0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Siyasi partilerde kan değişikliğine gitmek zaruri olduğunda başvurulan bu değişim her zaman partiye heyecan getirir. İvme kazandırır. Son günlerde AK Parti’nin il başkanlarının istifa ederek il başkanlıklarını bırakması ve yerlerine de yeni isimlerin gelecek olması AK Parti’yi canlandıracaktır.

3 günde 8 il başkanının istifa etmesini muhalefet ‘AK Parti’de bir şeyler oluyor’ diyerek yorumlamaya başladı. Ben şahsen bunu düşünmüyorum. Heyecanını yitirmiş, koltukta başarısı olmayan, sadece il başkanı sıfatı ile kendisine ve etrafındakilere faydalı olan kişi konumuna gelen isimleri Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan Bey, ‘Bir kenara çekilip soluklanın’ deme ihtiyacı duymuş.

Bence iyi de etmiş. Çünkü bu tür heyecanını yitiren insanların partiye faydası olmaz.

Sızan bilgilere göre tüm il başkanlarının karneleri çıkarılıyormuş. Hazırlanan raporlar Erdoğan’ın önüne konulduğunda sanırım görevini bırakmak zorunda kalacak olan il başkanlarının sayılarında da artış olacaktır.

Kapsamlı olarak hazırlanacak olan raporlar, belirli il başkanlarına ‘elinize sağlık’ denilmesiyle sonuçlanacak. Bu model bence yerinde bir modeldir. Çalışmıyor isen çalışan kişiye yerinizi bırakacaksınız.

İllere yeni başkanların belirlenmesi yöntemi bu arada devreye girecek. Yeni belirlenecek olan ile başkanları önce temayül yoklamasına tabi tutulacaklar. STK’ların bu anlamda görüşleri alınacak, siyasi aktörler ile istişareler yapılacak. İş çevrelerine sorulacak olan isimler, yakın mercek altında olmanın verdiği özellikle ‘sıkıntısız’ olanların tercih edilmesi yöntemiyle son bulup bu isimler yeni il başkanı olarak belirlenecek.

Son sözü Erdoğan verecek…

Ekim ayına kadar bu süreç tamamlanacak. Adana özelinde böyle bir çalışma yok. Yani mevcut il başkanı olan Tamer Dağlı’dan yana partinin bir sıkıntısı yok. Tamer Dağlı, gücü nispetinde partiyi ayakta tutmak için var gücüyle çalışıyor.

Dışarıdan gözlemlediğime göre ve AK Parti’yi de yakından bildiğim kadarıyla Sayın Tamer Dağlı’nın yönetiminin içinde beklenen başarılı çalışmayı gösteremeyen isimler de var gibi…

Bu isimleri tartışmaya açmanın bir anlamı yok. Lakin şu kadarını söyleyebilirim, AK Parti’nin içinde sanayiden ve ticaretten gelen ve o kimliğiyle AK Parti içinde etkin olan veya AK Parti’deki etkinliği ile sanayi ve ticarette söz sahibi olan diyelim. Bu iki kimliği bir arada götüren isimlerin partide varlıklarıyla yoklukları arasında bir fark yok…

Sayın Dağlı’nın yönetiminde böyle bir durum var. İki kimliği bir arada taşıyamayan insanların sıkıntısı da Sayın Dağlı’yı sanırım belirli noktada zora sokuyor. Hissettiğim böyle bir durum var…

Ne diyelim, yeni isimler AK Parti’ye ve ülkeye hayırlı uğurlu olsun…