Geçtiğimiz haftalarda; "Önümüzdeki dönem, geçmiş döneme benzemeyecek ve atanmışlar ile seçilmişler veya seçilmişler kendi aralarında sert tartışmalara girecekler. Hazır olun" yazmıştım. Daha yazdıklarınızın mürekkebi kurumadan tartışmaların fitili alevlendi.
Gerçekten de geçtiğimiz dönemde neredeyse hiç bir tartışma yaşanmamış atanmışlar ile seçilmişler, ilçelerde ve Büyükşehir'de seçilenler de kendi aralarında siyasi bir rekabete girseler bile topluma yansıyacak bir gerginliğe imza atmamışlardı. Bunu o dönem çalıştığım televizyon kanalı için yaptığım programlarda ve röportajlarda hem geçmiş dönemde görev yapan valilerimiz hem de şimdiki Valimiz Mahmut Demirtaş ile başta dönemin Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü olmak üzere tüm belediye başkanlarına sormuştum. Tamamı uyum içinde çalışmanın öneminden bahsediyorlardı. Halka hizmet ederken siyasi kimlikler bir tarafa bırakıldığı için hizmetlerde aksama olmadığından, doğru olanında bu olduğundan dem vuruluyordu.. Şimdi durum değişti.
Aslında işin tabiatında var tabi. Özellikle de başka bir siyasi partiye mensup bir isimden görevi devralan belediye başkanlarının "Enkaz devraldık" söylemleri artık yabancısı olmadığımız bir konu.. O yüzden çok da şaşırmıyoruz ancak 31 Mart seçimlerinden sonra başta Büyükşehir Belediyesi'nde ve ilçe belediyelerinde görevi devralan başkanların söylemleri yeni bir dönemin habercisiydi.
Önce belediye kasalarının tam takır olması, sonra bankamatikçiler konusu ardından yapılmış gibi gösterilen ama yapılmadığı ifade edilen işlerden dolayı milyonlarca liranın hiç edildiği iddialarıyla havada hep 'geliyorum' diyen büyük bir bir kavganın kokusu var.
Geçtiğimiz hafta Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın düzenlediği basın toplantısında özellikle ASKİ'nin önceki dönemine yönelik dile getirdiği iddialar, ifadeler, gösterdiği belgeler ve videolar çok konuşuldu. Öyle ya.. Ortada tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan milyonlar söz konusuydu. Birileri yapmadığı iş(ler) için milyonlarca lirayı cebe indirmişti.
Halk İddialara büyük tepki gösterdi.. Yaygın basında, tanınmış köşe yazarlarının köşelerinde, sosyal medyada hep bu konuşuldu durdu. Herkes bir şey söyledi.. Herkes eteğindeki taşı döktü ama bir kişi sustu. Hala da susuyor. Benim gözümden kaçtıysa bilemem ama iddiaların odağındaki isim olan önceki dönem Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü susmaya devam ediyor. Bir kaç twit dışında düşüncelerini ifade etmedi. Kimse ne düşündüğünü bilmiyor ama herkes ne söyleyeceğini merak ediyor. Hüseyin Sözlü ise susmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta iddialarla ilgili bir röportaj yapmak için kendisini aradım ama kendisine ulaşamadım. Konuştuğumuz herkes merak ediyor ve soruyor;
*Hüseyin Sözlü neden susuyor?
*Neden kamuoyunun karşısına çıkıp olan biteni anlatmıyor?
*Neden Zeydan Karalar'ın iddialarının doğru olup olmadığını belgelerle ortaya koymuyor?
*Söyleyecek sözü olduğunda karşısındaki kim olursa olsun hiç çekinmeden ifade eden Başkan Sözlü bu konuda neden hiç bir şey söylemiyor?
Halk arasında bir deyim vardır; Sükût ikrardan gelir derler. Hüseyin Sözlü sustukça kamuoyu algısı söylenenleri doğru kabul edecek.
