Çukurova Barış’ın bu sütunlarında geçen hafta Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar ile Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Halit Ergün’e yönelik bir açık mektup yayınlamıştım.
Konu, çözümü son derece kolay bir içerikteydi. Sarıçam’ın Beyceli Mahallesi’nde Büyükşehir Belediyesi tarafından açılan Tülekli Caddesi’nin bir moloz döküm alanı haline getirilmesi ve halkın sağlığının tehlikeye atılmasıydı.
Zeydan Karalar’ın gazetecilerle yaptığı toplantılarda, sohbetlerinde yerel basın önem verdiğini ve her sabah gazeteleri okuduğunu söylediği için, kendisine yönelik açık mektubumuzu da okuyacağını düşünüyordum.
O nedenle, Zeydan Karalar’ı açık mektubun birinci muhatabı olarak görmüştüm..
Aradan geçen sürede, hiç de öyle olmadığını yaşayarak tanık olduk.
Karalar’ın o ifadeleri gerçeği yansıtmıyormuş..
Yerel basına önem vermek, güne gazeteleri okuyarak başlamak sadece öylesine söylenmiş, belki de yerel medyanın gazını almak için dile getirilmiş ifadelermiş.
Açık mektup, dediğim gibi Karalar ve Halit Ergün’e yönelikti.
Her iki isim de kendi görev alanlarının ilgilendiren mektubu okuma zahmetine katlanmadıkları için bu mektup onlara yönelik değil. Muhatabı sadece halkımız.
Yani, ne Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın, ne de Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Halit Ergün’ün bu mektubu okumasına gerek yok..
Ey sevgili halkım, bu mektubumda, açık mektup ve sonrasında neler olduğunu sizlere anlatayayım…
Tülekli Caddesi’nde moloz dökümü arttı.
Baktılar, yerleşim alanına göbeğine moloz dökülmesine etkili ve yetkililer ses çıkarmıyor. Kamyona, traktöre molozu yükleyen soluğu Tülekli Caddesinde almaya başladı.
Ancak, ilgin olan, ve her ne hikmetse, molozlar caddenin sadece belli bir bölümüne dökülüyor.
Sanki, Büyükşehir ve Sarçam belediyelerinden moloz o bölgeye dökmeleri için icazet almışlar.
Açık mektubun yazıldığı gün ile mektubun gazete yayımlanmasından iki gün sonra çektiğim fotoğraflarda dökülen molozların ne denli arttığı net biçimde görülüyor.
Molozların dökülmesinin ne zararı var derseniz, anlatayım…
Büyükşehir Belediyesi’nin Hüseyin Sözlü döneminde açtığı Tülekli Caddesi’nin adı cadde aslında.
Caddelikle ilgisi yok.
Sadece zeytin ağaçları ve asmalar kesilerek açılmış, düzlenmiş toz toprak içinde bir yol.
Caddenin bir tarafında evlerle dolu, diğer tarafı dere kenarı. Derenin karşı yanında da konutlar var.
Derenin cadde kısmındaki kenarı doğal yeşil alan konumunda..
İşte evlerinin karşısına o yeşli alana dökülen molozlar yılanların, kemirgenlerin yaşam alanına dönüşüyor.
Sıcak günler geliyor.
Yılanların ortaya çıkma zamanı da geliyor.
Yani önümüzdeki günlerde kazara cadde üzerinde yürümeye kalktığınızda en zehirli yılanlardan olan nalçabaş, boz ve ok yılanlar ile en zararsızı sayılan kara yılanlarla karşılaşmanız çok olası olacak. Tıpkı benim karşlıştığım gibi..
Fare ve sıçanlar evleri mesken tutacak.
Tabii, bu durum, o cadde üzerinde ve çevresinde halk sağlığını tehdit edecektir.
Tülekli Caddesinin sorumluğu Büyükşehir Belediyesi’nde..
Büyükşehir Belediyesi ışıklandırma yapılmayan, asfalt dökülmeyen caddede görevlerini yıllardır yerine getirmiyor..
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü görevini yapmıyor..
Görevi yapmayanlardan bir seçilmiş.. Yarın oy istemeye geldiğinde, omna hangi yüzle oy istiyorsunuz diyebilme olanağımız var..
Tıpkı önceki Büyükşehir Belediye Başkanını ekibine dediğimiz gibi..
Diğeri ise atanmış birisi..
Ona görevini anımsatacak benzer bir tepki hakkımız da bulunmuyor..
Halkımıza gönderdiğim bu mektuptan sonra yapacak bir şey kalıyor sadece..
O da konunun çözümünü CİMER’e taşımak..
CİMER aracılığıyla soruna çözüm aramak…