Yüreğir Belediye Başkanı Ali Demirçalı, Yüreğir’de, Diyarbakır’da vahşice öldürülen küçük Narin için ilçede anı korusu oluşturdu..
Muhterem eşi ve bazı CHP’li yöneticilerle birlikte fidan dikti..
Atakent Mahallesindeki koru üçyüz fidanlıkmış..
Demirçalı, ağaç dikme töreninde yaptığı konuşmada Narin’in adının sonsuza dek yaşatılması amacıyla “Narin Koruluğu” oluşturduklarını ifade etmiş ve “Narin her nefeste yaşayacak” demiş..
İlk bakışta taktir edilecek bir davranış gibi duruyor ama gerçek farklı.
Demirçalı’nın Narin’in katilleri ve neden öldürüldüğü ortaya çıkmadan apar topar anı korusu oluşturması aslında, üç haftayı aşkın süredir Türkiye insanlarını uyutmak, gerçek gündemi unutturmak için medya eliyle uygulanan yapay gündemin kuyruğuna takıldığının, popülizmin sihirine kapılarak kuyruğuna takıldığı yapay gündeme katkı sağlama çabasına girdiğinin belgesi olarak karşımızda durmaktadır..
Yani gerçek, Demirçalı’nın popülist bir anlayışla hareket ettiği ve yapay gündemin kuyruğuna takıldığıdır.
Demirçalı’nın samimiyetini test edeceğimiz bir olay da mevcut..
Tekirdağ Malkara’da üvey babasının cinsel istismarına uğrayan ve işkence edilen, yoğun bakımda yaşama tutunmaya başlayan iki yaşındaki Sıla bebek, olayı, Demirçalı ve Demirçalı gibi yapay gündemin peşine taklanlar için turnusol kağıdı görevinin görüyor..
7/24 Narin olayını konuşan ilgili ilgisiz kişileri ekrana çıkartarak ahkam kesin televizyon kanalları ile üç haftadır manşetlerini Narin cinayetine ayıran yazılı basın; istismara uğrayan, dövülen, işkence edilen Sıla bebeği görmediler..
Televizyonlar birkaç saniyelik haberle Sıla bebeğin yaşadıkları anlattı, yazılı basın sayfalarında iki sütun beş santimetrekarelik kutucukla geçiştirdiler.
Sekiz sütuna yarım sayfa Narin cinayetinin altında beş santimetrelik Sıla bebeğin uğradığı vahşetin haberi, medyanın Narin cinayetinde de samimim olmadığı, bir yerlerden gelen talimatla olayı köpürttüklerinin kanıtı idi..
Onlardan beklenen ve tahmin edilen davranışta buydu.
Medyanın yapay gündemi halka dayatan kurumlar olduğunu anladık..
Sıla bebek, Yüreğir Belediye Bakanı Ali Demirçalı için de turnosol kağıdı görevinin görecek..
Narin için apar topar anı korusu oluşturan Demirçalı’nın Sıla bebeğin uğradığı vahşet için nasıl davranacağını dikkatlice takip edeceğiz..
Bakalım Narin cinayetindeki çabukluğunu Sıla bebek için de gösterecek mi, yoksa medya gibi görmezden mi gelecek..
Zira, Sıla bebeğin uğradığı vahşet, Narin cinayeti değin önemli ve toplumu sarsan bir olaydır..
Birin görüp diğerini görmezden gelmek, samimi ve duyarlı insanlar için asla olası değildir.
Demirçalı’nın Narin içn anı korusu kurmada samimi olup olmadığını Sıla bebek olayı karşısındaki davranışı belirleyecektir..
Narin için gösterdiği hassasiyeti gösterirse, “helal olsun samimiymiş” der ve alkışlarız..
Yok, görmezden gelirse o zamanda en azından benim açımdan güvenilirliği kalmaz, rüzgara göre hareket eden bir siyasetçi olarak değerlendirir, Narin anı korusunu da bir fırsatçılık olarak görmeye devam ederiz..
Yaptığı her icraatta yapay gündem taraftarlığının izlerini ararız..
Ya içki ve sigara içenler olmasaydı….
İyi ki içki ve sigara içenler varmış..