Bu kapsamda buradan da açık çağrı yapalım; Sayın Hüseyin Sözlü dilerse kendisi ile tüm bu konuşulan konuları açığa çıkarmak üzere bir röportaj yapmak istiyorum. Sözlü, bu çağrımıza olumlu bir cevap verirse eminim ki kamuoyundaki bir çok mesele aydınlığa kavuşmuş olur.
ELVEDA HASANKEYF
Mezopotamya'nın en eski yerleşim yeri.. Binlerce yıllık tarihiyle buram buram Anadolu kokan ve büyüleyici mimarisiyle medeniyetlere ev sahipliği yapmış Hasankeyf çok yakında sular altında kalacak.
Yaklaşık 45 yıllık geçmişi olan ve yaklaşık 40 Hükümet gören Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) içerisinde yer alan Hasankeyf'in başka bir bölgeye taşınması işlemi artık tamamlandı.
Birçoğumuzun adını geçtiğimiz yıllardaki protestolar sonrasında öğrendiği Hasankeyf'e veda etme zamanı geldi.
Tarihi yapıların bir kısmı yerlerinden sökülerek yeni yerleşim alanına taşındı. Kalan bazı yapılar ve bölge ile özdeşleşmiş mağara evlerin büyük kısmı baraj sularının içinde kalacak.
Bu kapsamda geçtiğimiz gün bölgenin son ziyaretçilerinden birisi olmak adına Hasankeyf'e gittim. Gördüm ki bölge halkının pek keyfi kalmamış. Özellikle tarihi alanlar, mağara evler terk edilmiş bir halde. Çarşıda in cin top oynuyor. Hafta sonu turlarla gelen ziyaretçiler de olmasa binlerce yıllık tarihin yüzüne bakan yok.
Bölge insanının düşüncelerini öğrenmek için bir kısmı ile konuştum. Büyük çoğunluk projeden memnun değil ama bölgenin kalkınması için gerekli olduğunu söylüyor. Arsalarının yok pahasına ellerinden alındığını iddia edenler de var, arsası elinden alınan köylünün bu projeyle zengin olduğunu iddia edenler de...
Bütün bu tartışmaların ötesinde hazırlıklar bitme noktasına geldi.. Bir kaç ay içinde tarih su ile buluşacak ve ilçenin taşınamayan bölümleri suya karışacak.
Günü birlik gezimden ve insanlarla yaptığım konuşmalarımdan sonra kafam daha da karıştı. Bu proje gerçekten burada yapılmak zorunda mıydı? Yapılması elzem ise daha farklı bir çalışma gerçekleştirilip tarih daha fazla korunamaz mıydı?
Malum taş yerinde ağırdır ancak bir kaç ay sonra Hasankeyf'in yerinde yeller esecek. Elveda Hasankeyf.
ALKIŞLAMAK LAZIM
* Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar'ın vatandaşın hakkını korumak adına geçmiş dönemi didik didik inceleme altına almasını...
* Bornova Ak Parti Gençlik kollarının başlattığı ve bakanlardan, milletvekillerine, belediye başkanlarından, partili partisiz vatandaşlara herkesin büyük ilgi gösterdiği kitap kampanyasını...
* Batman Otogarı'nda kan davası adına vurulan ve göz göre göre ölüme terk edilen gencin katiline gerekli müdahaleyi yapmayan polislerin hızlı bir şekilde açığa alınmasını...
BİR GARİPLİK YOK MU?
* Asgari ücret veya işçi ve memur maaşları tespit edileceği zaman yüzde 3-5 zam veren hükümetin söz konusu akaryakıt, doğalgaz, elektrik, gıda vb. zamlar olunca kapıyı yüzde 15'ten açmasında...
* Halka dokunan projelerle ülkeye adeta çağ atlatan Ak Parti kadrolarının son yıllardaki politikalarıyla halkın büyük tepkisini çektiğini görmüyor gibi yapmasında...
* Seçimlerden önce bir tek uzay üssü kurmayı vadetmeyen isimlerin başkan seçilip seçimlerin ardından 5 aylık bir süre geçmesine rağmen hala çok ciddi yatırımları/projeleri hayata geçirmeye başlamamış olmasında.