Hayat devam ediyor ve bizler yaşamak adına beslenmek, barınmak, giyme ihtiyaçlarımızı karşılamak gibi temel ihtiyaçlarımızı her gün satın almak zorundayız. Yani bunları bir şekilde temin ederek ihtiyaçlarımızı gidereceğiz.
Alacağımız ihtiyaç malzemelerini satan kişi ya da kuruluşların aklımızla alay ettiklerini düşünüyorum. Bu da bir tüketici olarak bizleri rahatsız ediyor.
Mağazaya giriyorsunuz, etiket fiyatı 10 lira değil de 9 lira 99 kuruş…
Sanki size bir kuruşunu geri verecekler gibi davranıp adeta bizimle alay ediyorlar. Kasaya geliyorsunuz toplamdaki miktarın üzeri olan kuruşları vermedikleri gibi faturayı da vermedikleri para üzerinden kesmeyerek kendi bildikleri para üzerinden keserek hem devleti zarara uğratıyorlar. Hem de tüketiciden aldıkları parayı cebe atıyorlar.
Böyle bir sistem nerede görülür? Diye soracak olursanız ben Türkiye’de diye yanıt veririm.
Son günlerde bir de bunlara ‘Kapatıyoruz, indirimdeyiz’ yazıları eklendi.
Yalan…
Ne kapattıkları var, ne de indirimleri gerçek…
Kapatılacaklarını duyurup koca yazıları asarak tüketicileri ucuz mal sattıkları yönünde kandıranların iş yerlerini 6 aydır kapatmadıklarına ben tanıklık ediyorum.
Bu kadar da yalan ve dolan ile esnaflık olmaz ki.
Kimsenin denetlediği yok, ilgilendiği yok. Maliyecisi de ilgilenmiyor, zabıtası da. Kimse ‘sen altı aydır kapatmadın, indirimde hikaye’ diyerek hesap soran yok.
Böyle ticaret yapanları da hayatımıza aldık maalesef.
Bizim aklımızla alay ediyorlar. Şehrin en işlek caddelerinin üzerinde gıda sektöründen tutun da her sektörde bu aldatmaca, yalan ve dolan adeta kırıla gidiyor.
Bir şekilde bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Yoksa önünün alınması mümkün değil.
Yılsonu nedeniyle indirim diye başlayan cümleler ile yazılarına asan esnafların da son günlerde arttığını görüyoruz. Buradan bir çağrımız olsun. Konuyla ilgili tüm yetkilileri göreve davet edelim ve bu aymazlığın önüne geçelim.
Tüketici olan bizleri de enayi yerlerine koymalarına engel olalım.
Hiç ümidim yok ama ben çağrımı yenilemiş olayım. Belki bir şekilde uyan olur, dikkate alan olur. Bakanlık yetkilileri Ankara’da kendi dertlerine düşmüşler. Fiyatları kafalarına göre ayarlayan esnafları ve üretici kuruluşları da denetlemekten aciz durumdalar.
Bu gidişat ve boşluk ne zaman doldurulup önüne geçilecek diye bana soracak olursanız ben bu konuda iyimser değilim diyorum ve yetkililere de buradan çağrıda bulunup nokta koyuyorum.
‘Biliyorum dikkate almayacaksınız ama vatandaşı adeta soyuyorlar!’