Eğer onlar olmasa hükümetin bütçesi fena açık verecek, iktidarın iki yakası bir araya gelmeyecekmiş..
Bugün ÖTV ve KDV olarak devlet en yüksek vergiyi alkollü içkiler ve sigaradan elde ediyor..
Yetmişlik rakının ortala satış fiyatı 853 lira..
Bu rakamın 399,96 TL’si ÖTV, 142,21 TL’si KDV.
Yetmişlik rakıdaki toplam vergi 542,17 TL.
Yani marketten ya da tekel bayiinden bir yetmişlik aldığınızda ödediğiniz 853 liranın 542,17 TL’si vergi olarak Hazine’ye gidiyor..
Geriye kalan 310,83 TL ise üreticinin, genel dağıtıcının, bayinin masraf ve alacakları var..
Sigarada da durum aynı..
Satış fiyatı 60 TL olan sigaranın 51,85 TL’si vergi olarak Hazine’ye gidiyor.
Satış fiyatı 70 TL olan bir paket sigaranın 56,91’si vergi olarak Hazinenin kasasına giriyor.
Satış fiyatı 80 TL olan bir paket sigaranın 63,93’sinin vergi olarak Hazine’ye aktarılıyor..
Siyasal iktidar ve yandaşları siyasal İslamcılar hep derler ya; alkollü içki ve sigara firmaları çok kazanıyor diye..
Kuyruklu bir yalan..
Öyle olduğunu da alkollü içki ve sigaradan alınan vergiler ortaya net biçimde koyuyor..
Her iki kalemde de aslan payını devlet alıyor..
İçki ve sigara kullananlar ekonomi deyimiyle Hazine’yi sübvanse ediyorlar bir anlamda..
Hazinenin bu denli yüksek verdiği başka bir üretim alanı yoktur..
İnsan ister istemez, ya içki ve sigara içenler olmasaydı diye sormaktan kendini alamıoyr..
Onlar olmasaydı, Mehmet Şimşek ne yapardı?..
Helal olsun Bursaspor taraftarlarına
Süper Ligde şampiyonluktan üçüncü lige inen Bursaspor’un taraftarları hafta sonu tüm futbolseverlere helal olsun dedirtti.
Bursasporlu taraftarlar, 3. Lig maçında 41 bin 300 kişiyle tribünlerde yerinin alarak takımlarına destek verdiler..
Başka takım taraftarlarına, taraftar için tuttuğu takımın kaçıncı ligde olduğunun hiç önemi olmadığı gösterdiler..
Bir 3. Lig maçında tribünlere gelen 41 bin 300 seyirci, Süper Lig’deki bir çok maçta görülemeyecek bir rakam..
Bursaspor taraftarının takımlarına sahip çıkmalarını izlerken bizim takımları düşündüm..
Adana Demirsporlu taraftarlar, transfer tahtası açılmadığı diye Başkan Murat Sancak ile kavga ederken tribünleri de boşalttılar.
Galatasaray maçının bile oniki bin civarında taraftar izlemişti..
Önümüzdeki hafta oynanacak Adana Demirspor- Alanyaspor maçında bu seyirci sayısına bile ulaşılmayacaktır..
Adanaspor’a gelince..
Turuncu Beyazlı taraftarlar yıllardır yönetime olan küskünlüğü tribünlere de yansıttı..
Adanaspor yıllardır neredeyse boş tribünlere oynuyor..
Maça gitmeme gerekçesi de Başkan Bayram Akgül’e olan tepki..
Adanaspor’un maçına gitmeyen bazı Adanaspor taraftarlarının, tuttukları takım yerine her yıl başka bir ad, başka renkler ve logolarla sahalarda boy gösteren takımın maçlarına gitmesi de ayrı bir garabet..
Bizim takımların taraftarları, biri Süper Lig’de, diğeri 1. Ligde mücadele eden takımlarının çeşitli bahanelerle yalnız bırakırken, Bursaspor taraftarı 3. Ligdeki takımlarını yalnız bırakmıyorlar ve 41 bin 300 kişiyle destek veriyorlar..
Ne diyelim, umarım bizim takımların taraftarlı da takımlarına Bursaspor seyircisi gibi sahip çıkarlar, tribünleri doldururlar..