Güven insanlar arası ilişkilerde olması gereken en temel ilkelerden biridir. Kişiler arasında esas olan birbirlerine güvenmeleri önemlidir.
İnsanlar birbirlerine ihanet etmemeli. İnsanlar verdikleri sözde durmalı, kişi ve kişiler yalan konuşmamalı.
Bu yazılan ve söylenenler herkes tarafından söyleniyor kabul görüyor ama insanların çıkarları söz konusu olduğunda ise uygulanmıyor. Uygulama olmayınca, güvenin yerini ne alıyor?
xxx
İnsanı üzen ise güvenin Müslümanlar arasında gittikçe azaldığı güvensizliğin ise daha çok arttığıdır.
Neden Müslüman birbirine güvenmez veya güvenmek istemez.
Hiç şüphesiz her dönemde, birbirine güvenmeyen insanlar olmuştur ve olmaya da devam etmektedir. Ancak günümüzdeki kadar güvenin, güvensizliğe dönüştüğü bir ortam var mı sizce?
xxx
Eskiden "Söz" namustu. Söz itibar göstergesiydi. Alacak verecek bir deftere yazılırdı. Esnafta müşteride sözünde dururdu. Kişilerde birbirine güven vardı. Şimdi neden insanlar birbirlerine güvenmiyor?
Bu topraklarda yaşayan insanların yüzde doksanı Müslüman ama güvende ise ortalama ne kadar sizce?
xxx
Şimdi gelin hep beraber şu soruya cevap arayalım. Geçmişte insanlar arasında var olan güvenin, neden günümüzde güvensizliğe dönüştüğü? Bu konuda ciddi araştırmalar yapılmalı. Araştırma sonucu nasıl çıkar acaba?
xxx
Ayeti Kerime de “Ey insanlar! Yapmayacağınız şeyleri niçin söylüyorsunuz. Bilin ki yapmayacağınız şeyleri söylemek, Allah katında büyük günahtır ”dediği halde, dindar olsun veya olmasın, fark etmiyor- genelde insanlar, rahatlıkla yapmayacakları/yapamayacakları şeyleri söyleyebilmekte fakat yapmamaktadırlar.
Söz veriyor sözünde durmuyor. Kendisine telefon eden kişiye "Sana döneceğim" diyen kişi geri dönmüyor. Kalitesiz malın kaliteli diye satıyor. Yalanı, dolanı ve kandırmayı beceriklilik sayıyor. Bunlar içinde “güven” in varlığından söz edilebilir mi?
xxx
Peygamber efendimiz (sav)in “Muhammedü’l-emîn” oluşu. Ona inanmayanlar ve onun peygamberliğini kabul etmeyenler dahi ona güvenmişler ve kıymetli eşyalarını emanet etmişlerdir. O da kendisine güvenen bu insanların güvenini boşa çıkartmamış; hicret esnasında kendisine emanet edilen eşyayı, Hz. Ali’ye teslim ederek, yola koyulmuştur.
Bu sebeple emin bir kişi olabilmek için insanın önce “dürüst” olması gerekiyor. Ayeti kerime de, Cenabı Mevla emrolunduğun gibi dosdoğru ol” buyuruyor.
Önce kendimize bir bakalım, Biz nasılız?