En düşük emekli maaşı on bin liradan on iki bin beş yüz liraya yükseltildi..
Ancak maaşlar ödenmeye başlandığı için, on bin liranın altında maaş alan emekliler Temmuz maaşının on bin lira olarak alacaları, iki bin beş yüz liralık fark Temmuz sonu ya da Ağustos başında ek olarak hesaplara yatacak..
İki bin beş yüz liralık zammın olacağı aylar öncesinden belliydi..
Sık sık da dillendirilmişti..
Ancak, Temmuz ayı enflasyonu açıklanmasına karşın AK Parti nedendir bilinmez sözde birkaç tane alternatifi masada olduğu için uzun süre tartıştılar..
Bu durum da, emeklilerin büyük çoğunluğunun Temmuz maaşlarını zamsız almakla karşı karşıya kaldılar..
Uzuun tartışmalardan sonra iki bin beş yüz liralık zamda karar kıldılar..
Yani, emeklileri oyalayıp, sonunda aylardır konuşulan miktarı açıkladılar..
Konuşulanla açıklanan arasında miktar aynı ama, AK Partililere göre çıkan karar iki bin lira olmuş, lakin Cumhurbaşkanı az bulduğu için beş yüz lira eklemiş ve iki bin beş yüz liraya tamamlamış..
Ne kadar inanırsınız bilmem ama, AK Partililere göre iki bin beş yüz liranın serüveni böyle..
Fakat ben, kişisel olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a iki bin beş yüz liralık teklif gitti..
AK Partililerin dediği gibi, Erdoğan bu tekliften memnun kalmadı..
İki bin beş yüz liranın üstüne yapacağı zammı, önümüzdeki hafta yapacak..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, refah payı olarak iki bin beş yüz liralık zamma ekleme yapacaktır..
Beş yüz ile bin beş yüz lira arasında olacağını tahmin ettiğim refah payını 22 Temmuz Pazartesi ya da 23 Temmuz Salı günü yapacağını düşünüyorum..
Mehmet Şimşek’e yeni vergi önerileri
Tasarruf sözcünün artık kullanmayan Hazine ve Maliye Bakanı, yeni vergi düzenlemeleriyle yeni vergiler ve cezalar getirmeye çalışıyor..
Yeni vergi düzenlemesiyle esnafı da yurttaşı da yepyeni cezalar bekliyor.
Meclis’e sunulan yeni vergi paketiyle, kayıt dışı ekonomiyle mücadele kapsamında yaşama geçirilen önlemler hem esnafa, hem yurttaşa yeni para cezaları uygulanacak..
Düzenleme, fiş veya fatura kesmeyen esnafa ilk kezinde on bin, ikincisinde yirmi bin, üçüncüsünde otuz bin, dördüncüde kırk bin, beşincide elli bin, altıncı ve sonrası ise yüz bin lira özel usulsüzlük cezası kesilecek.
Fiş almayan müşteriler de beş bin lira ceza ödeyecek.
Bence bu cezalar Mehmet Şimşek’in beklediği geliri sağlayamaz..
Sorumlu yurttaş olarak, Mehmet Şimşek’e daha çok gelir sağlayabileceği yeni vergiler önereyim!..
ODTÜ’lü öğrencilerin mezuniyet töreninde açtıkları afişteki gibi, ekonomiden memnun olanlardan memnuniyet vergisi alınsın..
Ekonomiden memnun olmayanlardan da memnun olmama vergisi tahsil edilsin..
Şehirlerarası tatile çıkacaklardan tatil vergisi alınsın..
Sabahları yolda, sokakta, parklarda spor yapanlardan spor vergisi alınsın..
Maçlara gitmek için alınacak her kombine ve maç biletine temaşaseyir vergisi uygulansın..
Tiyatro, konser ve sinema salonlarına girişte bilet fiyatının yüzde ellisine dek temaşa vergisi tahsil edilsin..
Yaya olarak yürüyenlerde hava, parklarda oturanlardan dinlenme vergisi, parkta dinlenirken sohbet edenlerden ekstra olarak sohbet vergisi alınsın..
Güzele bakmaktan sevap vergisi, yan bakanlardan yan bakma vergisi, küfür edenlerden küfürbazlık vergisi, selamlaşanlardan selam vergisi, kuru fasulye ve nohutu fazla miktarda yedikten sonra gaz çıkaranlardan gaz vergisi uygulamasına geçirilebilir..
Ayrıca, Avrupa Birliği’nin uygulamaya başlayacağı karbon vergisinin yarısına el konulabilir..
Hasta olanlardan hastalık, hasta olmayanlardan neden hasta olmuyorsun vergileri de düşünülebilir..
Sayın Mehmet Şimşek’in arzulanan vergi gelirine ulaşmak için naçizane önerdiğimiz bu vergileri bir kenara yazmasının isterim..
Bir gün yeni vergilere gereksinim olduğunda uygulamaya alınabilir!..
Tasarruf kağıtta kaldı
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bir genelgeyle kamuda tasarruf dönemini başlatmıştı..
