Yapılan anketler, iki kişiden birinin iktidarı desteklediğini gösteriyor!
Ülkemizde ‘demokrasi’ adına ‘iyi şeyler olacak’ denmesini büyük çoğunluk hoş buluyor...
Peki, ‘büyük çoğunluk’ kitle ‘doğrusunu’ mu yapıyor; desteği yerli yerinde mi?
* * *
Biliyorum, bu şimdi ‘milli iradeye’ muhalefet ettiğim şeklinde yorumlanacak!
Konuyu ‘objektif’ olarak yorumlamak gerekirse ‘demokrasinin’ olmazsaolmazı olan ‘milli
iradeden’ söz etmek, özellikle bizdeki biçimini ‘iradeyle’ örtüştürmek pek de doğru olduğu
kanısında değilim!
Nasıl olur ki?
Özellikle ‘bizdeki’ seçim sisteminin ne ‘demokrasiyle’ ne de ‘milli iradeyle’ eşleştiğini
düşünmüyorum.
Hani, ‘halkın kendi kendini yönettiği, özgür istenciyle yönetenini seçtiği’ diye tümcelerle
anlatılan ‘kalıbın’, yaşadıklarımızla bağını da düşünmüyorum.
Tamamı uydurma!
* * *
Soruyu şöyle sorayım:
İstediğimiz kişiler mi bizi yönetiyor?
Milletvekilinden, Belediye Başkanına...
Seçim öngünlerinde mantar gibi türeyen aday adayları, Genel Merkezlerine akın eder.
Genel Başkanın, ya da belirleyicilerin gözlerine girmek için Ankara’ya karargah kurarlar...
Günlerce süren karmaşadan sonra, merkezin ‘önünde eğilebilecek adam’ önümüze aday
olarak çıkarılır!
Sonra seçim...
Sonra seçilenler...
‘Milli irade’ denen aldatmaca bu!
‘Halkın kendini yöneteni’ belirlediği yöntem bu!
İnanalım mı?
* * *
Hükümetin ‘sıkça’ demokrasiden söz ettiğini biliyoruz...
Geçen ondört yıl...
Dördüncü dönemini de ‘tek başına’ doldurmak için koltuğuna kurulan bir hükümet...
Ses ‘tek’!
Salt yurttaş değil, meclisteki ‘temsilciler’ bile ‘başkanlık sistemini’ tanımlayamıyor; ancak ‘biat’
etmekten de kurtulamıyor!
‘Demokrasi’ dedik ya;
Yurttaşın öğrenme, bilme, anlama, sorma, sorgulama, eleştirme (...) hakkı...
Bunca geçen sürede, bu konuda atılmış ‘bir adımdan’ söz edebilir miyiz?
Ya da, hükümetin bu ‘antidemokratik’ yapıyı kullandığını yalanlayabilir miyiz?
Bunun adına ‘demokrasi’ dendiğini yadsıyabilir miyiz?
Düşünelim...
* * *
Anketler yapıladursun...
İki kişiden birinin hükümetin yaptıklarını onayladığı yinelenedursun...
Bugün gelinen nokta nasıl görmezden geliniyor; şaşırıyorum...
Adına nasıl ‘demokrasi’ deniyor; şaşırıyorum...