CHP Genel Başkan Yardınmcısı ve Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, sık sık sağlık ve ilaçlarla ilgili açıklamalar yapıyor..
Asıl mesleği eczacılık olduğu için bu tür açıklamalar yapması, Meclis’te gündeme getirmesi gayet normal..
Bulut’un son gündemi, toplumda yaygınlaşan aşı karşıtlığı olmuş..
Aşı reddinin engellenmesi için Sağlık Bakanlığı’na çağrıda bulunmuş..
Bulut’a göre aşı reddi sadece bireysel bir tercih olmadğığı, diğer insanların da sağlığını tehlikeye attığını ileri sürüyor..
Burhanettin Bulut’un aynı duyarlığı, Sağlık Bakanlığı’nın küresel plandemi döneminde insanlara a$ı altında zorla yaptırdığı ne olduğu bilinmeyen kimyasallar ile bugünlerde cadde ve sokaklarda her köşe başında, her banka önünde, insanların toplu olarak bulunduğu yerlerde ya da otobüs duraklarında sıkça gördüğümüz “zolgensma” ilacı için de göstermesinin bekliyoruz..
Örneğin, faz çalışmaları tamamlanmamış, ülkemizde iki Türk bilim insanının bulduğu a$ı diye propagandası yapılan Biontech/Pfizer’e ait kimyasalın, faz çalışmalarının sonucu bilinmeden insanlara zorla yaptırılmasının gündeme taşıdığına, soru önergesi verdiğine tanık olmamıştık..
Acil Kullanım Onayı (AKO) ile insanlara zorla zerk edilen sözde a$ıdan sonra pıhtı atmaların, kalp krizinden ölmelerin, kanserin yaygınlaşmasını hiç sorgıladığını görmedik..
Başarı oranı üretici firmanın internet sitesinde bile çok düşük olduğu belirtilen, dünyada bir çok ülkenin faz çalışmalarının sonucu bilinmediği için onay vermediği zolgensma gen tedavi ilacıyla ilgili gerşeklerin ne olduğunu ortaya çıkaracak soru önergelri verildiğini de henüz göremedik..
Sağlıkla çok ilgilenen bir vekil olarak Burhanettin Bulut’tan sahte pandemide insanlara zorla kullandırılan mRNA kökenli kimyasalların faz çalışması sonuçlarının, yan etkilerinin, zorla yaptırıldığı covid19 virusuna etkisinin topluma açıklanması için Sağlık Bakanının yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermesini de sabırsızlıkla bekliyoruz..
Burhanettin Bulut, aşı reddinden rahatsız olması normal ancak, 2011’de sadece 183 olan aşı redinin 2024 yılında kırk binin üzerine çıkmasının nedenlerini de sorgulasaydı keşke..
Aşı reddinde, bugün göreve çağırdığı Sağlık Bakanlığı’nın sahte pandemideki zorla uyguladığı a$ıları payının çok yüksek olduğunu bilmemesini bana hiç de inandırıcı gelmiyor..
Burhanettin Bulut’un Sağlık(sızlık) Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle soru önergesi vermeyeceğini tahmin ederek Koca’ya soruyor ve kamuoyuna gerçek rakamları açıklamaya çağırıyorum:
Plandemide AKO ile kaç milyon faz çalışması tamamlanmamış mRNA kimyasallarını yurttaşlara yaptırdınız?..
mRNA a$ıları öncesindeki kalp krizi, kanser vakaları sayısı kaçtı; mRNA a$ılarından sonra kaç kalp krizi ve kanser vakası görüldü?..
Kaş kişi de mRNA a$ılarının yan etkisi görüldü, kaç kişi bu a$ılar nedeniyle yaşamının yitirdi?..
Plandemi öncesi gripten bir yılda ölen insan sayısı ile covid19 virusundan plandemi boyunca ölen insan sayısı kaçtı?
Henüz dünyada onaylanmayan zolgensma gen tedavi ilacı için para toplama kampanyalarına hangi gerekçelerle izin verdiniz, bu kampanyalarda ne kadar para toplandı ve toplanan paraların ne kadarı hasta çocuklar için kullanıldı?
Toplanan paralarla yurt dışında zolgensma ilacı verilen kaç çocuk iyileşti?
Yurt çapında sma hastası çocuklar için kampanyalar başlatan derneğin başkanı Sağlık Bakanlığı’nde herhangi bir sağlık komitesinde görevli midir?
