Eğitimi çeşitli sözleşmelerce cemaatlere teslim eden Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklarımızın cebindeki harçlıkları almak için yine siyasal İslamcı bir yapılanmayla birlikte adında “iyilik” bulunan bir proje bir proje başlattı..
“İyilikte Yarışan Sınıflar” gibi cafcaflı bir adla kamuoyuna sunulan projeyle, yurt çapında örgütlü bir şekilde büyük olasılıkla eğitimcilerin üye olduğu bir sendikanın mensubu öğretmenler, iyilik ve yetimlere yardım adıyla Filistinliler için çocukların harçlıklarının topluyorlar..
Filistinliler için olduğu, her ne değin proje tanıtım toplantısı yapıldı diye kamuoyuna haber servis edilmesine karşın, geçtiğimiz haftalarda servis edilen bir okulda çocukların harçlıklarının istenmesine ilişkin haberden biliyoruz.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından bir vakıf ve bir sendika eliyle yapıldığı için okulların zorunlu olarak katıldığı, o iş için görevlendirilen öğretmen ve sendika ve vakıf temsilcilerinin para toplama taleplerine karşı çıkamayacakları zorunlu katılacakları projede bugüne dek gidip çocukların harçlıklarını iyilik asına toplandığı okul ve öğrenci sayısı yeterli bulunmamış olacak ki, Valilik projenin şehrin dört bir yanında geniş kapsamlı uygulanması için talimat vermiş..
Anlamadığım konu şu: Çocuklarımızı iyilik meleği yapmak için kolları sıvayanların, proje hazırlayanların, projenin tüm okullarda uygulanması talimatı verenlerin, okul okul dolaşıp sınıflarda çocuklardan harçlıklarını bir başka ülkedeki insanlar için isteyenlerin kendilerinin neden birer iyilik meleği olmadıkları, iyilikte yarışmadıkları?
İyilik meleği olmaları, iyilikte yarışmak için okul okul dolaşmalarına, sınıflarda çocukları ikna etmek için çaba harcamalarına hiç gerek yok..
Ekonomik sıkıntılar ve enflasyon öğrencileri de, ailelerini de meteliğe kurşun atar duruma getirdi..
Yaşam pahalılığı, her an artan fiyatlarla geçinme derdine düşen ailelerini cebindeki son paralar da zaten okullarda kayıt parası, okul gereksinimleri için denilerek okul yönetimleri ve aile birlikleri tarafından, yardımcı kitaplar, oyuncuk satışlarıyla alındığı yetmezmiş gibi bir de ailelerin çocuklarının cebine zar zor kurdukları harçlıklara göz dikmek çok hoş değil..
Çocukların cebindeki harçlığı almak iyilikte yarışmak da olmuyor..
Halbuki, bu projeyi akıl edenlerin, uygulayanların, kentlerin dört bir yanında geniş kapsamlı uygulanması talimatı verenleri, okul okul para toplayanların, paydaşların çocuklar yerine kendilerinin iyilikte yarışma fırsatları var.
Çocukların cebinden para almak için cemaatlerle sözleşme imzalayan Bakan Yusuf Tekin 172 bin 514, bakan yardımcıları 169 bin lira olan maaşlarının, 5 Temmuz 2024 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan listeye göre 421 bin 672 üyesi olan proje paydaşı sendikanın üyeleri maaşlarının, proje ortağı vakıf yöneticileri aylık kazançlarının üçte birini ya da beşte birini bağışlayarak iyilikte yarışsalar daha doğru, tam bir iyilik yapmış olmazlar mı..
İyilik timsali haline gelmezler mi?
Hem böyle bir uygulama, projeden toplanmadı planlanan paranın katbekat fazlasının toplanmasına sağlayacak, Filistinli yetimlerini yüzünü daha fazla güldürecektir.
Hem, okul okul dolaşmaktan, anlaşmalar yapmaktan, talimatlar vermekten kurtaracaktır.
