2019 Yerel Seçimlerinde İstanbul Anakent Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu’nun “sevimli” görülen yüzü, yurt genelinde benimsenmişti. Bir ortaokul öğrencisinin, seçim otobüsünün önünde burarak “her şey çok güzel olacak” diye sevinç çığlığı atması, “o” sevinç” çığlığını İmamoğlu’nun kürsüye çıktığı “her yerde” yinelemesi, seçmenin yıllardır duymayı özlediği bir “söz” oldu!
Yalnız İmamoğlu “her şey çok güzel olacak” demiyordu; Ankara’da Mansur Yavaş, İzmir’de Tunç Soyer, Adana’da Zeydan Karalar, Mersin’de Vahap Seçer, Antalya’da Muhittin Böcek… Daha birçok anakent, birçok il, ilçe belediye başkan adayları seçmenine “her şey çok güzel olacak” sözünü söylemeyi bir yana bırakın, “sözünü” verdiler! Her şey çok güzel” olacaktı!
***
“İktidar” uzun süredir “yerelde” bu denli yitirmemişti! Daha o günler, “iktidarın” seçim değerlendirme toplantılarında “meclis üyelerinde çoğunluğu aldık, sizler topal ördeksiniz topal” sözlerini duyduk! Chp’nin, gerekse “millet ittifakı” olarak seçimi kazanan belediyelerin “iktidar” karşısında “işinin” pek de kolay olmayacağı herkes tarafından biliniyordu! “İktidara” yakın belediyeler “her tür” olanaklarla donatılırken, örneğin geçtiğimiz yıl “yüzyılın yıkımı depremi” yaşayan kentlerde bile “üvey” kaldığını gördük! Geçtiğimiz günlerde Hatay’da “merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey gelmez” sözlerine de duymayan kalmadı!
“İktidara” yakın olmayan Adana’nın, ya da benzer “iktidarın” uzağındaki belediyelerin birçok “iyileştirmeden” uzak kalacaklarını biliyoruz! Bunu “iktidar” da gizlemiyor! Ancak “sorun” o değil, “sorun” yaşanan kibir, yaşanan utangaçlık, yaşanan ilke tanımamazlık, yaşanan “benim” olsunculuk!
***
31 Mart seçimleri öncesinde bunları yaşadık, üstelik “değişim” sözü veren yeni Chp yönetiminin “ilke” tanımamazlığı, parti tabanının “sandığı” enine/ boyuna sorgulamasına neden oldu! Daha yakın zaman dek, Adana’da Zeydan Karalar’ın “şanslı” olabileceğini düşünüyordum! Adana’ya Mersin’i de ekleyin, İstanbul’u da ekleyin, Hatay’ da ekleyin, İzmir’i de ekleyin! Aday belirlemede yaşanan “beklenmedik” tartışmalar, 2019’da kazanılan tüm Anakentleri, illeri, ilçeleri “bilinmezliğe” bürüdü!
Daha önce de belirttiğim gibi, “isimler” üzerine değil benim olumsuz değerlendirmem; gerçekten aday adaylarını iki aydan bu yana neden “umutla” kandırdınız, anlamakta zorlanıyorum! Bir de “oy potansiyeli” olan aday adayları ile neden daha yakın ilişki içinde olmadınız, “vereceğiniz kararın” gerekçelerini anlatmadınız, “partiye desteğinin” gerekliliğine inandırmadınız da, son anda “Özgür Özel’e yakın olmadığınız için seni aday yapmadık” dediniz? Kendinizi, Chp’nin “sahibi” saydınız?
***
31 Mart seçimlerinde, 2019 gibi ne bir Ekrem İmamoğlu gücünüz ne de “her şey çok güzel olacak” gibi bir sloganınız var! Partiyi bugünkü duruma getirenler, 1989 ardından yapılan 1994 yerel seçimlerini anımsasın! O gün neler yaşandıysa tamamının da fazlasına hazır olsun! Chp’nin içini, ilkelerini, duruşunu yok ederek, en kötüsü de “iktidarı” öykünme yolunu seçerek halka öyle zarar verdiniz ki!
İyi düşünün; geçtiğimiz gün açıklanan ikramiyelerden dolayı emekliler bir kez daha ne denli yalnız, ne denli umarsız olduklarını gördüler! Yalnız emekliler değil elbette; tüm ücretliler, mazotla işlerini yürütenler, açlık sınırı altın yaşamını sürdürenler! Söyleyin, istediğinizi demokratik yöntemlerin dışına çıkarak “aday” yaptığınızdan dolayı hoşnut musunuz? Umarım halka yaşattığınızı yaşarsınız!