Aynı kadının çok sayıda çocuk adıyla “çocuğumu parkalrda oynamak istiyor, iyileşmesi için yardım edin. Beş lira on lira demeden yardım edin” diyerek duygu sömürüsü yaptığı para toplama kampanyaları için yaptırım uygulamayı düşünüyor musuz?..
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’dan tez zamanda yanıt bekliyoruz…
Umarım, gerçekleri ülkemiz halkıyla paylaşmaktan kaçınmaz…
Elektrikli otomobiller küresel sömürü aracıdır
Sn yıllarda bir elektrikli otoomobil propagandası fırtınası esiyor..
İnsanlar, elektrikli otoomobiller almaya ikna edilmeye çalışılıyor..
Gerekçe de çok cezbedici: Karbon salınımını azaltmak, dünyayı kurtarmak…
Peki, durum gerçekten öyle mi, yoksa küresel emperyalizmin karbon ayak izi adı altında başlattığı tezgahın insanlığa yutturulması mı?..
Gerçekler ikincisinin yani küresel sömürü olduğunu gösteriyor..
Elektrikli otomobil pili, arabanını altındaki tüm alanı kaplıyor…
Elektrikli otomobil pilini üretiminde kullanmak üzere lityum çıkarılması için oniki ton taş; kobalt minerallerinin elde etmek için beş ton taş kullanılmakta. (Kobaltın çoğu, bakır ve nikel cevherinin işlenmesinin bir yan ürünü olarak yapılır. Bir pil için elde edilmesi en zor ve en pahalı malzemedir.)
Ayrıca, üç ton nikel malm, oniki ton bakır cevheri gerekiyor.
Pil üretimi kullanılan on iki kilogram lityum, 13,5 kilgram nikel, 48,5 kilogram manganez, onbeş kilogram kobalt elde etmek için tam ikiyüz elli ton toprağın taşınması gerekiyor..
Pili üretmek için ayrıca, ikiyüaz kilogram alüminyum, çelik veya plastic ile yüz oniki kilogram grafit kullanmak zorunda.
Bir iş makinesi temel minerallerin çıkarılması amacıyla hafriyat işlerinde oniki saatte ikiyüz altmış dört litre mazot tüketir.
Sonuçta sıfır CO2 emisyonlu ortalama 10 sene ömürlü bir otomobil pili üretilir.
Sadece bir adet elektrikli aracı üretirken yirmi iki ile yirmi dört ton karbon dioksit doğaya salınır.
Eğer 2000 cc benzinli yada dizel bir otomobiliniz olsaydı, normal bir kullanımda bir elektrikli aracı üretirken salınan karbondioksiti, ancak otuz beş yılda doğaya ancak salabilecektiniz.
Elektrikli araç ve elektrikli araç pili üreticileri de açıklamalrında, karbon salınımı yaptıklarının, dünyayı kirlettiklerinin kabul ediyorlar..
Bir çok şirketin açıklamalarında şuna benzer ifadeleri görrbilirsiniz:
“Teknik olarak elektrikli araçlar egzoz emisyonu gerçekleştirmiyor. Bu tür araçların kesinlikle içten yanmalı motora sahip araçlardan daha temiz olduğunu söylemek mümkün. Fakat bu elektrikli modellerin sıfır karbon salınımı yaptığı anlamına gelmiyor. Elektrikli araçların kullandığı elektriğin ciddi bir bölümü fosil yakıtlardan elde ediliyor.
Çevreyi kirleten bir diğer unsur da elektrikli araç bataryaları. Üretiminde birçok farklı materyal kullanılan bataryalar, çevre kirliliğine katkı sağlamaktadır. Ancak her geçen gün tedbirlerin artırılması ve lityum iyon bataryaların daha verimli şekilde geri dönüştürülmeye başlanması sayesinde çevresel etkiler azalma eğilimindedir.”
Türkçesi, sıfır karbon salınımı hikaye, biz de karbon salarak ve de bataryalrla çevreyi kirletiyoyuz, diyorlar..
Bu açıklamalrdan da anlaşılacağı üzere, elektrikli otomobiller, dünyaya dayatılmaya çalışılan “Karbon Ayak izi” sömürgeciliğinde tamamen bir aldatmacadır.
Küreselciler, çevreyi koruma maskesi altında, bizim gibi gelişmemiş, tam bağımsız olmayan ülkeleri sömürmek için Karbon Ayak İzi tezgahını kurmuşlardır.
Elektirkli otomobiller de bu sömürünün bir aracıdır..