Büyük Türk Şairi Yunus Emre'nin bir şiir vardı.. "Bir garip ölmüş diyeler, dört gün sonra duyalar" diye… Biz Türkiye Türklerinin, ırkdaşlarının uğradıkları katliamlara karşı halimizi en iyi bu bu dizeler anlatıyor.. 4 gün önce Telafer'de IŞİD militanları 200 Türkmeni katletti..
Önceki gün, Ermeni katiller sürüsü Karabağ'da Zehra bebeğimizi katletti.. Ölenler Türkmen gençler, Zehra Bebek olunca, insanlar duymaz, görmez oldu.. Mısır'da, Filistin'de, Irak'ta, Suriye'de ölenler için ağlayan gözler gözyaşı dökmedi.. Kulaklar duymadı..
Şekilden şekile giren parmaklar hareketsiz kaldı.. Telafer'de katledilenlerin tek suçu Türkmen olmaktı.. Karabağ'da daha 2 yaşında katledilen Zehra bebeğin tek suçu Türk olmaktı.. Onlar Türk olunca vicdanlar karardı.. Liberali, hümanisti, dincisi sus pus oldular.. Ölenler Tanrıdağı çocukları olunca cümle alem sus pus oldu..
****
Cerablus Cerablus dedikleri
Son yıllarda bir Cerablus'dur aldı başını gidiyor.. Varsa Cerabllus.. Yoksa Cerablus.. Bu Cerablus nedir?.. Nerden çıktı Cerablus aşkı..
Cerablus dedikleri yer, Türk devleti eliyle Türk eli olmaktan çıkarılan bir yer.. Önce, Türk halkı bunu bilmeli.. Cerablus, Suriye'nin içi karıştırılana kadar sadece Türkmenlerin yaşadığı bir yerdi.. Ve Türkmen bölgesi iken, her nedense Türkiye'de kimsede Cerablus aşkı yoktu…
Bırakın aşkı, Cerablus adını duyan olduğundan bile şüpheliyim.. Suriye'nin karışmasından sonra, alavere dalavere operasyonlar sonucu bugün bir tane Türkmenin yaşamadığı bir bölge aldı.. Nüfusu Arap ağırlık artık.. Biraz da Kürt yaşıyor.. Türkmen'in ne adı kaldı ne sanı..
Büyük ihtimal mezarları bile dümdüz edilmiştir.. İşte, Türkmen bölgesi iken kimsenin bilmediği Cerablus, Arap ağırlıklı bir yerleşim bölgesi olunca Türkiye'de bir Cerablus aşkı başladı..
Hem de öyle bir aşk ki.. Elektrik ve suyunu bile bedava gönderiyoruz…