Siyasetçi olarak milletin kahrını çekmek zordur. İstekler bitmez, isteklere yanıt veremezsiniz her geçen gün size karşı cephe alanların sayısı artar. Velhasıl siyasetçi olmak da zordur, siyaset yapmakta…
Hele bir de Adana gibi bir şehirde belediye başkanı olmak daha da zordur.
Bu zorun altından kalkan şuana kadar gördüğüm belediye başkanları arasında en ön plana çıkan Sayın Zeydan Karalar görünüyor
3.dönem belediye başkanı olarak tüm davetlere, açılışlara, etkinliklere katılım sağladığı gibi partisinin tüm aktivitelerinde diğer belediye başkanlarına göre biraz da sorumluluğu gereği koşturmacası daha fazla olan siyasetçi konumunda Sayın Karalar.
Adana’nın bütün ilçelerinin mahallelerine varana değin yetişmeye çalışıyor. İyi ya da kötü, az ya da çok herkesin derdine merhem olmaya çalışıyor. Belediyenin kıt imkanlarıyla sponsor olmada da üzerine düşeni yapıyor.
Ben bu anlamda Sayın Karalar’a helal olsun demek istiyorum.
Belediye hizmetlerini eleştirebilirsiniz. Yönetici olarak yönettiği belediyede doğru yönetim tarzı göstermiyor diyebilirsiniz. Bunlar ayrı konular. Her faninin her insanı mutlu etmesini beklemek elbette yeterli değildir.
Ben kendi adıma Sayın Zeydan Karalar Beyin siyaseten ekibini diri tutma, onlarla birlikte uzun süre yol arkadaşlığı yapma, siyasi tercihleri yaparken ortaya koyduğu tutum ve davranışlarıyla yani ‘siyasi kişiliği ile’ iyi bir performans ortaya koyduğunu sahada görüyorum.
Özellikle yeni dönem CHP içinde Adana’daki güç dengelerine baktığımda terazinin bir kefesinde Zeydan Karalar, diğer kefesinde ise Burhanettin Bulut’u görüyorum. Adana bu iki ismin etrafında toparlanmış vaziyette.
İki ismin de gücü elinde bulundurma adına farklı atraksiyonlar içinde olduklarını siyaseti gözlemleyince görebiliyorum. Belediye başkanı olarak Karalar’ın yerelde siyasi hareket alanının Burhanettin Bulut Beye nazaran daha geniş olduğunu da hissediyorum.
Bu güç dengeleri ne kadar partiye yararlıdır? Ne kadar zararlıdır? Bunun hesabını yapacak olanlar partinin etkili ve yetkili isimleridir. Bunu da dipnot olarak verelim.
Sözün özü, Adana’nın dört bir köşesinde ayak izinin olması adına Karalar’ın özellikle Adana’nın sarı sıcağında ortaya koyduğu performansa helal olsun demek istiyorum.
Terazinin kefesinin ağır basıp diğer kefeyi yukarı kaldırıp kaldıramayacağının da bence ‘tarlada izi olanın harmanda yüzü olur’ sözüyle eşdeğer olduğunu belirterek yazıma nokta koymak istiyorum.