Karalar’ın yüzüncü günü…

Karalar’ın yüzüncü günü…

ABONE OL
13 Ekim 2025 08:32
Karalar’ın yüzüncü günü…
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Cumartesi, uyuyormuş gibi yapıyorum da uyumuyorum aslında; saat daha sekiz! Eşimin “duydun mu” sesiyle irkildim! Daha “neyi” demeden, “Zeydan Karalar’ı da gözaltına almışlar, hem de Gebze’de” dedi! Sabahın ilk saatinde duyduğum “şeye” bakın! Garipsedim! Kime olursa/ olsun hoşuma gitmiyor bunlar! Bunlar “çağrı” yapılarak olmayacak şeyler mi? O “güven” duygusu olmalı insanda; bunlara tanık olurken önemi kalıyor mu bir arada yaşamanın, solumanın, sabaha uyanmanın? Ayrıca, Chp bu denli kirlendi de haberimiz olmadı mı bizim? Bu size de garip gelmiyor mu? Her taşın altından Chp çıkıyor/ çıkarılıyor! Baklava kutusundan da çıktı bir gün önce! Diğer partilere nasıl olmuşsa hiç bulaşmamış, hiç yanlarından geçmemiş… “Şu itirafçı”, işin daha çoğunu Akp’ye yakın isimlerle yapmasına karşın “hiçbir şey” olmamış; garip değil mi?

***

Tam yüz gün önce bunları yazmış “garip değil mi” de sormuştum! Şu ana dek yaşanan gelişmelerden “yanıtını” çıkaramadım! Temmuzun, ağustosun, eylülün sarı sıcağının baskın olduğu günlerde geçtioysa Adana’nın üzerinden… “Başkanımızı tutuklamayın” tepkisini birçok Adanalıdan duydum! Duyduğum “sesler” birbirine karıştı yüz gündür! Yoksulun “umudu” ekmek bilişi gibi, her yeni doğan günü “umut” saydıkça Adanalı, dikenli/ cam kırıklı/ çalılı duvarlar örüldü karşısına karanlıktan!

Adana bu… Taşı da emek ister, toprağı da, kentlisi de, köylüsü de… Başkan Karalar’da bunun çoğunu gördü Adanalı… Karalar’ın yaşamlarına dokunuşunu gördü, birlikte öykü yazışını gördü, birlikte sevişini gördü, birlikte ağır yüklerin altından kalkışını gördü, geleceğe birlikte sarılışını gördü; Adanalının eksikliğini düşünmesi de bundan!

***

“Yüz gün de Karalar olmadan geçti” diyenler varsa da kıskançlıklarından; başarısını, işini sevmesinibilmeyişlerindendir… Siz belediye çalışanlarının “aylıklarını” alamadıkları dönemi anımsar mısınız? Karalar, anakente ilk geldiğinde çalışanların “geçmiş belediyenin borcunu nasıl alacağız” dedikleri günleri… Yolda küs gibi yürüyor, işe küs gibi gidiyorlardı! Öyle yıl gibi, yarım yıl gibi bir zaman geçmeden tüm borçları kapatıldı! Suçlandığı olay da buna benzer bir şey aslında Karalar’ın… Duymuşsunuzdur, Seyhan Belediye Başkanlığı’nı kazandığında, önceki belediyenin yükleniciye olan borcunu “belli aralıklarla” öderken, söz de “haksız kazanç” sağlanmıştı, yüz gün sonra bile kanıt yok!

Siz peki, Adana’da trafiğin yoğun olduğu bazı bölgelerde, on dakikalık yağmurda yaşananları unuttunuz mu? Yayaların yaşadığı zorlukları bırakın, araçların ilerlemesi işkence olurdu! Kimileri gibi “yeraltına yaptığının önemi bilinmez” diyenlerin tersine, yağmur sularının didiş yönünü rahatlatacak altyapı projeleri yaşama geçirerek sorunu çözdü! Öğretmen Bulvarı Otoban Bağlantı Köprüsü’nün temelini atmıştı temmuz sıcağından bir süre önce. İş gidiş/ dönüş saatlerinde yıllardır yaşanan çıkmazı sonlandırmak istemişti! İşin üzücü yanı açılışında olmadı, ancak sevincini tüm Adanalıyla paylaştığı mektubu okundutörende…

***

Silivri’nin, sessiz duvarları arasında tutulan Karalar, “sabah bir saat yürüyorum, kahvaltı ediyorum, gazete/ kitap okuyorum, çok sağ olsun avukatlarımız, milletvekillerimiz beni bir an olsun yalnız bırakmıyor, onlarla görüşerek günü geçiriyorum” diye gönderdiği ileti Adanalılara ulaşsa da, hep “umut” vardı yürekleri serinleten. “Bayrağını taşıyorum” diyen başkanvekili Güngör Geçer de boş durmuyordu; yarım kalan işlerle birlikte yeni projeleri yaşama geçirmek için uğraş veriyor şimdi.

Tam yüz gün geçti aradan… “Garip” sayılacak olaylar değil, “inandırıcılığı” olanlara tanık olmak istiyor Adanalı. Yasanın “suçun işlendiği yer” ile birlikte “suç kanıtlanana dek herkes suçsuzdur” maddesine dayanarak, bunun da “yurttaşlık hakkı” olduğuna inanması gerekiyordu herkesin! Yoksa yaşam ne ki; kurallar “hukuka” uymadıkça yaşamın ne anlamı olur ki? En önemlisi; bu bir “alışkanlık” olması durumunda kimin canı yanmaz, eşi/ çocukları/ sevdikleri gözü yaşlı kalmazdı ki? “Yasalar” herkes içindir çünkü, hukuk herkese gerek değil mi?

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.


HIZLI YORUM YAP