Geçtiğimiz hafta genç yaşta intihara kalkışan gençlerin durumunu yazmıştım. Beklediğimden çok fazla olumlu tepki geldi. Aralarında belirli makamlarda bulunan çok önemli konumlarda olan insanlar konuyla ilgili neler yapılabileceği hakkında istişare yapmak için beni aradı.
Yazı belli ki toplumsal bir yaraya parmak basmıştı. Konunun üzerinde daha sonraki zamanlarda durmaya devam edeceğim ama bu yazıyı yazdıktan sonra bana ulaşan bir takım insanlar "Bizim de sesimizi duyurmalısın" diyerek sıkıntılarını anlatıp başka bir toplumsal soruna dikkat çekmemi istediler.
Bu insanlar, genelde yılda bir-iki gün hatırladığımız en tepeden en alta sadece o günlerde kendilerini andığımız ancak onun dışında unuttuğumuz, görmezden geldiğimiz engelli kardeşlerimiz.
İşin garip tarafı nedir biliyor musunuz? Bu kardeşlerimize sahip çıkması gereken ilk kurum neresi; Cumhurbaşkanımızın temsilcisi olarak Adana Valilik makamı değil mi?Ancak en büyük sorunlar da maalesef orada yaşanıyor.
Öğrendim ki normal hayatta zaten sorunları bitmeyen engelli kardeşlerimizin Adana Valiliği binasında yaşadığı sıkıntıların da sonu bir türlü gelmiyormuş.
Valilik hizmet binasını herhalde bilmeyen çok az insan vardır. İşte o bina aslında proje ödüllü bir bina. Engelli girişi de var. Fakat ne hikmetse bu giriş, bazen güvenlik sorunu bazen personel eksikliği gibi çeşitli bahanelerle kapalı durumda.
Aslında bu yazdıklarım sır değil. Daha önce medyada yer alan şeyler. Zaten medyada yer aldıktan sonra biri Valilik Makam girişine diğeri Hükümet Konağı girişine iki asansör yapıldı engellilerin kullanması için. Makam girişindeki asansör kullanılıyor ancak Hükümet Konağı girişindeki asansör tek bir gün bile çalışmamış öğrendiğim kadarıyla. Sürekli bozuk denilerek öteleniyormuş.
Farkındasınız değil mi? Bahsettiğim yer Adana Valilik binası. Yani; Devletin, Hükümetin yani ülkemizin temsil edildiği, şehirdeki (makam olarak) en büyük, en önemli yer.
Geçtiğimiz hafta bir işim için Adana Valiliği’ne gittiğimde Hükümet Konağı girişindeki merdivenlerden çıkmaya çalışan bir engelliyi görmüş ve durumuna üzülmüştüm. Çünkü, çok büyük sıkıntı çekerek gitmek istediği yere ulaşmaya çalışıyordu. Meğer benim gördüğüm hiçbir şeymiş. Bazı engelliler adeta sürünerek çıkıyor ve sürünerek iniyormuş o bölümlerde.
Pekiyi, herkesingözü önünde gerçekleşen bu drama, bu garabete ses çıkaran var mı dersiniz? Elbette birkaç kişi dışında yok. O birkaç kişiyi de zaten dinleyen yok. Yazık değil mi bu insanlara?
Konuyla ilgili görüştüğüm bir engelli kardeşimin söyledikleri beni daha da şaşırttı. Çünkü engellilerin çilesi sadece binaya giriş çıkışıyla sınırlı değilmiş. 2017 yılında Valilik İl Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğü'nde görev yapan yüzde 50 görme engelli mühendis 35 yaşındaki Kaya Ersöz, güvenlik amacıyla herhangi bir koruma, tedbir alınmadığından dengesini kaybederek 4'üncü kattan düşerek hayatını kaybetmiş.
Gencecik bir mühendisin tedbirsizlik nedeniyle hayatını kaybetmesinin ardından ne oldu dersiniz? Sizce önlem alındı ve güvenli alanlar oluşturuldu mu? Çoğunuzun "Hayır" dediğini duyar gibiyim ki, haklısınız.
Bugün bile gitseniz o üst katlarda çalışan engelli kardeşlerimiz var ancak güvenli çalışmalarını sağlayacak herhangi bir çalışma, tedbir, önlem yok.
Diyorlar ki; "Bugün Adana Valiliği’ne gel. Engellilere bir dokun. Bin 'Ah!' işitirsin."
Ben bunları yazıyorum diye geçmiş Valilerimizi ya da mevcut Adana Valisi Süleyman Elban’ı suçladığım düşünülmesin. Hele ki Sayın Elban Adana’ya geleli daha 6 ay oldu. Bu sorunlara henüz tam olarak vakıf olamayabilir ancak ben şimdiden yazmış olayım da inşallah bu yazı masasına konulduğunda Valimiz de engelli kardeşlerimizin bu sıkıntılarını öğrenmiş olur.
Sayın Süleyman Elban; Lütfen, engelli kardeşlerimizin sessiz çığlığını duyun. Türkiye’ye de, Adana’ya da yakışmayacak görüntülerin yaşanmasına müsaade etmeyin. Engelli girişinin açılmasını sağlayın ve lütfen Hükümet Konağı’ndaki engelli asansörünün çalıştırılma talimatını verin. İnanıyorum ki sizin için çok basit bu iki adım engelli personelinizin hayatını kolaylaştırması açısından çok büyük adımlar olacaktır. Çok da hayır duası alırsınız. Gelin şu işe bir el atın Sayın Valim. Zira, artık adeta kangren haline gelen bu konuyu sadece siz çözebilirsiniz.