Çok güzel bir şiir var..
İnterner ortamında da bulabileceğiniz bu şiir, günümüzdeki islam dünyasının çok iyi anlatan bir şiir aslında..
Ancak, şiirin kime ait olduğu konusunda herhangi bir bilgi yok..
Kimileri, şiirde geçen “Hele şu Arif’e tarif et hacı!” dizesinden yola çıkarak şiirin Türk milliyetçiliğinin sembol ozanlarından Ozan Arif (Şirin)’e mal ediyor..
Ancak, Ozan Arif’in islama bakış açısı anımsadığında söz konusu şiirin ona ait olmasının mümkün olmayacağı net biçimde anlaşılıyor..
Bir yerde ise şiirin yine bir halk ozanı olan Arif Söylemez’e ait olduğu ifade ediliyor..
Şiirin birinci ve üçüncü dizeleri Arif Söylemez’in youtube’da da izlenecek türküsüyle aynı dizeleri içeriyor..
Şiirdeki ikinci dörtlük türkü de üçüncü dörtlük ve farklı sözlerle okunuyor. Arif Söylemez’in sazıyla sesiyle dile getirdiği türküde ise şiirin dördüncü dörtlüğü hiç yer almıyor..
Bu güzel şiirin gerçek sahibinin bir gün ortaya çıkmasını diliyorum. Yazan her kim ise yüreğine, gönlüne, kalemine sağlık… İşte o güzel şiir:
Hacca gitmekle hacı olunmaz
Cumadan cumaya Allah bulunmaz
Taşa taş atmakla şeytan kovulmaz
Şeytanın hicazda işine hacı?
Faiz yer ama domuz eti yemez
Zina eder ama cenabet gezmez
Kur’an okur lakin mealin bilmez
Kandiller hangi ayette be hacı
Giymiş cübbeyi bırakmış sakalı
İçinde gömleği hakim yakalı
Kalbi fitne fücur sorsan takvalı
Yüz rekat kılsan da nafile hacı!
Şarap ırmakları varmış o yanda
Yetmiş iki huri hepsi bir anda
Orda ödül neden günah cihanda
Hele şu Arif’e tarif et hacı!
Keşif mi, işgal miydi?
Yıllardır, bizim okullarımızda bir masal, coğrafi keşifmiş gibi anlatılır..
ABD kontrolündeki Fulbrigth Anlaşması’ya eğitimimizi yabancılara teslim ettiğimiz günden beri, Türk tarihi Türklerden saklanırken, batının uydurmaları tarih ve keşif diye anlatılır..
O denli etkili oldular ki, bugün kime sorsanız, Amerika’yı kim keşfetti diye, anında Kristof Kolomb yanıtını alırsınız..
Aslında ortada bir keşif filan yok..
Düpedüz işgal var..
Amerika, batılıların iddia ettiği gibi 1492’de Uzakdoğu’ya yeni ticaret rotaları bulmak için batıya doğru keşif gezisini çıkan Kristof Kolomb tarafından kazara keşfedilmedi..
Öyle anlatırlar ama, gerçek öyle değil..
Amerika kıtası yüzyıllardır zaten biliniyordu..
Kızılderililer, on- onbeş bin yıl önce Orta Asya’dan Amerika’ya göçmüşlerdi..
Yani, Amerika kıtasının varlığı onbeş bin yıl öncesinden biliniyordu.
Iskandinav denizciler onuncu yüzyılda bugünkü Kanada’ya yerleşmişlerdi..
Walter Sullivan, tarih öncesinde Kolomb’a kadar Almanlar, Araplar, Basklar, Çinliler, Fenikleliler, Fransızlar, Galliler, Hintliler, Hollandalılar, İspanyollar, Katalanlar, Polinezyalılar, Portekizliler, Romalılar ve Türklerin Amerika’yı kezlerce yeniden keşfettikleri belirtiyor. (Walter Sullivan, “On Those Who Came First to America,” The New York Times, 19 May1988, s.14-15; Carl Waldman, Atlas of the North American Indian., New York, Facts onFile, Inc. 1985, s.72; Dor-Ner and Scheller, s.70-71.)
Yine Sullivan göre, “sürekli olarak yeni bir Amerika Kaşifi keşfediliyordu. (Walter Sullivan, age, s.71)
Sözün özü, Amerika kıtası tarihin her döneminde biliniyordu..
