BU DÜZEN DEĞİŞMELİ

Pandemi bütün dünyada etkili oldu mu?
Evet.
Az veya çok bu konuda tüm ülkeler maddi zarara uğradı mı?
Evet
Bazı ülkeler Pandemi sürecinde olumsuz durumu olumluya çevirip süreçten maddi olarak kârlı çıktı mı?
Evet.
Pekiyi! Biz bu dönemde ekonomik olarak ne yaptık?
Koskoca bir hiç.
Merkez Bankası Başkanı’nı değiştirdik. Faiz arttırdık. Doları fırlattık vs. vs.
İktidarı ile muhalefeti ile baktığınızda herkes 'kendi meşrebince' sözde bir şeyler yapma telaşındayken ülke ekonomik anlamda daha da kötü bir hale düştü mü?
Düştü?
İlginç olan ne?
Ülkenin büyüdüğüne dair veriler.
Kim inandı buna?
İktidardakiler ve onların körü körüne savunucusu durumunda olan birileri.
Başka?
Hiç kimse?
Muhalefetten herhangi bir parti bugün iktidar olsa bir şeylerin değişeceğine inanan var mı?
O partinin trollerinden başka kimsede değişimle ilgili bir umut yok.
Aslında en büyük sorun da burada biliyor musunuz?
Bizim, bir şeylerin iyiye, güzele doğru dönüşeceğine dair umudumuz yok. Umudumuzu da bitirdiler.
Vatandaşın cebine yansımadıktan sonra dünyanın en büyük ekonomisi olsak ne olur?
Şimdi size bir soru soracağım. Bu sorunun cevabı aslında ne olduğunu/olmaya devam ettiğini bize en net bir şekilde gösterecek;
Diyelim ki bundan sadece bir ay önce herhangi bir mal, eşya vb. bir şey alacaktınız. Fiyatını sordunuz. Bütçenizi ayarladınız ve bugün o mal veya eşya veya her ne ise onu almaya gittiniz. Aynı paraya alabilir misiniz?
"İmkânsız" dediğinizi duya gibiyim.
İşte ben de bunu diyorum.
Her geçen gün her şeyin fiyatı artıyor. Neden arttığını da kimse bilmiyor. Çünkü herkes kendi sektörü ile ilgili ürünlere zam yapınca diğerleri de; "Hayat pahalandı dün üç kuruşa aldığımızı bugün beş kuruşa alabiliyoruz" deyip basıyor zammı.
Geçtiğimiz günlerde bir galerici ile konuşuyordum. Piyasanın durgunluğundan ve mevsime göre beklentilerinin altında araç sattıklarından bahisle bir aracı göstererek "Buarabayı bir aydır satamadık" dedi. Ben de "Araç fiyatları sürekli artıyor. İnsanlar elindeki parayı harcamadan önce elli kez düşünmek zorunda kalıyor" deyip bir soru sordum; "Araç fiyatları neden her ay artıyor?"
"Her ay artmıyor" diye itiraz etti.
Bunun üzerine,"Bir aydır satamadık dediği" aracın o günkü (bakın konuşmamızın üzerinden bir-iki hafta geçmesine rağmen bugünkü bile yazamıyorum) fiyatını sordum. Söyledi.
"Aynı araca bir ay önce ne kadar istiyordun?" dedim. 2-3 bin lira daha az istediklerini söyledi. "Bu fark neden kaynaklanıyor?" diye sorduğumda kendimce ibretlik bir cevap aldım.
"Araçları satamıyoruz. Burada gördüğün yaklaşık 30 aracın her biri kredi ile alındı. Kredi zamanı gelip de ödeyemeyince ödemelerimizin üzerine faiz biniyor. Biz de bu faizi araç fiyatlarının üzerine koyuyoruz."
Bunun bütün sektörlerde böyle olduğunu düşünüyorum.
Hükümet faiz indiriyor. Ev ve araba fiyatları artıyor. Onların fiyatları artınca her şeyin fiyatı artıyor.
Faiz yükseltiyor yine aynısı.
Olan, ömrü boyunca üç kuruş para biriktirip de bir araç ya da ev sahibi olmak isteyen garibanın hayallerine oluyor.
Bu düzen böyle gitmez. Gitmemeli. Bunun için de yapabileceğimiz bir şeyler mutlaka olmalı.
Birileri milyon dolarlık araçlara, villalara, yatlara, katlara daha anasından süt emerken sahip olup diğerleri ömür boyu çalıştığı halde asgari ücretin bile altında bir maaşla emeklilik hayalleri kuruyorsa bu adil bir düzen değildir.
Bu düzen değişmeli.