Ellerinde iyilik meleği olmak fırsatı varken, neden bunu kullanıp dolu dolu iyilik yapmazlar da, çoluk çocuğun harçlıklarının peşinde koşarlar anlaşılır gibi değil..
Hadi proje paydaşları olarak atın pamuk ellerinizi cebinize..
Çocukların parasıyla değil, kendi paranızla iyilikte yarışın, bizlere örnek olun!..
O kadar vergi verdik, kara deliği kapatamadık
Türk halkı olarak bu yıl onca vergi verdik ama, hükümetin kara deliğinin bir türlü kapatamadık..
Vergi uzmanı Ozan Bingöl, üşenmemiş oturup hesap yapmış..
Ortaya şu hesap çıkmış:
Yılın dokuz ayında;
Dakikada on üç milyon TL,
Saatte yedi yüz deksen üç milyon beş yüz bin TL,
Günde on sekiz milyar sekiz yüz milyon TL,
Ayda beş yüz yetmiş milyar dört yüz milyon TL,
Toplamda ilk dokuz ayda beş trilyon bir milyar TL vergi ödemişiz..
Bu denli vergi ödememize karşın ama yine de hükümetin harcamalarına yetirememişiz..
İktidarın bütçesi ilk dokuz ayda tamı tamına bir trilyon yetmiş dört milyar lira olmuş!..
Onca vergiye karşın bütçe açığı denilen kara deliğin kapatamadığımız için insanın aklına ister istemez, siyasal iktidarın birkaç aylık ötelediği katkı payı adı altında vergi salmasının nedeni bu kara delik mi sorusu geliyor..
Hikmetinden sual olmaz, şeytan işte, insana bu tür sorular sorduruyor..
Yüksek maaşlara son verilsin
Savunma Sanayi Fonu için vergi salmaya çalışan siyasal iktidar şimdilik ereğine ulaşamadı ama, ilk fırsatta yeniden deneyeceklerinden emin olabilirsiniz..
Savunma Sanayi için yeni kaynaklar yaratmak isteyen siyasal iktidar, meğer savunma sanayinin arpalık yapmış, onlarca insana ballı maaşlar ödeniyormuş.
CHP Grup Başkanvekili Ankara Milletvekili Dr. Murat Emir, Savunma Sanayii Destekleme Fonu’na yeni kaynak sağlamak gerekçesiyle hazırlanan yasa teklifini kapsayan firmalarda yönetim kurulu olarak görev yapan iktidara yakın isimleri ve bürokratları paylaştı.
Emir’in sosyal medya hesabından yayınladığı listede AK Parti kadrolarında görev alan ya da kamu görevi devam ederken söz konusu firmaların yönetim kurulu üyeliklerinden de maaş alan isimler yer aldı. Bazı isimlerin savunma sanayi alanında hiçbir tecrübesi yokken yönetim kurulu üyeliklerine getirilmesi de dikkat çekti.
Emir, yasa teklifi geri çekilmeden önce yaptığı açıklamada, “Deli Dumrul bile köprüden geçen ve geçmeyenden para alıyordu. Karşıdan karşıya hiç geçmeyenden para almayı akıl edememişti. Herhangi bir gelir veya harcamaya konu olmayan vergileri yedirmek için savunma sanayiine destek yalanını attılar. Oysa orası tam bir arpalık… İkinci, üçüncü maaşını ilgili şirketlerden alan bu torpillilere daha çok maaş vermek için mi para topluyorsunuz?” demişti..
Emir’in açıkladığı ballı maaşla alanların isimleri şunlardı:
ŞUAY ALPAY
TUSAŞ Başkanvekili 24 ve 25’inci dönem AK Parti Elazığ Milletvekili, geçmiş dönem AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, 2015 yılından beri Milli Savunma Bakan Yardımcısı.
