Yaz girdiğinde yakın dost ve akrabalarımızın tatil planlarını sorup öğrenmeye çalışırdık. Kimileri denize, kimileri de mesire yerlerine ve yaylalara giderlerdi.
Şimdileri dost meclisinde inanın bana, tatil konuşulmaz oldu. En büyük tatil, eğer evinizde klima varsa evinizde oturmak…
Adana’nın kavurucu sıcakları altında tatil planı yapamayan yerleşik hayattaki insanlar, bırakan tatil yapmayı karınlarını doyurmaya çalışıyorlar ki bu da gerçekleşebilirse…
En yakın Karataş’a, Yumurtalık ve Mersin’e gitmeyi alışkanlık yapanlar pansiyon tutamaz, günübirlik dahi olsa tatile gidemez oldular.
Harcama kalemi olarak tatili zaman ayırsalar dahi para bulamadıkları için tatile gidemeyen yurttaş, halini tasvir ederken ‘Ne olacak bu memleketin durumu?’ diye söze başlayarak yarın adına endişe duyuyorlar. Bunu dost meclislerinde duyar olduk.
Tatil demişken aklıma belediye meclis üyelerinin tatilleri geldi. Belediye meclisleri karar alır, yurt dışı bilgilerini artırmak için Avrupa ülkelerine, Taylan, Singapur gibi diğer ülkelere, yetmedi Kıbrıs’a seyahat düzenlerdiler. Bu gezi için belediye meclis kararları alınırdı.
Bu aralar belediyelerde bu gelenekten vazgeçtiler. Belediyelerin ekonomik çıkmazda olması sanırım bu geleneğe son verdirdi belediye başkanlarını…
Amerika’daki İkiz Kulelere 11 Eylül saldırılarının olduğu gün Adana Büyükşehir Belediyesi’nin o dönem belediye meclis üyeleri Türkiye’ye dönememişlerdi. Uçuşlar iptal edilip kapatılınca belediye meclis üyeleri orada 3 gün kalmak zorunda kalıp ekstra tatil yapmışlardı!
Tasarruf tedbirleri nedeniyle belediye meclislerinin tatili iptal edildi. Keşke bu artık bir daha uygulanmayıp tamamen ‘TEDAVÜLDEN’ kaldırılsa…
Siz kıymetli okuyucularımın tatil yapıp yapmadıklarını bilmiyorum ama ben dar ve orta gelirlinin artık tatili hayalinde gördüğüne inanıyorum, yaşayarak da bunu görüyorum.
En güzel tatilimiz evimiz oldu…