İlk uygulamada kamu çalışanlarının servisleri iptal edilmişti..
Tasarrufun kapsamı genişletileceği açıklanmış, yandaş medyada tasarruf güzellemesi günlerce söylenmişti..
Ancak, günler geçtikçe tasarruf diye bir kavram olduğu unutuldu..
Mehmet Şimşek dahil tasarruf sözcüğünü kimse ağzına almaz oldu..
Birgün gazetesinden meslektaşımız Havva Gümüşkaya, tasarruf konusunda muhteşem bir haber hazırlamış..
Tasarrufun adının bile unutulduğunu sayılarla ortaya koymuş..
Tasarruf bir yana, israf harcamalar son sürat devam etmiş..
Altı ayda bütçe açığı 747,1 milyar TL’ye ulaşmış..
Örtülü ödenek bir yılda yüzde iki yüz beş artarken, temsil-tanıtma ödeneğinin yüzde yetmiş dördü ilk altı ayda bitmiş..
Tasarruf genelgesinin uygulandığı Haziran ayında merkezi yönetim bütçesi 275 milyar 280 milyon lira açık vermiş, Ocak-Haziran döneminde bütçe açığı 747 milyar 183 milyon liraya ulaşmış..
Başarılı meslektaşımız Havva Gümüşkaya’nın araştırması, kamuda tasarruf ve emekli aylıklarına zam tartışmalarının yaşandığı döneme ait bütçe rakamları israf harcamalarından vazgeçilmediğini ortaya çıkardı. Asgari ücret ve emekli aylıkları zammına ‘kaynak yok’ denilerek direnildiği Haziran ayında bütçeden 866 milyar 498 milyon TL harcandı. Bütçe giderleri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 78 arttı.
Unutulan tasarrufu, sürüp giden israfı Havva Gümüşkaya, haberinde şöyle anlatıyor:
“Mayıs ayında yayımlanan genelgede “Temsil ve ağırlama ödenekleri zorunlu haller dışında kullanılmayacaktır. Uluslararası toplantılar ile milli bayramlar hariç; açılış, konferans, seminer, yıldönümü ve benzeri kutlama ve organizasyonlara ilişkin faaliyetler nedeniyle, gezi, kokteyl, yemek ve benzeri faaliyetler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek ve diğer adlar altında ödeme yapılmayacaktır” ifadeleriyle açıklanan temsil ve tanıtma harcamalarında tasarrufun uygulanmadığı bütçe rakamlarıyla açığa çıktı.
Haziran ayında 70 milyon 936 bin TL’lik harcamanın 51,4 milyon TL’si temsil, tanıtma ve ağırlama gideri, 19,5 milyon TL’si ise toplantı ve organizasyon gideri olarak kaydedildi. Geçen yılın Ocak-Haziran döneminde 521 milyon 274 bin TL olan temsil ve tanıtma harcamaları yaklaşık 3 kat artarak 1 milyar 375 milyon TL’ye ulaştı.
ÖRTÜLÜ ÖDENEK ARTTI
AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından harcanabilen ve hesabı sorulamayan örtülü ödenekten Haziran ayında 932 milyon TL’lik harcamaya imza atıldı. AKP iktidarlarında denetimsizliğin, israfın simgesi olarak öne çıkan örtülü ödenek harcaması yılın ilk yarısında 5 milyar 966 milyon TL’ye çıktı. 2023’ün ilk yarısında 1 milyar 951 milyon TL olan örtülü ödenek harcaması yüzde 205 arttı.
UÇAK KİRALARI KATLANDI
Kamunun israf harcamaları arasında gösterilen kiralama işlemlerinin de tasarruf genelgesine rağmen devam ettiği ortaya çıktı. Yılın en büyük uçak kiralaması Haziran ayında gerçekleştirildi. 573 milyon 697 bin TL hava taşıtı kiralama gideri olarak kaydedildi. Hava taşıtı kiralarına Ocak-Haziran döneminde 1 milyar 581 milyon TL harcandı. Geçen yılın aynı döneminde hava taşıtı kiralarına 727 milyon 654 bin TL aktarılmıştı.
Ocak-Mayıs döneminde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 108 oranında artan kira ödemeleri 9 milyar 608 milyon TL’ye çıktı. Bunun 2 milyar 61 milyon TL’sini otomobil kiraları oluşturdu.
DERNEKLERE 1,5 MİLYAR TL
Bütçede “Kâr amacı gütmeyen kuruluşlar” ana başlığı altında belirtilen dernek, birlik, kurum, kuruluş, sandık olarak isimlendirilen kuruluşlara yılın ilk yarısında aktarılan kamu kaynaklarının tutarı 1 milyar 560 milyon TL’ye ulaştı. "Diğer" olarak tanımlanan belirsiz ‘kâr amacı gütmeyen’ kuruluşlara ise Ocak-Haziran dönemine 178 milyon 457 bin TL aktarıldı.
