16 Nisan sonrasında, 'HAYIR' cephesindeki tartışmaları ibretle izliyorum.. 'HAYIR' Cephesi derken, CHP'den ve CHP'deki gelişmelerden bahsediyorum..
CHP Genel Başkanı Kemal kılıçdaroğlu, parti içi muhalefet yapan Fikri sağlar'ın ihracını istedi… Parti meclisi de, Sağlar'ın kesin ihraç talebiyle Disiplin Kurulu'na sevkini onadı.. CHP örgütleri, "Kılıçdaroğlu'nun yanındayız" diyerek, parti içi muhalefetin partiden ihracına destek verme yarışına girdi..
Halbuki, aynı kişiler, bundan sadece 26 gün öncesine kadar, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi parti içi muhalefeti ihraç ettiği için eleştiriyorlardı… Bahçeli'yi ve MHP üst yönetimi "Demokrat olmamamkla" suçluyorlardı.. Hep birlikte, Bahçeli'yi günah keçisi ilan etmiş topyekun saldırıyorlardı… Ne hazin ve ve bir o kadar da ibretlik durum.. Dün MHP'de parti içi muhalefetin ihracına karışı çıkanlar, bugün CHP'de parti içi muhalefetin ihracına alkış tutuyorlar.. Bahçeli'ye karşı demokrasi havarisi kesilenler, söz konusu Kılıçdaroğlu olunca demokrasiyi memokrasiyi ellerinin tersiyle bir kenara ittiler..
Antidemokratik bir uygulamayı savunmaya, hatta alkışlamaya başladılar.. Devlet Bahçeli'yi parti içi muhalefeti sustururken faşist ilan edenler, Kemal Kılıçdaroğlu parti içi muhalefeti baskı altına almaya, ihraç etmeye çalışınca Kılıçdaroğlu'nu demokrat buldular.. "Seninleyiz Kılıçdaroğlu" söylemleri havada uçuşmaya başladı.. Demek ki, demokrat olmak, parti içi muhalefete hoşgörü göstermek için muhatabın MHP ve Bahçeli olması gerekiyormuş..
İş CHP ve Kılıçdaroğlu'na gelince, "Kahrolsun demokrasi, kahrolsun parti içi muhalefet. Yaşasın diktatörlük" oluyormuş.. Artık size kim inanır, sahte demokrasi havarileri…. Hiç olmazsa, demokrasi konusunda dürüst olmayı başarın!...
*
Afet İnan'ı tanımak büyük gurur
Bugünlerde üç beş tane meczup saldırınca, Türk Aydınlanmasının değerli adlarından Prof. Dr. Afet İnan yeniden gündeme geldi.. Meczupların tarih bilgisi kendilerinden menkul.. milletin gözünün içine baka baka yalan söyleyip, sante tarih uydurmalarıyla ünlüler..
Meczuplardan daha fazla söz etmeye gerek yok… Afet İnan ise yaptıkları ile Türk insanın asla unutmaması gereken değerli bilim insanlarınmızın başında gelen bir kişi… Afet İnan, Türkiye'nin ilk kadın tarih profesörü.. Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'nde "Atatürk İlkeleri ve İnkilap Tarihi" dersini aldığım hocamdı.. Dil Tarih'in Sedat Veyis Örnek, Nermin Erdentuğ, Orhan Acıpayamlı, Zafer İlbars, Bahaettin Ögel, Faruk Sümer, Mehmet Altan Köymen, Fatma Başaran, Şahin Yenişehirlioğlu, Mecdi Emiroğlu, Nejat Kaymaz, Metin And, Berna Alpagut gibi değerli hocalarıyla birlikte benim ve diğer Dil Tarihlilerin ufkunu genişleten hocamızdı.. Türk Aydınlanmasının yaşayan ışığıydı.. Afet İnan, Atatürk’ün oluşturmaya çalıştığı ‘modern Türk kadını’ anlayışıyla yetiştirilmişti…
Atatürk, 1908 doğumlu Afet İnan’ı 1925’de ilkokul öğretmeniyken manevi kızı olarak yanına aldı… Aynı yıl Fransızca öğrenmesi için 2 yıllığına İsviçre Lozan’a gönderdi… 1929’da İstanbul’da Notre Dame de Sion Lisesi’ni bitirdi… Türk Tarih Kurumu’nun kuruluş çalışmalarına katıldı.
Başkan yardımcılığı yaptı… 1938’de üniversiteyi bitirdi… 1950’de cumhuriyetin ilk kadın tarih profesörü oldu… 1985 yılında hayatını kaybetti… O güzel insanın son öğrencilerinden olmanın gururunu hep yaşadım.. Zaten Afet İnan'ı tanımak başlı başına bir gurur kaynağı.. Atamıza ve Afet İnan gibi değerlerimize alçakça ve haince saldıran meczuplar kahrolsun…
**
Atatürk'e ve Afet İnan'a hakarete suç duyurusu
Atatürk'e ve manevi kızı Afet İnan'a alçakça iftiralar atan meczupların söyledikleri yanlarına kalmayacak.. Önce Ankara'dan duyarlı bir vatandaş olarak Av. Fidel Okan, suç duyurusunda bulundu.. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Av. Fidel Okan'ın dilekçesini işleme koydu..
Dün de Adana barosu, benzer bir suç duyurusunda bulundu… Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun manevi kızı Afet İnan ile ilgili bir TV kanalında hakaret içeren sözlere kayıtsız kalmayarak, meczuplar ve tv yetkilileri ile 8 Mayıs 2017 tarihli sosyal medyada Atatürk’e hakaret ve sövme suçları yapan bir kişi hakkında Adana Cumhuriyet Başsavcılığına iki ayrı şikayette bulundu... Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, belirtilen suçlarla ilgili şüpheliler hakkında soruşturma başlatılarak cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep ettiklerini ifade etti….
Dilekçede, sorumlularının, 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’u ihlal ettikleri vurgulandı… Adana Barosunu ve Av. Fidel Okan'ı hassasiyetlerinden dolayı kutluyorum…
*
Sivas'dan doğan umut
Türk Milliyetçiliği ruhuna aykırı, AB'nin Türkiye'yi 49 etnik parçaya bölme amacına hizmet eden yörük, yörük- türkmen, avşar, varsak şölenlerinle boğulduğumuz şu günlerde Sivas Ülkü Ocakları düzenlediği gece ile Türk Milliyetçilerine hem soluk, hem de umut oldu..
Sivas Ülkü Ocağı'nın etkinliğini görünce, bütün aymazlıklara karşın "Türk Milliyetçiliği" yolunda dosdoğru duranların var olduğunu gördük… Ortalığın etnik milliyetçi etkinlikten geçilmediği günlerde Sivas Ülkü Ocakları "Türk'ün Turan Gecesi"ni düzenledi.. Sivas Ülkü Ocakları'nın bu güzel gecesi ve güzel geceye verdiği güzel ad dolayısıyla ayrıcı kutluyorum…
Keşke, Adana Ülkü Ocakları da aynı hassasiyeti gösterseydi.. Dün akşam Mimar sinan Açık Hava Tiyatrosu'nda düzenlediği geceye "Birlik ve Beraberlik Şöleni" yerine "Türk'ün Turan Gecesi" gibi veya benzer nitelikte buram buram Türk Milliyetçiliği kokan bir ad koysaydı…