Bilinen bir kıtanın da keşfi söz konusu olamaz..
Bu durumun farkında olan kimi tarihçileri Kristof Kolomb’un Amerika’ya çıkmasının “yeniden keşif olarak nitelendirmektedirler.
Gelelim yeniden keşiflerie..
Amerika Kıtası’nın Batılılarca keşfine dair göç literatürüne geçen kâşifler ve bu keşiflere ait deliller ise çeşitlidir: Romalıların bozuk paraları Venezüella’da bulunmuş,Vikinglerin, L’Anse aux Meadows’da, Newfoundland’da kurdukları köylerin kalıntıları ortaya çıkartılmıştır.
Reha Oğuz Türkkan, 1952’de New York’ta basılan “One America” adlı kitabında ve Cemile Batur Ülkü dergisinin Nisan 1958 tarihli sayısında yayımlanan “Amerikan Kaşifleri Arasında Bir Türk” adlı makalesinde Amerika’ya , ilk adı olan “Vineland” in, Tyrker adlı bir Türk tarafından verildiğini belirtmektedirler.
Batılı tarihçilerin söylemediği sakladığı şey, Kızılderili ülkesinin işgalidir..
Milyonlarca insanın yaşadığı bir coğrafya keşfedilmedi işgal edildi.
ABD, resmi olarak 4 Temmuz 1776 tarihinde Kızılderililerin kanları üstüne kurulmuştur.
Kurucu başkan George Washington nutkunda “Bu vahşi hayvanları (yerlileri) tamamen temizleyeceğiz “dedi.
Her Kızılderili'nin öldürülmesi için resmi olarak 5 dolar ödeyen ABD toplamda 70-100 Milyon arası Kızılderili’yi katletti.
O dönemde dünya nüfusunun beşete birini Kızılderililer oluştururken bugün nesli tükenecek kadar azaldılar.
ABD’nin uygar beyaz adamları, Kızılderililerle savaşırken Kızılderilileri açlıktan öldürmek için, hayvanlarının hepsini öldürdüler.
Bizon kafaları ile sıra dağlar oluşturdular.
Bir çoğu açlıktan öldüler..
Çocuklar dahil her Kızılderili başı getirene 5 dolar verdiler.
Resmî kurumlar, binalar Kızılderili başı ile doldu, İnsan başından tepeler oldu..
Yine de Kızılderililerle başa çıkamadılar.
Anlaşma yoluna gideceklerini, çekileceklerini söyleyerek, iyi niyet göstergesi hediye olarak battaniye verdiler.
Verilen battaniyelere bulaşıcı hastalık bulaştırılarak verildiğinden 70 milyona yakın Kızılderili genci, çocuğu, yaşlısı, hamile kadınları bulaşıcı hastalıktan acı çekerek hepsi öldü.
Kalan Kızılderilileri de Kanada’ya sürdüler ve sadece devlet olarak 2010’da küçük bir özür dilediler o kadar.
Kafa derisi yüzmek de Kızılderililere ait değil. İnsanları kovboy filmleri ile yıllarca kandırdılar.
Ayrıca insanları deri rengine göre ayırdılar.
Ülkesini işgal ettikleri yerli halka kızılderili, Afrika’dan getirdikleri kölelere ise siyah derili diyorlardı.
Keşif diye yutturulan olayın gerçeği ve öyküsü böyledir..
Yalan söyleyen tarih utansın..
Uygar geçinen beyaz adam utansın..
Unutmadan, ABD ve beyaz amada güvenen halkları da Kızılderililer gibi katliamlar bekliyor..
Afganistan’da, Irak’ta Kızılderili soykırımını anımsatan soykırımlara yakın zamanlarda tanık olduk..
Üstelik, beryaz adam artık hastalık bulaşlı battaniye yerine daha kitlesel maddeler kullanıyorlar..
Cocid19, Sars, Mers virusleri, sahte pandemiler, küresel ısınma ve iklim değişikliği adı altında chemtrails”lerle bütün dünya havadan atılan ne olduğu bilinmeyen kimyasallar..
Sadece Kızılderili değil, kitlesel insanlık soykırıımna hazır olaun!..
Zira, ABD ve beyaz adamın katletme güdüsü artarak devam ediyor!..