Adana Büyükşehir Belediyesi’nin mayıs ayı meclis oturumunda Cumhur İttifakı’nın meclis üyeleri başkanlık makamını ciddi anlamda uyardılar. Bu uyarı meclisteki sayısal çoğunlukla alakalıydı.
MHP’li meclis üyesi ‘Geçen dönem sayısal çoğunluk bizde olmasına karşın biz meclisin fikrine saygı duyarak imarla ilgili getirilen gündem maddelerini inceler ve öyle karar verirdik. Nitekim bir tane mahkemelik dosyamız olmadı. Meclis üyeleri ifadeye çağrılmadı. Ancak bu dönem sizin sayısal çoğunluğunuz olunca tüm maddeleri acele bir şekilde geçirmeye çalışmayın’ dedi.
Yani uyarı ‘eğer böyle yaparsanız biz de imarla ilgili gündem maddelerine yasal sürede itiraz ederiz askıda iken’ anlamına geldi. Ve arkasından ‘yargıya gideriz’ uyarısı yapıldı.
Bu bir endişeydi. Olabileceklerine yönelik bir öngörüydü. Konu buraya gelip dayanır ise bugün yapılan ihtar hayata geçer elbette. Ancak hiçbir meclis üyesi kendisini ateşe atmak istemez.
Belediye başkanı istiyor diye, birilerinin istekleri yerine gelsin diye imar gibi önemli bir konuda, el yakan konuda meclis üyesi birey olarak kendisini ateşe atmak istemez. İstememesi de gerekir…
Geçmiş yıllarda imarla ilgili yapılan yolsuzluk veya usulsüzlerden dolayı cezaevini gören gerek belediye meclis üyesi, gerek belediye başkanı ve gerekse de belediye memuru olan yetkililerinin bulunduğunu da sanırım meclis üyeleri bilerek hareket edeceklerdir.
Yeni dönemin meclis oturumlarına gelen imar düzenlemesine ait maddeleri görünce çekincelerin ortaya konulmasını da doğru buluyorum.
Bu nedenle imarla ilgili sıkıntının yaşanmaması adına tüm meclis üyelerinin aklıselim hareket etmeleri gerekir. Bunu yaparsalar kazanırlar. Yapmaz iseler kaybederler.
Kaybedenlerin akıbetinin ne olduğunu herkes iyi bilir…