BASKI 3 MİLYAR ÖDEME
Kırtasiye, yayın, baskı ve cilt giderleri başlığı altındaki harcama kaleminde Ocak-Haziran döneminde toplamda 5 milyar 318 milyon TL harcandı. Bu harcamanın yüzde 62’si baskı ve cilt gideri olarak kaydedildi. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 48 artan baskı ve cilt gideri 3 milyar 503 milyon TL’yi buldu.”
Babası Destici olmasaydı!..
Son günlerin konularından biri, Cumhur İttifakı bileşeni BBP’nin Genel Başkanı Mustafa Destici’nin kızı Özgül Hilal Destici’nin yüz bin lira maaşla TBMM’de işe başlaması..
Destici’nin kızının TBMM'de Meclis Strateji Geliştirme Başkanlığı'nda 'programcı' kadrosundan işe alındığı ortaya çıkmıştı..
Destici, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, kızının TBMM’de işe girdiğinin doğruladı, maaş olarak aldığı iddia edilen rakama karşı çıktı..
Kızının eline, maaş bordrosuna göre, kesintilerden sonra net otuz yedi bin lira geçtiğinin söyledi ve kızı ile ilgili iddiaları iftira” olarak nitelendirdi..
Kızının, kendisinin de yirmi yedinci dönem milletvekili olarak bulunduğu TBMM’de işe girmesini, “TBMM’de beş bin üzerinde personel vardır. Onların tamamı hangi yasa, usul, kanunla işe girmişse benim evladımda aynı usulle işe girmiştir” diyerek normal göstermeye çalıştı..
Sorun olan, etik olarak tartışılması gereken kızınız aldığı maaş değil, Meclis’te işe girmesidir sayın Destici..
Özgül Hilal Destici’nin babası BBP Genel Başkanı, babasının başında bulunduğu partinin Cumhur İttifakı bileşeni olmasaydı, beş binin üzerindeki personelle aynı yasa ve usulle işe girebilecek miydi?..
Yoksa, o yasa ve usulle elenen ve ardına baka baka evine dönenlerden biri mi olacaktı?..
Etik olarak tartışılması gereken, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici gibi siyasetçilerin çocuklarının, gelinlerinin, damatlarının TBMM gibi devletin tepe kurumlarında, partili belediyelerde işe girmeleri, makam mevkii sahibi olmaları; bu tür atamaların olağan olarak gösterilmek istenmesidir..
Alkışlar CHP’ye
AK Parti’nin hazırladığı hayvan katliamına izin veren yasa teklifi TBMM’de görüşülmeye başlandı..
Yasaya, CHP, DEM Parti ve İyi Parti karşı çıkıyor..
Tabanının yüzde doksanı yasaya karşı olan MHP, Cumhur İttifakı içinde olmanın sıkıntısıyla olacak net bir tavır alamıyor..
Yasanının yılmaz savunucu ise, teklifin sahibi AK Parti..
CHP Parti Sözcüsü Deniz Yücel, yasa teklifine "hayır" oyu kullanacaklarını açıkladı..
Yücel’in açıklamasında, hayır oyu verilmesinden daha önemli olan ise CHP’li belediyelerin, AK Parti’nin ötenazi ve uyutma gibi kavramlarla şirin göstermeye çalıştığı hayvan katliamını uygulamayacakları ifadesidir.
Yücel’in "Öte yandan ötanazi uygulamasını yerel yönetimlerin üzerine yıkma çabalarından da anlıyoruz ki CHP’li belediyelerin çokluğunu fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Akılları sıra elimizi kana bulayacaklarını zannediyorlar. Avuçlarını yalarlar, bizi kendileriyle karıştırmasınlar. CHP olarak Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in de belirttiği gibi, bu yasayla ilgili olarak kırmızı alarmdayız. Kısırlaştırma, aşılatma ve yerinde yaşatma konusunda atılacak tüm adımları destekliyoruz. ‘Kısırlaştır, aşılat, yerinde yaşat’ diyoruz ve sokakta yaşayan hayvanları esarete ve ölüme mahkûm etmek için hazırlanan yasa teklifine karşı oyumuzun ‘hayır’ olacağını tüm kamuoyuyla paylaşıyoruz" şeklindeki sözleri hayvanseverlerin yüreğine su serperken, aynı zamanda hayvan katliamının yapılamayacağı yolunda büyük bir güvence olmuştur.
CHP’nin hayvanların katledilmesine karşı çıkmasına ve “hayvanlar yaşatılsın” ilkesiyle hareket etmesin alkışlanacak bir tutum..
Dilerim, diğer partilere, özellikle de hayvanların katledilmesini öngören yasa teklifinin sahibi AK Parti ve Cumhur İttifakı ortağı MHP başta olmak üzere tüm partilere örnek olur..
Şeyh Edebali, Osman (aslında Ataman) Gazi’ye insanı yaşat ki, devlet yaşasın” diye seslenmişti..
Hayvanseverlerde siyasal iktidar ve Mecliste malum yasa teklifi için oy kullanacak tüm milletvekillerine, “sokak hayvanlarını yaşat ki, insanlık yaşasın” diye sesleniyor…