Adanaspor’un Tuzlaspor karşısında elde ettiği galibiyetin ligin geleceği açısından çok önemli olduğunu belirtmek zorundayım.
Öncelikle Teknik Direktör Kemal Kılıç’ın yeni transferlere ilk on birde yer vermeyerek Türk futbolunun geleneklerini yaşattığını görmek inanılır gibi değildi. Futbolumuzda yeni gelen transfer hemen oynamaz diye bir kural var, hem de yazılı olmayan. Ben asla böyle düşünmüyorum. Eğer oyuncu hazırsa seninde ihtiyacın varsa takımı iki gün öncede katılsa oynatacaksın. Zaten senin durumun bu ligde belli, ben 4 oyuncu ara transferde alacağım ama onlar yanımda oturacak. Yok böyle bir dünya.
İlk yarı bence kayıp olarak Adanaspor hanesine yazılmalı. Çünkü, takım aynı takım, oyuncular aynı oyuncu. İkinci yarı ise yapılan oyuncu değişiklikleriyle Turuncu-Beyazlı ekip adeta kendine geldi. Rashad ve Cisse’nin kenarlarda iyi işler yapması, Kaptan Fernandes’in daha rahat oynamasına da yol açtı. Zaten bu nedenle de takımın hücum gücü arttı, kalite sahaya hemen yansımış oldu. Fakat, Türk futbolunun tecrübeli ismi Mehmet Taş’ı unutmayalım. O da girdiği andan itibaren takıma önemli katkılar yaptı. Adanaspor’un oynadıkça daha iyi olacağını umuyorum. İnşallah oyuncular beni yanıltmaz.
Dabo’nun çıkışını yabancı oyuncu kuralına bağlamıyorum. Çünkü ilk yarıda Diakite, Dabo, Oberlin ve Fernandes oynadı. Tamam kadroya 8 oyuncu yazılabiliyor ama sahada sadece 5 yabancı aynı anda oynayabiliyor. Dabo ile Oberlin çıktı yerlerine Ciss ve Rashad girdi. Yani 5 yabancı kontenjanı halen boş duruyordu. Ya bu oyuncunun sakatlığı vardı çıktı, ya da oyunla ilgili Kemal Kılıç’ın başka beklentileri bulunuyordu. Eğer bu oyuncunun bir sakatlığı yoksa ben onun çıkartılmasına bir anlam veremedim.
Genel olarak baktığımızda Adanaspor’un ikinci yarıdaki oyunu daha iyi ve tecrübe kokuyordu. Adanaspor camiası zaten artık oyuna da fazla bakmıyor ve acilen tehlike hattından çıkacak seri galibiyetlerin özlemini çekiyor.