
Yoksa ipin ucunu kaçırırlar…