Konunun uzmanları son günlerin sorusunu haline gelen ve insanların artık ‘YETER’ diyerek yetkilileri göreve davet ettikleri fahiş fiyat uygulamasının önüne geçilmesi adına 5 öneri getiriyorlar. Hükümet bu önerilerden haberdar. Kısa zamanda önlem alınırsa insanlar da artık rahatlayacak.
Gıda fiyatlarında birileri cebini dolduruyor. Hububattan yumurtaya, süt ürünlerinden et, tavuk ürünlerine varana değin fiyat artışlarının önü kesilemez oldu. Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, maliyetleri düşürmek ve fırsatçılarla mücadele ederek en kısa zamanda enflasyonu da kontrol altına alacaklarının müjdesini verdi.
Etiketlerde sürekli oynayanlara karşı da bir mücadele yapılacak. Ticaret Bakanlığı harekete geçti ama bir türlü etiket fiyatları aşağı çekilemedi!
Birinci öneri, “Havza bazlı destek modeli işletilmeli” deniliyor. Her ilçeye kendine yatkın olan bir ürün konusunda havza seçilmeli, çiftçinin daha fazla para kazanacağını düşündüğü ürünü değil de, planlı bir şekilde ilçenin havza niteliğine göre ürünün ekilmesinin temin edilmesi öngörülüyor.
İkinci öneri, “Marketler bu kadar rahat olmamalı”. Sonuna kadar katılıyoruz. Marketlerde aymazlık, kazıklama, reyon fiyatı ile kasa fiyatlarının birbirini tutmaması, sürekli etiket değiştirmeler söz konusu.
Üçüncü öneri, “Ekilemeyen araziler göçmenlerle değerlendirilsin”. Öneride, “Üretimi arttırmak için de çiftçi daha çok desteklenmeli. Ayrıca Türkiye’de milyonlarca göçmen var. Bu göçmenlerin çoğu devlete yük oluşturuyor. Göçmenlerin de para kazanması ve ülkeye faydası olması için devletin elindeki ekilemeyen tarım alanları göçmenlere ektirilebilir" deniliyor.
Dördüncü öneri, “Finansman sorunu çözülmeli”. Girdi maliyetleri yüksek olunca (elektrik, mazot, tohum, gübre, ilaç gibi) buna paralel üreticinin tedarik ettiği girdilerin neredeyse tamamının vadeli olması dikkate alınmalı ve finansman sorunu çözülmeli deniliyor.
Beşinci öneri ise “Gençler üretimde tutulmalı”. Asıl önemli olan bu öneri olsa gerekir. Elbette diğer önerilerde çok önemli ama gelecek açısından gençlerin üretimde tutulması bana göre bir zorunluluktur.
Çiftçi vergisiz mazot alabilse ne güzel olur. Birçok üründe son 1 yıllık dönemde yüzde 50’yi aşan fiyat artışları yaşandı. Örneğin 1 kilogramlık beyaz peynirin fiyatı, yüzde 85 artarak 26 TL’den 48 TL’ye yükseldi. 5 litrelik ayçiçek yağının fiyatı ise 56 liradan 80 TL’ye kadar çıktı. Halde 2-3 lira olan domates ise marketlerde ve pazarda 7-8 TL’ye tüketiciye sunulmaya başladı.
Benzer durum soğan-patates gibi temel gıda maddelerinde de görüldü. Hal fiyatı 1-1.5 TL olan bu ürünler son tüketiciye 4 TL’ye satıldı. 1 adet yumurtanın fiyatı üreticide 50 kuruş seviyelerinden 80 kuruş seviyelerine yükseldi. Yaşanan bu yükseliş tüketiciye zam olarak yansıdı. Yumurtanın fiyatı bazı yerlerde 1,3 TL’ye kadar çıktı.
Böyle olunca da insanlar isyan noktasına geldiler. Hükümetin acilen eylem planını hayata geçirip sonuçlara yansıyacak uygulamalara imza atması gerekiyor. Yangın yerine dönen çarşı-Pazar-market alışverişlerinde artık patlama noktasına doğru bir seyir halindeyiz.
Uzmanların dikkate alınmasını istediği bu 5 önerinin dikkate alınması gerekir diye düşünüyorum. Bu konulara kafa yoran bir kişi olarak önce halkın cebinin düşünülmesi adına başkaca önerileri olanlarında bu önerilerine bakanlık ile yetkililer ile paylaşmaları gerektiğine inanıyorum.
İnşallah kısa zamanda bu sıkıntıları atlatırız.