Cumhuriyet Halk Partili belediyelerin Türkiye’nin dört bir yanında hayata geçirdiği “kent lokantaları” zincirine bir halka da Adana’dan eklendi.
Adana Büyükşehir Belediyesi, Başkan Zeydan Karalar’ın halkçı belediyecilik anlayışının yeni bir örneğini daha hayata geçirdi: Büyükşehir Kent Lokantası.
Üstelik bu lokantanın açıldığı yer de son derece anlamlı: Beyazevler Mahallesi.
Dışarıdan bakıldığında “zengin semti” sanılabilir ama Beyazevler aslında Adana’nın en yoğun öğrenci mahallelerinden biri.
Yurtlarda yer bulamayan, dini cemaatlerin ve tarikatların yurtlarına gitmek istemeyen birçok üniversite öğrencisi; hem Adana Meslek Yüksekokulu’na yakınlığı, hem de Çukurova Üniversitesi ve Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi’ne giden araçların güzergâhında olması nedeniyle bu mahallede ev kiralıyor.
Ancak öğrencilik, özellikle bugünlerde, hiç kolay değil.
Kira, ulaşım, faturalar derken, geriye çoğu zaman bir tabak yemek için bile yeterli bütçe kalmıyor.
İşte tam da bu noktada Kent Lokantası, sadece bir yemek yeri değil; adeta bir dayanışma sofrası anlamı taşıyor.
Artık Beyazevler’deki gençler, günün ortasında sıcak ve sağlıklı bir yemeği uygun fiyatla yiyebilecek, yarı aç değil, tok karnına ders çalışabilecek.
Bu hizmet, gençliğe yapılan en kıymetli yatırımlardan biri.
Büyükşehir Belediyesi’nin bu adımı, yalnızca bir lokanta açmak değil; öğrencilerin yaşamına dokunan sosyal bir proje hayata geçirmek demek.
Ancak bu güzel hizmetin bir adım daha ileri taşınabileceği de ortada.
Haftanın beş günü hizmet veren Kent Lokantası, eğer hafta sonları da açık tutulursa, evlerinde ders çalışan öğrenciler için büyük bir kolaylık sağlanmış olur.
Bir başka öneri de, sadece öğle değil, akşam saatlerinde de lokantanın hizmet vermesi.
Zira derslerinden çıkan öğrenciler, akşam eve döndüklerinde “ne yiyeceğim?” kaygısı yaşamadan, uygun fiyatla karınlarını doyurabilirler.
Elbette, böylesi bir hizmetin belediye bütçesine ek bir maliyeti olacaktır.
Ama binlerce öğrencinin yaşamını kolaylaştırmak, onlara destek olmak, o maliyeti fazlasıyla anlamlı ve değerli kılar.
Söz konusu gençlikse, bu tür hizmetler geleceğe yapılan yatırım olarak görülmelidir.
Kent Lokantası’nı Adanalılarla buluşturan Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, onun gıyabında görevi yürüten Güngör Geçer ve emeği geçen tüm belediye çalışanlarını yürekten kutluyorum.
Dilerim bu sıcak sofra, haftanın yedi günü açık kalarak, daha çok öğrencinin yüzünü güldürür.
Çünkü bazen bir tabak sıcak yemek, bir öğrencinin hayatında büyük bir fark yaratır.
**
Mevlüt Abinin Not Defteri
Festivallerden yorgun düştüm
Ben çok enerjik bir insanımdır ama vallahi bu yıl festivaller beni yordu, hatta tüketti!
Huyum kurusun, memlekette bir festival varsa oradayım. “Festival”in daha “festi” kısmını duyar duymaz, *“val”*ini beklemeden kendimi alanda buluyorum.
Portakal Çiçeği Karnavalı, Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali, Altın Koza, araya sıkıştırılmış müzik festivalleri derken… Vallahi ben değil, ayaklarım isyan etti! Şişmiş, morarmış, artık kendi hayatlarını yaşamaya başlamışlar. Evde tuzlu suda bekletiyorum ama nafile; ertesi gün bir festival daha çıkıyor karşıma.
Daha ayaklar “biz istirahat istiyoruz” derken, hop! Gastronomi Festivali başlamasın mı? Merkez Park’ta olunca dayanamadım, “ben olmazsam festival eksik olur” dedim, bastım gittim. Ama nasıl gittim? Bir ayağımda terlik, diğerinde yara bandı, sonunda terliği de elime alıp yalınayak vardım menzile. Çünkü ben, şiş ayakla bile festival kaçırmam!
Üç gün boyunca yedim, içtim, gezdim. Son gün artık midem değil dizlerim “yeter!” dedi. Dedim ki kendi kendime: “Bir daha böyle olmaz, bu son festivalim!”
Derken ne oldu?
Şehir Tiyatroları Festivali başladı.
Yani 24 gün boyunca yeniden yollardayım. Ayaklarımın hâli perişan, vücudum S.O.S veriyor, ama ben hâlâ “bir oyun daha izleyeyim” diye sıraya giriyorum.
Artık şunu fark ettim: Bu şehirde değil yaşamak, dinlenmek bile olanaksız! Festivaller peşimden koşuyor sanki. Belki de çözüm belli…
Şöyle festivali az olan, sakin bir kente taşınmak gerek.
Mesela “Festival Yokları Şehri”, “Sükûnetköy” falan varmı diye araştırmalı. Tabii, zaman kaybetmeden Google Amca’yla birlikte kafa kafaya vererek festivalsiz ve az festivalli kentleri aramaya başladık bile.
Ama içimden bir ses diyor ki…
Taşındığım gün orada da “Kuru Fasulye ve Kaşık Festivali” başlar!
ADANA
18 saat önceADANA
18 saat önceADANA
1 gün önceADANA
1 gün önceADANA
4 gün önceADANA
4 gün önceADANA
4 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.