Kör öldü badem gözlü oldu…
Ligin son haftasına kadar can çekişen ve averajla ligde kalan Adana Demirspor’dan bahsediyorum.
Milyonlar harcandı. Sezon başında ‘şampiyon olacağız’ diyerek yola çıkıldı ve bugün ise gelinen noktada ‘ligde kalmasına sevinilen’ takım konumundaki Adana Demirspor’dan bahsediyorum. Sedat Sözlü ‘başkanlığı bırakacağım’ dedi.
Gitmeyen bir işleyişten memnun olmayan kişi olarak Sözlü, ‘ben yokum’ dedi. Kongre kararı alındı. Ne düzelecek kongre ile? Bunun yanıtını da buradan vermekte sıkıntı görmüyorum. Hiçbir şey değişmeyecek! Eski tas, eski hamam… Geçen yıllar, oyalanan taraftarlar…
Takımı tutan, destek veren insanların hüsranla karşılaşmalarının bir yenisini daha göreceğiz gelecek yıl adına. Birileri önerecek, futbolcu alınacak. Federasyon önerecek ‘evinde oturan’ insanlar teknik direktör yapılacak. Ve Adana’nın parası hep bu ‘birilerinin’ cebine akacak.
Biz de oturup bakacağız. Bütün bunlar yaşanacak yaşanmasına da takımın kongreye gitmesi gerekmiyor mu? Elbette revizyon lazım, kongre ile yeni bir yönetimin iş başına gelmesi lazım.
Belediyenin kucağındaki bir Demirspor, birilerine el açan bir takım konumunda olduğu sürece bu Demirspor, başarı beklemeyin lütfen. Adaylık yarışı başlayınca yine futbol simsarları çıktı piyasaya. Her şeyi iyi bildiklerini sanan ancak bir türlü bir şey bilmediklerini kabul etmeyen simsarlar…
Bu simsarlar sayesinde bakın görün yine canımızı sıkacağız, mutsuz olacağız. 30 Mayıs tarihine ertelenen Adana Demirspor kongresinde kimin başkan olacağından daha çok ben aday olan isimlerden ‘elinizdeki sihirli değnek nedir ki bu takımı düzlüğe çıkaracaksınız?’ sorusuna yanıt bekliyorum. Paranız olabilir. Para bulacağınızı da iddia edebilirsiniz. Lakin yöneticilik kabiliyetiniz nedir?
Bugüne kadar spor konusunda ne başarıyı yakaladınız da bugün böyle bir talep içindesiniz. Adana Demirspor’u kulüp kimliğine kavuşturup kurumsal olarak ayağa kaldırabilecek misiniz? İnanın bana hiçbir isim hakkında iyimser düşünmüyorum.
Eğer bu takım bu kişilere emanet edilecek ise ‘vay başımıza gelenlere…’ Elbette karar verecek mekanizma ben değilim. Bir dönem Adana Demirspor’un VAKIF haline dönüştürülmesini öneren eski bir kulüp başkanının ifadelerini dinlediğimde ‘işiniz Allah’a kalmış’ demiştim.
Bugün yine aynı sözleri söylemek istiyorum. Adana Demirspor’un işi Allah’a kalmış! Yıllardır bu takım üzerinden iş, aş, itibar sahibi olanlara son olarak bir tek cümle etmekte yarar görüyorum.
Bu takımın bu hale düşmesinden dolayı vicdan azabı çekmiyor musunuz? 30 Mayıs tarihinden sonra bugün yazdıklarımı da hatırlayarak sizlere bir değerlendirmede daha bulunacağım.
Bu takımın profesyonelce yönetilmesi lazım, amatörce değil… Bütün sorun bu… Eğer bunu başaramaz isek değişen bir şey olmayacak. Sadece değişen isimler olacak…