Yerel seçimler yaklaştıkça, MHP’de Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olanların sayısı da artıyor..
Cumhur İttifakı’nın Adana’da MHP adayı ile seçime girmesine kesin gözüyle bakılması, MHP’ye olan rağbetin de gözle görülür oranda artmasına neden oluyor..
Bu hali, son günlerde MHP İl Başkanlığını ziyaret, İl Başkanı Yusuf Kanlı ile fotoğraf çektirerek sosyal medyada paylaşma yarışına girenler kanıtlıyor..
Gönlünde Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı aslanı yatanlar soluğu MHP binalarında alıyorlar.
MHP’de şimdiye kadar adaylık yarışında öne çıkan isimler geçmiş dönem Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana eski milletvekili Seyfettin Yılmaz’dı..
Son günlerde bu ikiliye 12 Eylül’ün MHP Davası sanıklarından inşaat mühendisi Kadir Akgöllü katılmıştı..
Sarıçam Belediye Başkanı Bilal Uludağ’ın da gönlünde yatan aslan aslında Adana Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı…
Son günlerde, MHP’dan Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığına adı geçenlere ilginç bir ad daha eklendi..
Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Meryem Tuncel..
Göreve geldiği günden bu yana sık sık medyada yer alan ve Adana’nın yakından tanıdığı kişilerden biri olan Meryem Tuncel’in bu popüleritesi siyaset sahnesinde de adının konuşulmasına, hatta iddialı bir aday adayı olarak görülmesine vesile oldu.
MHP’deki aday adaylarının 5 kişiyle sınırlı kalmayacağı da kesin..
İlerleyen süreçte, akıllara bile gelmeyecek siyasetçilerin MHP’nin kapısını çaldıklarını gördüğümüzde, şahsen ben hiç şaşırmayacağım..
Adını şimdilik vermeyeyim ama, Merkez Sağ’dan bazı eski siyasetçilerin de MHP’den Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı olmak için ortam aradıklarını belirteyim..
Savaş çığırtkanlarının ekmeğine yağ sürenler
Hamas denilen terör örgütünün sivillere saldırıp, bir kısmını katletmesi, 200’ü aşkının esir olarak alıkoymasıyla başlayan Gazze olaylarını bahane eden kimileri, festival, konser gibi etkinliklerin iptal edilmesinin istiyorlar..
Bunun için de ülkeninin nüfusunun ağırlığının müslüman olmasından yararlanarak mahalle baskısı kurmaya çalışıyorlar..
Devletin TRT’si bile Cumhuriyetin 100. Yılı etkinliklerini erteledi..
100 yılda bir kutlanacak özel günü Filistin uğruna yok saydı..
TRT gibi devletin bazı kurumlarının erteleme kararlarınını altında siyasal bir baskı olma olasılığı da gözardı edilemez ama, sivil toplum kuruluşlarının etkinliklerinin iptal etmeleri ya da ertelemeleri hoşgörü ile karşılanamaz..
Atatürkçüyüm diyenlerin, cumhuriyetçiyim diye ortada gezenlerin; cumhuriyetin kuruluş yılını, Türkiye ile ilgisi olmayan bir olaydan dolayı kutlamaktan kaçınmaları, Atatürkçülüklerini ve cunhuriyetçiliklerinin sorgulanmasına neden olacaktır..
Üsteilk, Gazze olaylarının daha ilk saatlerinde kermesler düzenleyerek, binlerce insanın öldüğü olayları ranta tahvil edenlerin, “Ordu Filistin’e” sloganlarıyla savaş çığırtkanlığı yapanların ekmeğine yağ sürmüş oluyorlar..
Festivallerini, konserlerini erteleyenler, kararlarını yeniden gözden geçirmeliler..
Türkmen kardeşliğini, Filistin kardeşliğine kurban etmesinler..
Halkların kardeşliğinden once Türkmen kardeşliğini yaşatın!