CHP Seyhan İlçe Başkanlığına atanan Ramazan Atikaslan, Cuma günü basın açıklaması adı altında partililerine parti binasında bir konuşma yapmıştı..
59 yıldır CHP’li olduğunu vurguladığı basın toplantısında altı çizilmesi gereken iki konu vardı.
Birincisi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı seçim sonuçlarına rağmen cumhurbaşkanı olarak tanımadığını ilan etmesiydi..
İkincisi de, parti üyelerine Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde kazanılacak hedef olarak muhtarlıkları göstermesiydi..
İkincisi parti içine bir hedef olduğu için partililerin değerlendireceği bir konu..
Birincisi ise herkesi, daha da önemlisi demokrasiyi yakından ilgilendiriyor..
28 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci turunda Cumhurbaşkanı Erdoğan yüzde 52 oyla yeniden cumhurbaşkanı seçilmişti.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ise yüzde 48 oy oranıyla sandıktan yenilgiyle çıkmıştı..
Demokrasinin kuralları içinde yapılan ve liderinin kaybettiği seçim tanımadığını ilan ediyor aslında CHP’li Atikaslan..
Ağzından demokrasiyi düşürmeyen bir partinini ilçe başkanı olarak, demokrasinin bir nimeti olan seçim sonuçlarının kabullenememesi çok ilginç..
Demokrasilerde, yenmek de var, yenilmek de..
Demokrasiye inanan, demokrat olan herkes, demokrasinin sonuçlarının da kabul etmek zorunda..
Eğer, demokratik yarışın sonucunu kabul edemiyorsanız, demokrasi anlayışınızda bir sakatlıık var demektir..
CHP Seyhan İlçe Örgütünün atanmış Başkanı Ramazan Atikaslan’ın durumu çok daha vahim..
Demokratik bir yarışın sonucunu hazmedemesini, demokratik açıdan eksiklik de olsa hadi kabul edelim..
Atanmış birinin, seçilmiş birini tanımadığı ilan etmesi, vahim ötesi bir durum..
Trajikomik bir hal..
Dünyanın bir başka ülkesinde, atanmış biri seçilmiş birini tanımadığını söylese kendi partilileri dahil herkes kahkaha ile güler, “sen önce seçil de gel, sonra tanıma” diye fırça atar..
Tabii, bir de yöneticisi olduğu parti, o anda görevden alıp, kapının önüne koyar!
xxx
Sözlü ekibinin kulakları çınlıyordur
Pazar günü Büyükşehir Belediyesi’nden servis edilen bülten, siyasetçiler ve belediyelerin basın bürosunda görevliler için ibretlik bir durum..
Basın bülteninin yazan “gazeteci” arkadaş, bir kamu kurumunun bülteninde, “amaçları objektif habercilik olmayan, sadece sallamak isteyenlere duyurulur” gibi amiyane sözleri yazabilir?..
Basın bürosu müdürü ve sorumlu daire başkanı, bir kamu bülteninde bu sokak ağzına nasıl izin verebilir?
Hadi hepsi görevini savsakladı, bir belediye başkanı bu sokak ağzının hesabının sormaz mı?..
Konu, MHP İl Başkanı Yusuf Kanlı’nın Şehir Hastanesi önüne otobüs durağı yapılması için Büyükşehir Belediyesine yaptığı çağrının medyada yer alması..
Belediyenin amiyane ifadeli bültenine bakarsanız, sanki konuyu MHP İl Başkanı Yusuf Kanlı gündeme getirmemiş, gazeteler Büyükşehir’e “sallamak” için böyle bir haber yayınlamışlar..
Sokak ağzıyla yapılan ve servis edilen bu bülten Hüseyin Sözlü’nün Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde MHP’li bazı siyasetçilerin Büyükşehir’de izledikleri adam kayırma politikalarının 4 yıl aradan sonra yeniden gündeme getirilmesine de neden oldu..
Sözlü döneminde, MHP’nin bazı etkin isimleri Büyükşehir Belediyesi’nin Basın Bürosu’nda bazı isimleri adeta koruma altına almışlardı..
Kimi, birine okul arkadaşım diye sahip çıkmış, kimi aile dostum diyerek kol kanat germiş ve işten çıkarılmalarını önledikleri gibi aktif görevler üstlenmelerini de sağlamışlardı..
Bu politika o zamanlar MHP tabanında çok tepki çekmişti..
Tüm eleştirlere karşın, MHP’li o isimler okul arkadaşlarına, aile dostlarına sonuna kadar sahip çıkmışlardı..
Yukarıda Allah var, o kişiler de sık sık sosyal medya hesaplarından, MHP tabanından Büyükşehir Belediye Başkanına yönelik tepkiler karşı paylaşımlar yapmışlar, bazı MHP’lilerin “Sözlü çalışmıyor” şeklindeki eleştirilerine “Ben kefilim. Sözlü bilmem kaç bin tane hizmet yaptı” diye canhıraş bir savunma yaprak kendilerine sahip çıkan MHP’lileri memnun etmişlerdi..
İşte o sahip çıkmalar, pazar günü servis edilen amiyane ifadeli bültenden sonra yeniden belleklerde biliçaltından gün yüzüne çıkmasına neden oldu..
MHP’lilerin, dönemin MHP ve Büyükşehir bürokratlarını yeniden yad etmelerini sağladı..
“Gördünüz mü okul arkadaşlarınızı, aile dostlarınızı” diye selam göndermelerine yol açtı..
Tabii, bu yadlar, selamlar pek da hayırlı değil MHP’nin eski yöneticileri için..
Sözlü ekibinin, özellikle okul arkadaşlarına, aile dostlarına sahip çıkanların kulakları iki gündür fena çınlıyordur!