‘Ben mi çok hassas davranıyorum?’ sorusunu soruyorum çoğu kez kendime. Hassaslık mı onu da bilmiyorum ama yaptığım meslek gereğince sorup sorgulayan, yanlışı ve doğruyu kamuoyuna aktarmakla mükellef olan bir kişi olarak davranışımı çok da yanlış bulmuyorum.
Yazımın başlığını ‘Ne ara bu kadar duyarsız oldu Kozanlı’ diyerek attım bugün.
Son 4 gündür Kozan Meslek Yüksekokulu’nun arazisinin TOKİ tarafından elinden alınarak toplam 391 dönüm arazi üzerine 541 konut yapılmasına dair gelişmelerden tüm kamuoyunu haberdar ettik.
Yetkili isimlere çağrıda bulunduk. Kozan halkına da ‘Üniversite arazine sahip çıkacak mısınız?’ sorusunu yönelttik.
Yetkili isimler sustu. Susmayı tercih etti. Arazinin sahibi olan Çukurova Üniversitesi ve üniversiteyi temsil eden Rektörü suskun kaldı.
Üniversite rektörünün suskun kalmasının sebebini az çok anlayabiliyorum. Siyasi iktidarın atadığı bir rektör, Çevre Bakanlığı’nın ve TOKİ’nin uygulamasının karşısında durabilir mi?
Duramaz…
Sanırım idare bunu yapıyor.
Üniversite rektörlüğüne hadi bir kenara bırakalım. Kozan halkı üniversitesinin arazisinin ellerinden alınmasını neden sessiz kalır.
Haberin altına yapılan yorumlara bakıyorum. Herkes halinden memnun gözüküyor. Elbette tepki gösterip karşı çıkanlar da var. Lakin Kozan’ın siyasetçileri başta olmak üzere, belediye başkanı, ilçe parti başkanları, belediye meclis üyeleri ses çıkaramaz durumdalar.
Demek ki onlarında önceliği konut…
Siyasetçi Hükümet ile karşı karşıya gelmek istemiyor!
O vakit Kozan’a ve Kozanlı insanlara yönelik yapılan bu uygulamayı hak ediyorlar. Haklarını savunmayan, savunmamak adına köşe bucak kaçanlara yazımın finalinde küçük bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.
Bugün üniversite arazisine yapılan bu uygulamaya yakın davranış, yarın öbür gün sizlere bir şekilde yapılır ise o vakit hiç dertlenmeyin!
Sorununuzu çözmek adına arayış içine girmeyin.
Sessizliğinizin faturasını Kozan olarak, Kozanlı olarak sizler çekersiniz. O vakit de çekmeye devam edin.