ALPARSLAN KAVAKLIOĞLU
Askeri Fabrika ve Tersane İşletme Anonim Şirketi (ASFAT) Başkanı, ASELSAN Başkanvekili, Geçmiş dönem AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, 24, 25, 26’ıncı dönem AK Parti Niğde Milletvekili, 2018 yılından beri Milli Savuma Bakan Yardımcısı.
BİLAL DURDALI
Vergi Denetmen Yardımcısı olarak memuriyet hayatına adım attı. 2011- Ocak 2014 tarihli arasında TSE Daire Başkanı, 2014 tarihinde Başbakanlık Güvenlik İşleri Genel Müdürü, Havelsan Yönetim kurulu üyesi, Milli Savunma Bakan Yardımcısı.
MUSA HEYBET
2015 yılı Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı, 2018 yılı Danıştay üyesi, Yargıtay üyesi Gülşen heybet ile evli, 2024 Eylül’de Milli Savunma Bakan Yardımcısı olarak atandı.
BEKİR BAYRAKDAR
2019 yılından bu yana Gelir İdaresi Başkanı, 2023’ten bu yana ASELSAN Yönetim Kurulu üyesi.
MURAT MUSTAFA ŞEKER
2015 yılından bu yana Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı, 2010-2013 yılları arasında MİKES ve HEAŞ şirketlerinde Denetim Kurulu Üyeliği, 2013-2020 yılları arasında ASELSAN Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Üyeliği, 2020 yılı HAVELSAN Yönetim Kurulu Başkanlığı, 2021 yılı Türk Hızlandırıcı ve Işınım Laboratuvarı (TARLA) Yönetim Kurulu Üyeliği, 2021 yılından bu yana ASELSAN Yönetim Kurulu Üyesi, Ankara Uzay Havacılık İhtisas OSB Yönetim Kurulu Başkanvekili.
AHMET YOZGATLIGİL
Haziran 2023 - Ağustos 2024 tarihleri arasında Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı, 2024/289 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile ODTÜ Rektörü, 2024/316 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile TÜBİTAK Yönetim Kurulu üyesi, 22 Eylül 2023 tarihinden bu yana ASELSAN Yönetim Kurulu üyesi.
HAKAN KARATAŞ
Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı, Geçmiş dönem ASELSAN Genel Müdür Yardımcısı.
GÖKHAN UÇAR
Savunma Sanayi Başkan Yardımcısı, TUSAŞ Yönetim Kurulu üyesi.
TAHA YÜCEL
2022’den bu yana ASELSAN Teknoloji ve Strateji Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı, 1998-2005 yılları arasında TGRT’de Genel Müdür Teknik Yardımcısı, Geçmiş dönem TGRT Genel Müdür Vekili, 2005 yılına kadar Televizyon Yayıncıları Derneği Teknik Komisyon Başkanı, 2005, 2011 ve 2017’de Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Üyeliğine seçildi, 2011 RTÜK Başkanvekili.
ŞİNASİ TOĞROL
ASFAT Yönetim Kurulu üyesi, Milli Savunma Bakanlığı Bütçe ve Maliye Hizmetler Genel Müdürü.
HALUK BAYRAKTAR
Baykar Genel Müdürü, TÜBİTAK Yönetim Kurulu Üyesi.
Haluk Bayraktar ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın damadı Selçuk Bayraktar'ın da ağabeyi.
Bu arada, Evrensel Gazetesi yaptığı araştırma haberinde, "Savunma ve havacılık sanayi" sektöründe 2002’de 248 milyon dolar olan ihracat, 2022’de 4.4 milyar dolara çıktığı belirtildi.. Bu artıştan aslan payını da Baykar, Anadolu Deniz İnşaatları, BMC, FMC-NUROL, Otokar ve Aselsan almışlar..
Sizce, milyar doları kasalarına koyan savunma sanayindeki şirketlerin “Katkı payına” gereksinimleri var mı?..