İyi Partilileri, Mayıs 2023 seçimlerinde kullandıkları bir slogan vardı: Az Kaldı!...
Örneğin, İyi Parti Adana il eski başkanı ve milletvekili adayı Göktürk Boyvadaoğlu, milletvekili adaylığında afişlerine bu kalıp sözü kullanmış..
Geçenlerde, bir otobüs durağına yapıştırılan ve orada unutulan Göktürk Boyvadoğlu’nun afişi bu kalıp sözü yeniden anımsattı..
Meğer, biz, Göktürk Boyvadaoğlu’nun diğer İyi Partililerin “Az kaldı” diye haykırmalarını yanlış anlamışız..
Meğer, taa bir yıl öncesinden “CHP ve Zeydan Karalar aşkının ortaya çıkmasına az kaldı” demişler de biz anlamamamışız..
Göktürk Boyvadaoğlu; Mayıs 2023 seçimlerindeki seçim bürosunu, 2024 yerel seçimleri için Zeydan Karalar seçim bürosuna dönüştürmesine, otobüsleri Zeydan Karalar fotoğrafları ve sloganlarıyla giydirip İyi Parti binasının yanında bekletmesine, CHP’den meclis üyesi adaylığına az kaldı diyormuş da, biz Meral ablanının iktidar olmasına az kaldı diye yanlış anlamışız..
Bir de kendiimi leb demeden leblebiyi anlayan biri olarak görürdüm..
Bir sloganı bile çözememişim, ayıp bana!..
İlkesiz parti değiştirmeler
Belediye başkan ve meclis üye adaylarının belli olmasından sonra, siyasal partiler arasında geçişler birbirini izlemeye başladı..
Aday gösterilmeyenler, cafcaflı tümcelerle eski partilerini suçlayıp, bir başka partiye geçiş yapıyorlar..
Tabi yeni yuvalarına da övgüler düzmeyi ihmal etmiyorlar..
Adana’da bu tür geçişleri son günlerde çokça gördük..
Aday gösterilmeyince bir başka partinin genel başkanının yanında soluğu alanlardan, yeni bir partieş geçişlerini bulundukları il ya da ilçe ittifakı olarak tanımlayanlara tanık olduk..
Ancak, bu parti değiştirmelerin mantıklı, ilkesel bir tutarlığı bulunmuyor..
Tamamen çıkara dayalı transferler..
Parti değiştirmeler öyle bir hal aldı ki, at izi it izine, kurt izi tilki izine karışmış durumda..
İlkesel ve ideolojik olmayan parti değiştirmelerinden biri de Bolu’da gerçekleşti..
Siyasal islamcı Ahmet Davutoğlu’nun Gelecek Partisi’nin Bolu il, merkez ilçe, gençlik ve kadın kollara başkan ve yönetimleri toplu halde MHP’ye geçmişler..
Davutoğlu’nun Gelecek Partisi, genel başkanının görüşlerine koşut olarak siyasal islamı ve açılım sürecini savunan, iş başına geldiklerinde Kürt açılımını yeniden başlatacağını söyleyen bir parti..
MHP ise Türk milliyetçisi; Türk İslam sentezini savunan bir parti..
Açılım sürecine şiddetle karşı..
Açılım sürecini savunan bir partinin yöneticileri, açılım sürecine şiddetle karşı bir partiye geçiyorlar..
Taban tabana zıt görüşleri savunan iki partiden birini terk edip diğerini katılmak nasıl bir anlayışın ürünü, ben anlayamadım..
Bu tür katılımların ideolojik, ilkeli, ülkenin ve bulunulan ilin ilçenin çıkarları için yapıldığına kimseyi inandıramazlar..
Son söz, bu tür katılımdan medet umanlara..
Gönülden bağlı olduğu için üç yılı aşkın bir partiede yöneticilik yapanlar sonra da tam tersi görüşteki bir başka partiye geçenler, çıkarları için yarın da bir başka partiye geçerler..
Partilerine yar olmayanlar, gittikleri partiye de yar olmazlar..
Yarın bir başka, obür gün daha başka yar bulurlar!...
Bu kadar tartıştırmaya ne gerek vardı
Şu CHP’ye akıl sır ermiyor..
10 Ocak’ta adaylığını açıkladıkları Hatay Belediye Başkanı Lütfi Savaş’ı Şubat ayı gelince tartışmaya açtılar..
CHP’nin ne yaptığını kendisi de bilmeyen Genel Başkanı Özgür Özel, her fırsatta, daha iyisi bullurlarsa Lütfi Savaş’ın yerine aday göstereceklerinin söyledi..
Hem PM’nin aday olarak açıkladığı Lütfi Savaş’ı toplum nezdinde tartışılır bir siyasetçi haline getirdi, hem “daha iyisini bulursak” diyerek partililerine hakaret etti..
19 Şubat’ı 20 Şubat’a bağlayan gece sabahın ilk ışıklarına dek “mimi MYK” dedikleri MKY toplantısında yeni isim aradılar, bulamayınca yeniden Lutfi Savaş adını bir kez daha açıkladılar..
Özel ve CHP üst yönetiminin zoraki aldığı bu kararda, Lütfi Savaş’ın Demokrat Parti ya da Yeniden Refah Partisi’nden aday olma olasılığının yüksek olması da etkili oldu..
Gelişmelere bakınca, eski İyi partili yeni TİP’li Gökhan Zan’ın çıkışları, TİP’in Gökhan Zan’ı Büyükşehir Belediye Başkan Adayı göstermesi ve ardından CHP’nin Lutfi Savaş yerine başka bir aday çıkarması halinde Gökhan Zan’ı geri çekeceklerini açıklamaları, Özgür Özel’in ziyareti sırasında bir grubun Lütfi Savaş’a yönelik protestolarının tümünün bir kurmaca, bir kurgu olduğu anlaşılıyor..
CHP’nin yaklaşık yirmi gün kendi adayını tartışılır duruma getirmesi, partinin milliyetçi kökenli Lütfi Savaş’ı içine sindiremediği, yerine Hatay Baro Başkanı ve 1970’li, 80’li yıllarda bakanlık yapmış seksenine merdiven dayamış eski bir CHP’li aday çıkarmaya yönelik bir hamleymiş..
Yirmi günün sonunda, CHP örgütlerinden yetişmiş, sola hatta sosyalizme yatkın, alevi inancında bir aday çıkaramayacaksanız, neden Savaş’ı tartışmaya açtınız..
Bu işin sonuda gelecek bir yenilgi, adayını tartıştıran Özgür Özel ve ekibine yazacaktır..