İyi Parti’de 14-28 Mayıs seçimlerinden sonra bir politika değişikliği var..
Genel başkanından ilçe yöneticisine, varlığını borçlu olduğu CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na çok ağır ifadelerle saldırmak parti içinde popülar bir davranış oldu adeta..
Meral Akşener’in yerel seçimlerde 81 ilde kendi adaylarıyla gireceklerini açıklamaları, büyük ölçüde “kumar masası” kurduğu iddia ettiği CHP ile yeni bir pazarlık argümanı aslında..
Ama, aynı zamanda karşı mahalleye, yani Cumhur İttifakı’na da bir selam gönderme..
Malum olduğu üzere seçim sürecinde, MHP Genel Başkanı İyi Parti’ye Cumhur İttifakını’nın yanına gelmeye ve “komşu olmaya” çağrısı yapmıştı..
Akşener dahil bir çok İyi Parti yöneticisi komşuluk davetini reddetmişlerdi..
Ancak, Akşener’in seçim yenilgisini unutturmak ve koltuğunu bir seçimlik daha sağlama alma çabalarına karşın, İyi Parti içinde ciddi bir grubun, yerel seçimlerde Cumhur İttifakı ile işbirliği yapılmasını dillendirmeye başladı..
Televizyon ekranlarından bile MHP ile işbirliği yapılmasını isteyen açıklamalar yapan İyi Partili yönetici ve vekiller oldu..
İyi Parti yönetimi, aldığı oyun hatırır sayılır bir bölümünü oluşturan MHP kökenlilerin, partinin CHP’nin yanından ayrılması ve kuruluş ayarlarına yani Türk milliyetçiliğne dönülmesi düşüncesinin yarattığı baskıya dayanamaz noktaya geldi..
Akşener, artık kuruluş ayarlarına döneceklerini ifade etmeye başladı.
Kimi il başkanları parti binalarını Türkçü Turancı sloganlarla donattılar..
Örneğin, açılması sadece Türkiye’nin inisiyatifinde olmayan Zengezur Koridoru için “Turan’a giden Zengezur Koridorunu mutlaka açacağız” şeklinde pankartlar İyi Parti tabelalarının üstünü süslemeye başladı..
İyi Parti milletvekilleri Türk dünyası ile ilgili toplantılara katılarak Türkçü Turancı görüntüsü yaratmak için yarışa girdiler..
Akşener, daha dün durduk yerde, Altııl Masayı bir kez daha “kumar masası” olarak nitelendirdi..
Anyasa değişikliği için görüşme turlarının başladığı bugünlerde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’u ziyaret etti..
Ziyaret büyük olasılıkla, Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sürecinde attığı pası iyi değerlendiren Cumhur İttifakı’nın hazırlıklarına başladığı yeni Anayasa ile ilgili..
Cumhur İttifakı, İyi Parti’nin Anayasa değişikliğinde Cumhur İttifakı’nın yanında yer alacağından son derece emin..
Gelişmeler, İyi Partin’nin daha önce reddettiği, Bahçeli’nin de artık ortada olmadığını belirttiği komşuluk için harekete geçtiği, mahalle değiştirmek için hazırlandığını gösteriyor..
İyi Parti ve Akşener’in mahalle taşınmasını birazcık geciktiren şey ise, CHP ile pazarlık düşüncesini tam sonlandırılmaması..
İyi Parti kurmayları, mahalleden taşınmak yolunda nihai kararı vermek için CHP Kurultayını bekliyor..
Kurultay’dan sonra, İyi Partililerin ağır ifadelerinin görmezden gelecek bir yönetim oluşması halinde, seçim ittifakı için bir kez daha CHP’nin kapısının çalacaklar..
Ancak, CHP’de göreve gelecek yönetimden, İyi Parti’nin kumar masası gibi ifadeleri, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Mersin, Manisa illerinde büyükşehir belediye başkan adaylıklarının İyi Parti’ye bırakılması gibi absürt önerilere sert tepkiler gelmesi durumunda, parti denkini toplayıp karşı mahalleye taşınacak..
Ağzındaki baklayı çıkardı
AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Nikolaus Meyer-Landrut, Ankara’da sıcak ofisinde otururken birden Mersin’e ziyarette bulunmaya karar verdi..
Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin verdiği resepsiyonda, Avrupa Birliği’nin kurduğu Türk Yatırım Platformu ile belediyelere daha fazla destek sağlayacağını söyleyerek Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ve ilçe belediye başkanlarının ağzına birer parmak bal çalmış..
AB’nin desteklerinin daha çok HDP’li belediyelere yapıldığı gizli saklı bir şey değil..
AB’nin HDP’li belediyelere olan ilgisinin nedenini de malum..
AB, Türkiye’deki belediyelere sağladığı hibelerin kullanıldığı projelerin ağırlığını ise şimdiye kadar cinsiyet eşitliği projelerinin oluşturduğunu da biliyoruz..
Ancak, buna küresel emperyalizminin yeni projesi olarak iklim değişikliği, küresel ısınma ve karbon ayak izinin ekleneceği anlaşılıyor..
İklim değişikliği baklasını ağzından çıkaran da bizzat Meyer-Landrrut’un kendisi..
AB üyesi 11 ülkenin büyükelçileri ile Mersin’e gelen ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile görüşen, onuruna resepsiyon verilen Büyükelçi’nin ilk gezdiği yerlerden biri Mersin Limanı..
Liman ziyaretininin nedenini de “ekonomik faktör” olarak açıklıyor..
Sonraki ziyaret yeri ise Deniz Bilimleri Enstitüsü..
Ve, sonra ağzındaki baklayı çıkarıyor ve asıl niyetini itiraf ediyor:
Ekosistem, Akdeniz’deki iklim değişikliğinin etkilerinin sonuçlarını öğrenmek..
İklim değişikliğinin etkilerinin sonuçlarını öğrenmeye geldiğinin söylüyor ama, bir yandan da bölge ve Akdeniz’in iklim değişikliği yüzünden daha hızlı ısındığını iddia ediyor..
Yani, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmuş AB’nin büyükelçisi..
Halbuki, iklim değişikliğinin Akdeniz’e olan etkisinin öğrenmek için Mersin’e gelmesine gerek yoktu..
AB üyesi çok sayıda ülkenin Akdeniz’e sınırı var. Mersin gezisinde yanında olan o ülkelerin Ankara büyükelçilerinden, ülkelerindeki araştırma kuruluşlarının iklim değişikliğinin Akdeniz’e etkisini gösteren raporlarını alıp, ne kadar etki ettiğini görebilirdi..
Hem bu yöntem daha kolay olurdu.
Ama, amaç iklim değişikliğinin etkilerinin sonuçlarını görmek değil..
“Verecekleri” parasal desteklerle Mersin’de iklim değişikliği, küreel ısınma, karbon salınımı yalanlarını; karbon ayak izi ve AB’nin uygulamaya başladığı Karbon Vergisi için kendilerinin doğrultusunda kamuoyu oluşturacak propaganda yöntemlerinin hayata geçirmek..
Büyükelçi, ne kadar para dökerlerde döksünler, Türk halkının ucuz oyunlarını yemeyeceğini bilmeli..
İnsanlar plandemi gibi iklim değişikliği oyununu da bozacak!...