DEVA Partisi ile Gelecek Partisi’nden bahsediyorum aslında tabela partisi yolunda ilerleyen partileri yazıma konu etmekle…
Kurulduklarında ‘İktidar olacağız’ diye yola çıktılar. Bugün ise gelinen noktada her iki partide tabela partisi konumuna geldiler.
Yüzde 0.35 oyu olan parti demek, tabela partisi demektir.
DEVA Partisi ile Gelecek Partisi, her ikisi de CHP’nin eteklerine yapışarak bugün meclise hatırı sayılır milletvekili gönderdiler. Bu CHP’nin ayıbı mıdır? Ona varın siz karar verin.
DEVA Partisi ile Gelecek Partisi, son günlerde birleşmek adına bir görüşme içine girmişler. Sanırım bu birleşme de gerçekleşmeyecek. Hoş, her ikisi de birleşmiş olsalar alacakları oy yüzde 1’e geçmiyor!
Böyle de bir durum var ortada.
DEVA Partisi’nin genel başkanlığına aday olan bir isim çıkmış ortaya. Hukukçu Salih Efe ismi. Aynen şu ifadeyi kullanıyor Ali Babacan ile ilgili olarak.
"Anketlerde yüzde 9-10 oranında destek gördük. Ancak bugün yüzde 0,35’e düşmüş durumdayız. Koca Türkiye Cumhuriyeti'nde sadece bir ilçe ve bir beldemiz kaldı"
Buna yatıp kalkıp şükretmek gerekiyor. Salih Efe, genel başkan olsa sanki DEVA Partisi’nin oylarında patlama mı yaşanacak?
Hayır…
Salih Efe, Ali Babacan’dan genel başkanlığı alabilecek mi?
Hayır…
Sadece aday olunca ismini duyurdu. Belki önümüzdeki süreçte bir başka partiden listeye yazılarak milletvekilli yapılabilir!
Türk siyasi hayatında parti kurmak bu kadar kolay işte…
Asıl zor olan o partiyi yaşatmak, büyütmektir. İktidar veya iktidar ortağı yapabilmektir.
Ali Babacan ile Ahmet Davutoğlu’nun AK Parti misyonundan gelerek uzun yıllar bugün eleştirdikleri uygulamalarda kendilerinin imzalarının bulunması onların partisinin bu hale düşmesinde birinci etkendir.
İnsanlar Babacan ve Davutoğlu’nu samimi bulmuyor.
Olan asıl kime oldu biliyor musunuz? Olan, Babacan ve Davutoğlu’nun partisine katılarak maddi ve manevi olarak dökülenlere oldu.
Yani politikayı bu partilerde yapmak isteyenlere oldu.
Bakalım bu isimler ne yapacaklar?